Radyo ve Televizyon Üst kurulu (RTÜK), Halk TV'nin daha önce 4207 sayılı yasaya aykırı davranmasıyla ilgili yayınlarına ceza verilmesinin ardından kanalın, kurumu hedef alan yayınlarını " basın özgürlüğü " kapsamında değerlendirerek Halk TV'ye yaptırım uygulanmasına gerek olmadığına karar verdi.
13 ve 17 Nisan'da Halk TV'de yayınlanan sigara görüntüleri nedeniyle kuruluşa 146 bin lira müeyyide uygulanmasına karar verilmesinin kanal tarafından " Gezi parkı direnişi sırasında yaptığı yayınlarla ilgi odağı haline gelen Halk TV'nin çökertilmesi operasyonunda yeni adım: RTÜK, Halk TV'ye 146 bin lira ceza daha kesti-RTÜK gazeteciliğe ceza verdi" anonslarıyla duyurulması Üst Kurul gündemine getirildi.
Üst Kurul toplantısında değerlendirilen ve uzmanlarca hazırlanan sözkonusu iddialarla ilgili izleme raporunda, Gezi Parkı eylemleri başlamadan bir buçuk ay önce müeyyidelerin "4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun" çerçevesinde uygulandığı ifade edildi.
'Kamuoyu yanlış yönlendirildi'
Raporda, Halk TV'nin kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği iddiası üzerine Üst Kurul tarafından basın açıklaması yapıldığı ve Halk TV'nin yaptırıma esas olan fiillerinin 13 ve 17 Nisan tarihli yayınlara ilişkin olduğunun, Üst Kurul'un müeyyide kararının Halk TV'nin Gezi Parkı olayları ile herhangi bir ilgisinin olmadığının, uygulanan idari para cezasının ise herhangi bir inisiyatif kullanılmadan doğrudan 4207 Sayılı Yasayla öngörüldüğünün belirtildiği ifade edildi.
Bu açıklamaya rağmen Halk TV'nin RTÜK'ü hedef alan yayınlarına devam ettiği kaydedilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Yayın kuruluşları yapmış oldukları yayınların gerçekliğini, doğruluğunu araştırmak ve özgürce kanaat oluşmasını sağlamakla yükümlüdürler. Bir yayın kuruluşunun kendisine uygulanan yaptırımı eleştirme hakkı mutlaka vardır ve bu demokratik ülkelerin ifade özgürlüğü ile korunan en tabii haklarındandır ancak yukarıda da ifade edildiği gibi kişi veya kurumlar eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadelere yer veremezler. Halk TV yayın kuruluşu henüz kendisine tebliğ süreci dahi başlamamış olan idari yaptırım kararına ve gerekçesine vakıf olmamasına rağmen aynı iddialarını sürdürmeye devam etmektedir. RTÜK tarafından yapılan düzeltici açıklamalara rağmen bu suçlamaların kamuoyunu yanlış yönlendirebilecek tarzda devam ettirilmesi sorumlu yayıncılık anlayışıyla bağdaşmamaktadır."
RTÜK 'Basın özgürlüğü' dedi
Uzman raporunda, Halk TV'nin söz konusu yayınları ile 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri, ...kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde ... iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmü ile (ı) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır" hükmünü ihlal ettiği bildirildi.
Uzman raporunu değerlendiren Üst Kurul ise basın özgürlüğünün demokrasinin olmazsa olmaz şartı olması, medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından ekrana getirilen açıklamaların yayın kuruluşunun kendisine uygulanan yaptırımı eleştirme hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle Halk TV'ye yaptırım uygulanmasına gerek olmadığına karar verdi.