Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’in, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’a, “Tayyip Erdoğan’ı mutlu etmek için şaklabanlık ve şarlatanlık yapmak için oraya seçilmediniz” sözleri nedeniyle açtığı manevi tazminat davası, mahkeme tarafından AİHM ve Yargıtay içtihatları emsal gösterilerek, reddedildi. Mahkeme kararında, Altay’ın sözlerinin “ifade özgürlüğü kapsamında olduğu” belirtilerek, “siyasetle uğraşan kişilerin eleştirilere katlanması gerektiğine” dikkat çekildi.
Cumhuriyet'ten Erdem Şahin'in haberine göre, eleştiriler üzerine RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” gerekçesiyle CHP’li Engin Altay’a manevi tazminat davası açarak Altay’dan 10 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu. Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Altay, avukatı aracılığıyla verdiği yanıtta, açıklamasının “eleştiri sınırları içerisinde kaldığını” da anımsattı. Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi, RTÜK Başkanı Şahin’in açtığı davayı reddetti.
Mahkemenin gerekçeli kararında, Altay’ın sözlerinin “hakaret kastı ile söylenmediği, siyasi eleştiri niteliğinde sözler” olduğu belirtilerek, AİHM’nin verdiği bazı kararlar ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin içtihatları emsal gösterildi. Gerekçeli kararda, “Siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiğine” dikkat çekilerek, “bu durumun demokratik toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olduğu” anımsatıldı.
Engin Altay ne demişti?
RTÜK’ün bazı televizyon kanallarına yayın durdurma ve para cezası uygulamasının ardından CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Mayıs 2020’de TBMM’de yaptığı basın toplantısında, RTÜK’e tepki göstererek, şunları söylemişti:
“Yandaş olmayan, borazan olmayan medyada terör estiriyor. Bunu yapamazsın ey RTÜK Başkanı, üyeleri. Anayasal bir kurumun üyelerisiniz. Bir kişiye yaranacağız diye TBMM tarafından seçilmiş üst kurul üyelerinin bu kadar partizanlaşması, taraflı hale gelmesi ve AK Parti’ye, Tayyip Erdoğan’a övgüler yağdırmayan, Erdoğan öksürürken bile canlı yayına geçmeyen televizyonlara baskı yapmasını kabul etmiyoruz.”
|