Spor

Rüştü Reçber'den Fatih Terim'e: İftira atma, ispatla!

Türkiye Futbol Direktörü Terim ile eski milli kaleci Rüştü Reçber arasındaki "istifa" gerginliği sürüyor

26 Temmuz 2017 12:33

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile eski milli kaleci Rüştü Reçber arasında köşe yazısı ve mektuplar üzerinden süren gerginlik devam ediyor. Rüştü Reçber Hürriyet'teki köşesinde Terim'i istifaya davet eden bir yazı kaleme almış, ertesi gün (dün) Terim kendisine hakaret de içeren bir mektupla cevap vermişti.

Rüştü Reçber bugün de Fatih Terim'e cevap niteliğinde bir yazı kaleme aldı. Terim'in 'köşesini kendisinin yazmadığı iddiasında bulunduğunu' savunan Reçber, deneyimli teknik direktöre "İftira atma, ispatla!" diyerek seslendi.

Rüştü Reçber'in 26 Temmuz 2017'de Hürriyet'te yayımlanan "Gecenin hükmü sabaha kadar" başlıklı yazısı şöyle:

Alaçatı baskınından sonra milyonlarca insan gibi ben de istifa etmeniz gerektiğini söyledim. Bunları yazarken de size hakaret etmedim. Siz, "İstifa etmeli" diyen herkese hakaret mi edersiniz? Bu hakaretler Türkiye Futbol Direktörü makamındaki birine yakışıyor mu? Ben o sözleri size değil ama o makama yakıştıramıyor ve üzülüyorum

Hocam...

"Sevgili Rüştü" diye başlayan ve baştan sona hakaret içeren hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzu okudum.

Ve cevap hakkına duyduğum saygıdan dolayı da noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladım.

Önce ne yazdığımı, neden yazdığımı size ve okurlarımıza bir kez daha hatırlatayım.

Sizin "Alaçatı baskınınızı" yazdım.

Hani şu Yüzevler Kebapçısı'nda damatlarınız ile birlikte karıştığınız kavgayı.

Bunun Türkiye Futbol Direktörü sıfatı taşıyan birine yakışmadığını söyledim.

İstifa etmeniz gerektiğini açık açık yazdım.

"Eğer siz istifa etmiyorsanız, görevden alınmalısınız" dedim. Bunları dile getirirken de, size hakaret etmedim.

Yıllarını futbola vermiş biri olarak düşüncelerimi yazıya döktüm.

Bakın o yazıda ne dedim:

- Bu ülkede çocuklar var.

- Bu ülkede gençler var.

- Bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.

İşte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları var.

Eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak zorundadır.

İyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir karşılığı olmalı."

Haksız mıyım?..

Baştan sona hakaret, hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzda bunların hiç birine yanıt vermediniz.

Keşke o kadar sözün arasında bu soruların yanıtlarını da verebilseydiniz!

Bu ülkede milyonlarca insan bu baskından sonra sizin istifa etmeniz gerektiğini söyledi.

Ben de istifa etmeniz gerektiğini yazdım.

Siz "İstifa etmeli" diyen herkese hakaret mi edersiniz?

Mektubunuzu bir kez daha okuyun.

Türkiye Futbol Direktörü olarak bu kelimeleri kendinize yakıştırıyor musunuz?

Ben size değil ama Türkiye'nin Futbol Direktörüne yakıştıramıyorum.

Sadece üzülüyorum.

İftira atma, kanıtla!

Mektubunuz sadece hakaret ve tehdit içermiyor.

Aynı zamanda bir iddia da bulunuyor ve en hafif tabiriyle iftira atıyorsunuz.

Bu yazıları benim kaleme almadığımı iddia ediyorsunuz.

O zaman bu iddianızı kanıtlamak zorundasınız.

Sadece hakaret değil, iftira da yakışmıyor o makama.

Umarım farkına varırsınız.

Minnettarlığım halka

Sizi futbol oynadığım  dönemden bu yana iyi tanıyorum.

Hep en doğru sizsiniz.

En haklı olan da...

Her şeyi bilen de...

Sözünüzün üstüne söz söylenmez.

Bizi de bizden iyi bilirsiniz (!)

Ben yıllarımı Türk futboluna verdim. Kendimi anlatmaya ihtiyaç hissetmiyorum. Çok kıymetli ve bilinçli Türk insanı herkesi gerektiği yere zaten bu zamana dek koymuştur.

Ve bundan böyle de koymaya devam edecektir.

Benim minnettarlığım her zaman onlaradır.

“Gecenin hükmü sabaha kadardır.”

Bu en sevdiğim sözlerden biridir.