Dünya

RSF, Meta'nın doğruluk kontrolü kararına "Musklaştırma" dedi; sosyal medya devinin 10 yıllık evrimini analiz etti

2015 yılındaki algoritma değişikliklerinden Facebook'un Kanada'da medyayı yasaklamasına kadar uzanan süreçte Meta platformlarının "profesyonel bilgiyi marjinalleştirmeyi amaçlayan ve halkın çevrimiçi ortamda güvenilir bilgiye erişimi temel hakkını doğrudan tehdit eden" bir stratejiye sahip olduğu vurgulandı

11 Ocak 2025 10:55

T24 Dış Haberler

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Meta'nın "gazeteciliği ve güvenilir bilgiye erişimi zorlaştıran 10 yıllık uygulamalarını" inceledi. RSF,  sosyal medya devinin 10 temel noktada "kaliteli gazeteciliğe düşman bir teknik, ekonomik ve siyasî mimarî inşa ettiğini" vurguladı. Facebook ve Instagram'ın sahibi Meta, sosyal medya platformlarında paylaşılan içeriklerin doğruluğunun bağımsız kontrolcüler tarafından denetlenmesinden ABD'de vazgeçtiğini duyurmuş; bunun yerine X'te paylaşımın doğruluğu üzerine kullanıcıların yorum yaptığı "topluluk notlarına" benzer bir yöntem izleyeceğini açıklamıştı. 

RSF, Meta'nın içeriklerin doğruluk kontrolünden vazgeçtiğini duyurmasının ardından sosyal medya devinin son 10 yıldaki benzer adımlarını inceledi. 2015 yılındaki algoritma değişikliklerinden Facebook'un Kanada'da medyayı yasaklamasına kadar uzanan süreçte Meta platformlarının "profesyonel bilgiyi marjinalleştirmeyi amaçlayan ve halkın çevrimiçi ortamda güvenilir bilgiye erişimi temel hakkını doğrudan tehdit eden" bir stratejiye sahip olduğu vurgulandı. 

Meta'nın 10 yıllık politika değişiklikleri, neye işaret ediyor?

2015'te Meta'nın Facebook'un algoritmasını ilk kez değiştirdiğini vurgulayan RSF raporu, algoritma değişikliği kapsamında kullanıcıların arkadaşları tarafından üretilen kişisel içeriği, medya da dahil olmak üzere çeşitli kuruluş ve şirketlerin sayfalarında yayımlanan içeriklere göre teşvik etmeye karar verdi. 

2016'daki ABD seçimlerinde dezenformasyonun yeni boyutlara ulaştığı söylenen analizde, Haziran 2016'da ABD başkanlık seçimlerinden sadece birkaç ay önce kullanıcıların “arkadaşları ve aileleri” tarafından gönderilen içeriği öne çıkarma politikasını güçlendirdiği yazılan Meta, bunu gönderi yorumlarına öncelik vererek yaptı. RSF raporunda, bu değişikliklerin ardından Facebook'ta dezenformasyon patlaması yaşandığını ortaya koydu. BuzzFeed News'in Kasım 2016'da yayınladığı bir ankete göre, ABD seçimleriyle ilgili yanlış bilgiler, medya tarafından üretilen bilgileri geride bırakıyordu. 

Yoğun eleştirilere maruz kalan Facebook, Aralık 2016'da doğruluk kontrol programını başlattı ve bu yaklaşımın faydalarını vurgulayan açıklamalar yayımladı. 

Meta'nın 2018'de "içerik hiyerarşisi oluşturma" stratejisini benimsediği vurgulanan raporda, Mark Zuckerberg'in Facebook'ta çok büyük bir değişiklik yaptığı belirtildi. Değişiklik kapsamında platform kullanıcılarının, arkadaşlarının ve ailelerinin ürettiği içeriklerin önüne geçtiği gerekçesiyle işletmeler, markalar ve medya tarafından üretilen içeriklerin görünürlüğü azaltıldı.

Avustralya, Kanada ve California'da medyaya tehdit

RSF, 2021'de Facebook grubunun reklam gelirlerinin platformlardan medya kuruluşlarına yeniden dağıtılmasına ilişkin bir yasa çıkarmak üzere olan Avustralya hükûmetine "şantajda bulundu". Facebook, yasa kabul edilirse medya kuruluşlarını platformundan yasaklayacağını ve medya bağlantılarının paylaşılmasını engelleyeceğini söyledi. 17 Şubat 2021'de Facebook, bu tehdidi hayata geçirdi. Bir haftadan kısa süre sonra Avustralya hükûmeti "pes etti" ve Facebook, kısıtlamaları kaldırdı. 

2021'de ayrıca siyasî, toplumsal ve seçimle ilgili içerikler daha az görünürlük kazandı. Chartbeat ve Similarweb şirketleri tarafından 2024 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, medya görünürlüğündeki düşüş, 2018'den bu yana medya sitelerine gelen trafikte yüzde 50'den fazla bir düşüşe neden oldu.

2023'te Kanada hükûmeti sosyal medya şirketlerini platformlarına kattıkları değer karşılığında medyaya tazminat ödemeye zorlayacak yasa tasarısını geçirmeye hazırlanırken Meta, yasanın çıkması halinde Facebook ve Meta'dan medya içeriklerini men etmekle tehdit etti. 2023 yazında ülkeyi saran yangınlarla ilgili yurttaşlar bilgi almaya çalışırken medya bilgisi bulundurmayarak habere erişimi kısıtladı. Bu yasak hâlâ kaldırılmadı. Aynı yıl, grup bu kez merkezinin bulunduğu ABD'nin California eyaletindeki medya kuruluşlarını hedef aldı ve benzer bir yasa nedeniyle medya içeriklerini yasaklamakla tehdit etti. 

Facebook News'u kapattı

Meta, mobil uygulamasında haberlere ayrılmış sekme olan Facebook News'i Aralık 2023'ün başlarında Britanya, Fransa ve Almanya'da kaldıracağını duyurdu. Yaklaşık 100 medya kuruluşundan seçilen içerikleri sunan bu alan, platformda genel ilgi alanına yönelik haber ve bilgileri teşvik etme girişimini temsil ediyordu. Meta, Nisan 2024'te ABD ve Avustralya'da da bu sekmenin kaldırılacağını duyurdu.

2024'te şirket, Facebook'un kamuya açık izleme aracı CrowdTangle'a erişimi kapatarak araştırmacıları ve gazetecileri platformdaki dezenformasyonu değerlendirmek ve Facebook'un kullanımlarını araştırmak için çok önemli bir araçtan mahrum bıraktı. CrowdTangle, platformdaki medya içeriğinin ve dezenformasyonun görünürlüğü hakkında bilgiye erişmenin birkaç yolundan biriydi.

"Musklaştırma"

RSF'nin "Muskify" yani "Musklaştırma" olarak tanımladığı son hamleyle Zuckerberg, “ifade özgürlüğünü savunma" gerekçesiyle ABD'deki doğruluk kontrolcüleriyle ortaklığına son verdiğini duyurdu. Doğruluk kontrolcülerinin yerini, Elon Musk'ın X platformundaki “Topluluk Notları”na dayanan ve bilgilerin güvenilirliğini doğrulamayı kullanıcılara bırakan bir sistem alacak. Zuckerberg ayrıca siyasî içeriği denetleme stratejisini yeniden gözden geçireceğini ve göçmenlik ve cinsiyet gibi hassas konularla ilgili kullanım koşullarını gevşeteceğini duyurdu. 

RSF Genel Direktörü Thibaut Bruttin, “Bir adım ileri, iki adım geri. Geçtiğimiz on yıl boyunca Meta tarafından verilen her demokratik ilkelere bağlılık sözüne karşılık, gazeteciliğin platformlarından sistematik olarak çıkarılması için hazırlık yapılması kararı alındı. Bu politika artık sadece medyaya yönelik bir tehdit değil, halkın güvenilir bilgi edinme hakkını tehlikeye atıyor ve demokratik istikrar için gerekli dengeyi tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.