Politika

Rusya Büyükelçisi: Krizin aşılması için Türkiye özür dilemeli, sorumlulara ceza vermeli ve tazminat ödemeli

"Türkiye'ye Ukrayna üzerinden giden doğalgazda teknik arıza çıkarsa..."

14 Aralık 2015 10:56

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Rus pilot Oleg Peşkov'in helikopterle inerken Alparslan Çelik isimli bir Türk vatandaşı tarafından vurulduğunu ve "özür, sorumluların cezalandırılması ve tazminat" beklediklerini söyledi. Rusya'nın bombaladığı TIR'ların içinde insani yardım olmadığını savunan Büyükelçi, doğalgaz konusunda ise Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyat için "Biz Türkiye'ye bütün hatlar üzerinden gaz sevk etmeye devam edeceğiz. Yalnız Ukrayna topraklarındaki boru hattında bir arıza çıkarsa biz ne yapacağız? Korkutmak istemiyorum ama örnekleri var" dedi.

Cumhuriyet'ten Duygu Güvenç'in sorularını yanıtlayan (14 Aralık 2015) Büyükelçi Karlov'un açıklamaları şöyle:

- Merhabalar...

Biliyorsunuz 1 Ocak 2016'dan itibaren vize rejimine tekrar geçiyoruz. Bununla ilgili az önce (Cuma günü) Dışişleri Bakanlığınıza bilgi verdim. Bu nota sadece Dışişleri'nde ve sizin elinizde var.

- Krizi aşmak için ne bekliyorsunuz?

Devlet Başkanımız zaten daha önce Türkiye’den beklentilerimizi açıkladı. Birincisi; uçağımızın yok edilmesi ve askerlerimizin şehit edilmesiyle ilgili özür dilenmeli. İkincisi; Sorumluların bulunması ve gerekli cezanın verilmesini istiyoruz. Son olarak da Rusyanın karşı karşıya olduğu zararın karşılanması. Bu beklentilerimiz yerine getirilmezse Türkiye'nin diğer açıklamaları sonuç getirmeyecektir. Türkiye bir taraftan diyalogdan yana ilan ederken, diğer taraftan böyle yaklaşıma uymayan açıklamalar yapıyor. 'Sınırı ihlal eden tüm uçaklar düşürülecek' diye açıklamalar da var. Savaş gemimizin Boğazdan geçişiyle ilgili tarafımıza dost olmayan bir dizi iddialar var...

 

"Yeni yaptırımlar için çalışmalar sürüyor"

 

- Yaptırımlarda son durum ne?

Aldığımız yaptırımlar daha sonuçlanmadı. Yeni yaptırımlar konusunda çalışmalarımız halen devam ediyor. Uygulananlar arasında; Karma Ekonomik Komisyon çalışmaları donduruldu; ekonomik alanda işbirliğinin geliştirilmesi için çalıştığımız 3 anlaşma durduruldu; Turizm kararı... Geçen sene Rus turistlerin getirdiği gelir 3,5 milyar dolardı; Charter uçak seferleri iptal edildi; Her sene Türkiye'ye 8 bin tır izni uyguluyorduk. Şimdi 8 bin yerine kontenjan 2 bine düşürüldü. Belki de hiç vermeyebiliriz; Türkiye'den ithal ettiğimiz yaş sebze meyve ihracatı da durduruldu. Son yılda 1 milyar dolar rakamına ulaşmıştı. Bize Türkiye'den aldığımız ürünlerin boşluğunu doldurmak için bir dizi ülke başvurdu; Azerbaycan, İran, Cezayir, Fas, İsrail gibi ...Türk şirketleri Rus piyasasında daha zor koşullarda hizmet verebilecekler. İnşaat sektörü gibi.. Henüz buna dair ayrı bir düzenleme kabul edilmedi; hala görüşülüyor; Dışişleri bakanlar arasında Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantısı da yapılmadı.

- Üst Düzey İşbirliği Konseyi de iptal mi?

Henüz bir açıklama gelmedi ama bu sene yapılmayacağına şüphem yok. Biz almak zorunda kaldığımız tedbirlerden dolayı üzüntü duyuyoruz. Bunu istemedik. Türkiye halkını dost olarak görüyoruz. Ama Devlet Başkanımız da söyledi; 'Türk işadamları, Türkiye yönetiminin politikasına kurban düştü' . Sıraladığım tedbirler uzatılabilir.

- Türk Akımı'nı kim sonlandırdı?

Tam bir sene önce bu projeyi önerdik. Teklifimizden sonra ilk aşamada işler hızlı gelişiyordu. Gazprom Şirketi Başkanı Miller, Enerji Bakanı Yıldız ile helikopterde güzergah üzerinde uçuyorlardı; giriş çıkış noktalarını belirlediler. Ama ondan sonra işler yavaşladı. Biz anlaşma taslağını hazırlayıp, Türkiye'ye sunduk. Bize, dönemi var, geçici hükümet var, seçim yapıldıktan sonra bu konuya döneceğiz' deniyordu. Uçağımız düşürüldükten sonra 'projeyi durduruyoruz' dedik. Eğer Türkiye tarafının hükümetlerarası anlaşma taslağına cevap vermemesi kararı gözönünde bulundurursak belki o zaman Türkiye projeyi ilk durdurmuş olabilir. Kimin projeyi durdurduğu önemli değil. Önemli olan proje hayata geçirilmedi. Türkiye’nin çıkarlarına ve bölge enerji transit merkezi olma planlarına uyacağını düşünüyorduk. Diğer yandan da Rusya'dan doğalgaz alma konusunda daha güvenli bir hatta sahip olabilirdi. Türkiye'ye doğalgazı iki önemli hattan satıyoruz. Yüzde 50'si Mavi Akım'dan Karadeniz dibindeki hattan geliyor; direkt olarak Rusya'dan Türkiye'ye geçiyor. Yüzde 50'si Ukrayna üzerinden geliyor. Ukrayna doğalgaz sevkiyatı bakımından güvenli olmayan bir ülke her açıdan. Ukrayna, transit boru hattından daha önce de gaz çalıyordu. Diğer bir teknik sebebi de; 25 sene boyunca Ukrayna topraklarında bulunan doğalgaz dağıtım sistemini yenilenmesi ve onarılması için para harcamıyordu.

 

"Ukrayna hattında sorun çıkabailir"

 

- Yani Ukrayna üzerinden Türkiye'ye gelen hattan doğalgazı kesebilir misiniz?

Bu o anlama gelmiyor. Biz Türkiye'ye bütün hatlar üzerinden gaz sevk etmeye devam edeceğiz. Yalnız Ukrayna topraklarındaki boru hattında bir arıza çıkarsa biz ne yapacağız? Korkutmak istemiyorum ama bir örnek vereyim. Bu hususları Batıdaki doğalgaz müşterileri çok iyi anladı. Bir sene önce Aralık ayında Türk Akımı projesini Putin teklif etti Türkiye'ye. Bu sene Mayıs ayında Batı Avrupa'daki büyük şirketler, Hollanda, İtalya ve Fransa'dan bize başvurdu; Rusya ile Baltık denizinden bir doğalgaz boru hattı inşaatını önerdiler sevkiyatı garanti altına almak için. Türk Akımı'nı geçen sene teklif ettik; yeni Kuzey Akım 2 bu sene Mayıs ayında teklif edilmesine rağmen çalışmalar artık başladı. Rusya aslında her doğalgaz sevkiyatı açısından her zaman güvenilir bir ortaktır ve bütün taahhütlerini yerine getiriyordu. Ama bakın Ukrayna'da neler yaşanıyor. Mesela Kırım'a enerji sevkiyatı Ukrayna'dan geçiyordu. Hatta Ukrayna hükümeti ile buna dair ikili sözleşmelerimiz vardı. Birkaç gün önce Kırım'a elektrik sevk eden hatlar patlatıldı. İki milyon kişi ışıksız kaldı.

- Yani herşey olabilir mi diyorsunuz?

Örnekleri verdim, sonucu siz kendiniz çıkartın.

- Taahhütlere rağmen Akkuyu Santrali'nde çalışmalar durdu mu?

Çok dedikodular var. Bu konuda birşey demeyeceğim çünkü Rusya olarak projeyle ilgili taahhütlerimizi yerine getirmeye devam ediyor. Geçmiş yıllarda proje istediğimiz hızla ilerlemiyordu. Çoğu Türkiye yüzünden. Mesela ÇED raporu hikayesini anımsarsak... Diğer ülkelerde inşa ettiğimiz nükleer santrallerde hazırladığımız ÇED raporu ile kıyaslarsak Türkiye için hazırladığımız 5 kat daha büyüktür. Tabii ki Türkiye'nin projeyle ilgili mevzuatında değişiklikler yapılacaktı; vaktinde yapılmadı bu değişiklikler.

 

"Rusya'dan Türkmen Dağı'na giden teröristler var"

 

- Türkmen Dağında, Kürt Dağı'nda cami bombalandığı, haberleri var?

Son günlerde bu tür iddialar 5­6 defa ileri sürüldü. Bize hastaneyi, camileri bombaladınız dendi. Bu tür suçlamalara basit bir yanıt veriyoruz. İki fotoğraf paylaşıyoruz; 2 ay önceki uydu fotoğrafı ve son hali. Bize Rusya etnik temizlik yapıyor suçlaması var. Daha asılsız bir suçlama olamaz. Biz bir halka, bir dine karşı savaşmıyoruz, biz teröristlere karşı savaşıyoruz.Türkmen Dağı'nda yaptığımız hava hareketinden bahsetmek gerekirse bizim istihbaratımıza göre o bölgede Rusya'dan gelen bine yakın terörist var.

- Çeçenler mi var diyorsunuz?

Çeçenler dışında diğer ırklar da var. Orada Slavlar da var. Terörizmin ırkı, dini yok.

- Onların ülkeden çıkışını önlemek Rusya'nın sorumluluğu değil mi?

Tabii ki buna karşı Rusya içerisinde mücadele ediyoruz. Ama çıkmak isteyen tüm insanları durdurmak zor oluyor. Son dönemde Rusya'da kişileri IŞİD safhasına çekmeye çalışan örgütler ve şahıslarla ilgili soruşturma yapıldı. Sorumlular ağır ceza aldı. Rus basınında da bazı haber yer aldı, mesela biri Rusya'dan çıktı, Suriye'ye geçti ve IŞİD safhasında savaşıyor ve Çeçen değil; Rus asıllı ve insanları öldürüyor. Biz Suriye'de bu tür teröristleri etkisiz hale getirmek istiyoruz. Önceliğimiz bu. THK'nin düşürdüğü bizim SU24 bombardıman uçağı zaten bu tür teröristlere bomba atıyordu o zaman da...

 

"O TIR'larda insani yardım yoktu"

 

- Uçak düştükten sonra sınırda yardım TIR'ları da bombalandı? Niye?

Bu olaydan sonra hiçbir şirket­kurum bu insani yardım bize ait demedi. Sözde insani yardım taşıyan tırların görüntülerini gördük. Bir tıra uçaktan bomba atılırsa, bu tırlar büyük hasar görmeli. Parçalanmış tırlar, yerde bombadan oluşan kreterler olmalı. Ama o tabloyu görmedik. O kadar büyük zarar yok.

- ­Kamyonlar yanıyordu?

Belki de içinde bulunan maddeler patlamıştır. Patlayacak insani yardım malları biliyor musunuz siz, nedir bu?

- İçinde silah mı vardı yani onların?

Aklımıza gelen bu. Ama yüzde yüz eminiz ki insani yardım değildi. Gerçekten insani yardım olsaydı, yardım gönderen kuruluş bu bize ait diye bir açıklama yapardı hemen. İnsani yardım konusunda belli bir süreç var. Biz Ukrayna'ya sık sık insani yardım gönderiyoruz. Şu ana kadar 60 bin ton yardım sevkiyatı yaptık. Göndermeden önce bilgilendirme yapıyoruz; şu kadar tır, şu gün geçecek diye. İnsani yardım gönderme kuralları her yerde aynı. Mesela Ukrayna makamlarına ve BM yetkililerine içinde ne olduğunu görme imkanı veriyoruz; hatta içindekilerin listesini gönderiyoruz. Suriye'ye geçen insani yardım konusunda denetim var mı? Birşey duydunuz mu? Ben duymadım.

- ­Türkiye ­Rusya krizi Viyana sürecini nasıl etkiliyor? Kimlerin terörist olduğu nasıl belirlenmeli sizce?

Uçağımızla ilgili trajedi sonrasında Viyana sürecini baltalamak niyetimiz yok. Buna inananlar yanlış hesap yapar. Terör örgütü listesinden bahsediyorsak, Viyana Süreci kapsamında en öncelikli konu ortak terörist listesinin hazırlanmasıdır. Aslında BM terör listesinde yer alan örgütleri biz de terörist kabul ediyoruz. Tabii ki sonra hükümet ile görüşmelere katılacak ortak muhalefet listesinin de hazırlanması önceliktir.

- 1 Ocak'ta Suriye'de geçiş döneminin başlayacağına inanıyor musunuz?

İnanmak istiyoruz. Ama birkaç senedir atılmayan adımlar, önümüzdeki bir iki ay içerisinde yapılabilir mi? Eğer uluslararası terörizm sorununu yarım tedbir alarak çözmek istiyorsak o zaman hiçbir şekilde çözemeyeceğiz. Ortak terörist listesi bizim açımızdan birlikte operasyon yapma fırsatı veriyor. Ve diğer taraftan da mutlaka dış ve daha önemli iç muhalefetin katılımıyla oluşturulacak ortak muhalefet listesi bize siyasi süreci başlatmak konusunda fırsat veriyor.

- 24 Kasım'dan bu yana Türk uçakları sınırda uçmuyor mu?

Onu teyit edemem ben.

- Türkiye'nin Rusya'dan çekindiğini ve bu nedenle uçmadığını düşünüyor musunuz?

Uçup uçmadığı konusunda cevap veremediğim için ikinci sorunuza da cevap veremiyorum.

- Türkiye­Suriye arasında 1971 anlaşması var, 5 millik angajman kuralları da buna dayanıyor. Bu anlaşmaya Rusya da uyuyor mu?

Bu anlaşma Türkiye­Suriye arasında. Peki Türk pilotlar uçağımızın Suriye uçağı mı olduğunu sandılar? Daha sonra kabul edilen bir belgeye bakalım. Rusya Savunma Bakanlığı ile ABD Savunma Bakanlığı arasında. Havada uçuşların düzenlemesiyle ilgili. Önemli bir madde var; 'ABD tarafı bütün koalisyon üyelerine bilgilendirme yapacak ve özellikle de tüm koalisyon üyelerini bu kurallara uyması konusunda bilgilendirecektir'. Çok taze bir belge zaten. Bu mutabakata göre, katılımcı taraflar birbirine karşı havada silah kullanmayacaktır. Hatta silahları hedeflemeyecektir.

- Yani ABD Türkiye'ye bilgi vermedi mi diyorsunuz?

O ABD tarafına ait bir soru. Ama işte imzalar var; 20 Ekim tarihli. Bizim uçağımız 24 Kasım tarihinde düşürüldü. İmzadan 1 ay sonra. Hadi 1­2 gün içinde düşürüldü; bilgilendirmeyi yapamadı diyebiliriz ama 1 ay sonra.

- Erdoğan ve Putin'in, Suriye konusunda anlaşamasa da iyi ilişkileri vardı. Rusya, Erdoğan ve ailesini petrol kaçakçılığıyla 24 Kasım'dan sonra suçladı. Neden?

İki lider arasındaki ilişkiler iyi olduğu için belki de bizim devlet başkanımız olaydan o kadar endişelendi. Devlet Başkanımız da şunu söyledi; 'Türkiye'yi dost ve komşu ülke olarak ve terörizmle mücadelede müttefik olarak görüyorduk'. Birden bire böyle bir dost, ortak, müttefik sırtımızdan vuruyor bizi... Şimdi Erdoğan'ın ve oğlunun reddettiği suçlamalar konusunda biz zaten açık görüntü paylaştık. ABD tarafı da kabul ediyor ki IŞİD önemli sevkiyatları Türkiye'ye yönlendiriyor.

- ABD aslında öyle demiyor. Çok kısıtlıdır diyor?

Sanırım bilginiz eski. Daha geçen gün açıkladılar. ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi üyesi diyor ki; "Türkiye ile mücadeleden çok IŞİD'i desteklemiştir. Türkiye'nin açık sınırı IŞİD ve diğer aşırıcılara yaptığı dolaylı ve direk katkı gösteriyor ki Türkiye bizimle değil"

- Türkiye, Rusya'nın buğday silosu ve su arıtma tesisi vurduğunu söylüyor. Koordinat istemişler, neden vermediniz?

Kanıt versinler. 7 Ekim tarihinde savunma bakan yardımcısı, NATO'nun askeri ateşelerini çağırarak toplantı yaptı. Türkiye'nin de askeri ateşesi hazır bulunuyordu. Rusya yanlış hedefleri vuruyor diye o zaman da suçlamalar vardı. Açıkça sordu; 'Rusya IŞİD'in nerede olduğunu bilmiyor zannediyorsanız, bize koordinatları, bölgeleri işaretleyin" Bize cevap gelmedi. Diğer bir soru sordu, "Vurulmaması gereken bölgeleri işaretleyin, koordinatları verin bize, biz vurmayacağız" cevap gelmedi. O zaman şöyle bir teklif verdi, Rusya Savunma Bakanlığının hazırladığı haritayı paylaştı. IŞİD'in bulunduğu bölgeler işaretlendi. Hedefler de gösterildi. Ekim ilk haftasında yapıldı bu toplantı. Şimdi artık bazı hedefleri bize Suriye muhalefeti veriyor. ÖSO veriyor. Esad rejimiyle savaşan doğru muhalefet olarak bilinen ÖSO.

- Hangi gruplar?

ÖSO olarak geçiyor. O kadar uzman değilim Suriye muhalefetinde.

 

"Görüntüye karşı insan seçip gösteriyorlar"

 

- Erdoğan'ın söylediği, ABD'nin de listesinde olan George Haswanin ve Kirsan Ilyumzhinov ile ilgili Rusya hukuki alanda ne yaptı?

İki sene önce ünlü sanatçımız Kobzon, Türkiye'de konser vermişti. Şimdi ABD tarafı onun 15 yıl boyunca ABD'ye girişini yasakladı. Onların kara listesine aldıkları insanlara örnek olarak size bunu vereceğim. Ilyumzhinov konusu gerçekten bir şaka gibi gözüküyor çünkü kendisi uluslararası Satranç Federasyonu Başkanı. George Haswanin konusunda ise, biz görüntü gösteriyoruz bu petrol kaçakçılığı nasıl yapılıyor diye, nereye gidiyor. Ona cevap olarak bize bir insanı seçip gösteriyorlar; şu adam IŞİD ticareti yapıyor diye. Bu laflara mı inanacağız görüntülere mi?

- Ama görüntüleri de yalanladılar. Habur sınır kapısı dediler. ABD de destekledi?

Rusyanın açıkladığı bütün belgeler yalan, Rusya'ya karşı açıklanan tüm bilgiler en doğru en temiz. Olur mu ?

 

"PYD terörist değil"

 

- Rusya PYD'ye silah verdi mi? Ne kadar verdi?

Mühimmatın sayısını mı sıralamak zorundayım? Buna cevap vermiyorum. Terörist örgütler olarak biz sadece BM listesinde olanları ve Rusya'da mahkeme kararıyla terör örgütü olarak kabul edilenleri kabul ediyoruz. PYD'nin, Rusya'da terör örgütü kabul edildiği bir mahkeme kararı yok. Cevabımı PYD'ye silah veriyoruz diye algılamanızı istemiyorum. Çünkü böyle bir bilgim yok.

- PYD'nin Moskova'da ofis açmasına Rusya izin verdi mi?

Böyle bir izin konusunu duymadım.

- Rusya için Türkiye'nin çözüm sürecine dönmesi önemli mi? Bu Suriye'deki sürece nasıl katkı yapar?

Zor bir soru ama bu soruyu Türk yöneticilerine sormanız lazım. Cevap vermiyorum.

 

"Pilotumuzu Alparslan Çelik öldürdü"

 

- Sizce Suriye'deki Türkmenler kimler?

Siz daha iyi biliyorsunuz. Dediğim gibi biz halk ile, millet ile savaşmıyoruz. Teröristlerle savaşıyoruz. Şimdi Türkmen Dağı bölgesinde hangi hedefleri vurduğumuzu anlattım. Bir diğer hususu paylaşmak istiyorum. Belki tesadüfen bizim uçağımızın vurulduğu, düşürüldüğü bölgede birçok basın mensubu ortaya çıktı. Profosyonel ekipmanla birlikte. Bizim pilotumuza paraşütle inerken ateş açan grubu da çekti basın mensupları. Uzun menzilli otomatik tüfekle önce ateş açtılar, bunu çektiler, sonra da fotoğraflar paylaşıldı. Sonra da açıklama yapan haydutların başının, Suriye vatandaşı olmadığını, Türkiye vatandaşı olduğunu tespit etmek çok kolay. Onun ismi belli.

- Kim?

Bizim pilotumuza ateş açan Alparslan Çelik. Kameranın karşısına geçti, açıklama yapıyordu. Sonra da paraşütün bir parçasını gösterdi. Rahat Türkçe konuşuyordu. Anlaşılıyor ki, onun babası da eski Belediye Başkanlarından biri.

 

"NATO gemileri de öyle geçiyor"

 

 

 

- Neden Boğaz'dan geçen Rus savaş gemileri silah gösteriyor?

Türkiye'nin suları üzerinden geçiş prosedürünü belirleyen iki önemli belge var. Biri Montrö Sözleşmesi. Bir de, 1983 tarihli yabancı gemilerin Türk içsularından geçişi sırasındaki düzenlemelerle ilgili yönetmelik. Biz bunlara uymak zorundayız. Dışişleri'nde son yaptığım görüşmede de bize suçlamalar ve eleştiriler yöneltildi. Cevaben sordum ben de. Söz konusu belgelere göre hangi maddeleri, hangi kuralları ihlal ettik. Cevap veremediler. Türkiye tarafı şu maddeyi ihlal etti diyemedi. Peki bu fotoğrafı gördünüz mü(NATO amblemli Boğazdan geçen İspanya'ya ait gemiyi gösteriyor, askerin silahı omzunda) Bu bir İspanya gemisi, İstanbul'da... Aynı makaleyi Dışişleri Bakanlığı'nızda gösterdim ve sordum, İspanya Büyükelçisi benden önce mi çağrıldı, yoksa sonra mı çağrılacak?

- Tüm gemilerde askerler selam mı verir

Selam yapmıyorlar ama aslında kendi gemisini koruyor; bu uluslararası normal bir pratik. Size bir tavsiyem var, siz Türk Deniz Kuvvetlerinden bir yetkiliyle görüşün, savaş gemileri dar alanlardan geçerken prosedür ne? Eğer NATO ülkesine ait savaş gemisinde gemi koruma tedbirleri alınıyorsa, 24 Kasım'dan sonra bizim savaş gemimizi korumamızdan daha doğal ne var. Eğer gerçekten biz bir maddeyi ihlal etseydik, mutlaka Bakanlığın ya da Çavuşoğlu'nun açıklamasında 'şu maddeyi ihlal etti' diye ifade yer alırdı. Resmi yetkili açıklamada bulunuyor, Rusya provakasyon yaptı ve Montrö Sözleşmesini ihlal etti diye. Hem Çavuşoğlu hem Binali Yıldırım söyledi. Son zamanlarda Türkiye yönetiminin Rusya ile diyaloğa hazır ilişkileri normal hale getirmeye istekli olduğuna dair çok açıklama duyduk da, sonradan yapılan bu asılsız açıklamalar, bu niyetler ile örtüşmüyor.

- ­Suriye çevresinde silahlanma artıyor. Soğuk Savaş yıllarına mı dönüyoruz yoksa yeni bir savaşa mı gidiyor dünya?

Doğru ama biz inanıyoruz ki sonunda terörle mücadele konusunda ortak bir koalisyon oluşturabileceğiz. Fransa en fazla silahlı kuvvet gönderen ülkelerden biri Charles de Gaulle isimli uçak gemisi gönderdi. Bizim o bölgede Moskova isimli füze savaş gemimiz bulunuyor. Fransız tarafıyla irtibattayız.

- Ne olacak peki? Siz mi döneceksiniz, yoksa Moskova Büyükelçisi mi? İlişkiler nereye gidiyor? Maslahatgüzar düzeyine mi düşecek ilişkiler?

Herşey Ankara'nın pozisyonuna bağlı. Türkiye savaş uçağına biz vurmadık. 'Türkiye'nin savaş uçaklarını ileride de düşüreceğiz' diye bir açıklamada bulunmadık. Türk askeri şehit düşmedi, bizim iki askerimiz şehit düştü. İki askerimizin aileleri, çocukları var.

 

"1Irak'a kulak vermeli"

 

- ­Irak ile yaşanan gerilimi Rusya BMGK'ya taşıdı. Rusya'nın Başika krizinde rolü olduğu iddiaları var?

Öyle anlıyorum ki Rusya'nın her olayda kabahati var. Hatta güneşin doğudan doğması, batıdan batması bile bizim kabahatimiz. Gerçekten bu konuyu BMGK gündemine getirdik; baştan beri toplantıda bir karar alınması öngörülmüyordu. Irak konusunda inanıyorum ki Rusya olduğu gibi, Türkiye de; Irak'a egemen bir ülke olarak davranıyor. Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyulduğuna inanıyoruz. Eğer egemen bir ülkenin yönetimi, şu askerlere bizim ihtiyacımız yok, çekin diyorsa, o ülkenin çağrısına kulak vermek lazım.

- Güvenli bölge oluşumunu Rusya mı önledi?

Bu kendi topraklarında mı? Suriye hükümeti bunu kabul etti mi? Nasıl olacak?

- Putin ve Erdoğan bu konuyu Antalya'da ele almıştı ama...

O zaman onlara soralım. İki lider arasındaki görüşmelerin açık kısmı var, kapalı kısmı var. Zaten Putin de Erdoğan ile yaptığı görüşmeleri açıklayın demedi.

- ­Eklemek istediğiniz konu var mı?

Bizim ilişkilerimiz tarih boyunca en derin kriz içerisinde. Üzüntüyle belirtmek zorundayım ki ilişkilerimizin tarihi ikiye bölündü. 24 Kasım öncesi, 24 Kasım sonrası...