Gündem

"Roboski katliamının sorumluları Ankara kulislerinde dolaşıyor"

Siyasiler, katliamın sorumlularının cezasız kaldığını vurguladılar

28 Aralık 2019 12:49

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, 28 Aralık 2011’de, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamının 8. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Tanrıkulu, Roboski katliamının sorumluları, Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacak kadar açıktadır, belirgindir. Halen Ankara’nın siyaset ve askeri kulislerinde dolaşmaktadırlar" dedi.

Roboski Katliamı’nın üzerinden sekiz yıl geçtiği halde hiçbir sorumlunun ne adli ne de idari bir yaptırımla karşılaşmadığını belirten Tanrıkulu, sorumluları koruyan, onları cezasızlıkla ödüllendiren elin Anayasa Mahkemesi’nde de dosyanın tamamen şekli sebeplerden ötürü reddedilmesine yol açtığını söyledi.

"Erdoğan'ın sözleri havada kaldı"

AİHM’de de benzer siyasi nedenlerle reddedilen hukuki sürecin katliamı yapanlar lehine sert bir kesintiye uğratıldığını belirten Tanrıkulu şunları söyledi:

“Roboskili ailelerin yası devam ediyorsa, bunun en büyük nedeni siyasi iktidarın katliamı yapanlar lehine gösterdiği tutumdur. Dolayısıyla Roboski Katliamı sadece 28 Aralık 2011 gecesi yapılmamıştır. Bu katliam, daha sonra Roboskili ailelere verilen sözlerin tutulmamasıyla, Erdoğan’ın “Bu olayın failleri Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” sözlerinin havada bırakılmasıyla, yine Erdoğan’ın “yatıp kalkıp Roboski diyorsunuz” diyerek yarayı deşmesiyle derinleştirilmiştir. Roboski Katliamı, bombalamayı yapan F-16 uçaklarının pilotlarından başlayıp saatlerce köylüleri izlediği, onların köylü olduklarını bildiği halde bombalama emrini verenlere kadar, katliamın hem askeri hem de siyasi sorumlularının yargılanmamasıyla derinleştirilmiştir. Roboski Katliamı, adalet arayan Roboskili ailelere yönelik her türlü baskının uygulanmaya devam etmesiyle derinleştirilmiştir. Roboski Katliamı, katliam anıtının bulunduğu Diyarbakır’da, kayyumun emriyle geceyarısı dozerlerle sökülüp götürülülmesiyle derinleştirilmiştir. Aradan geçen sekiz yılda AKP iktidarı, yaptığı uygulamalarla, TBMM’deki Uludere Alt Komisyonu’ndaki tutumu ve komisyon raporunun içeriği itibariyle, Roboski katliamını üstlenmiştir!”

Tanrıkulu, “Roboski katliamının sorumluları, Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacak kadar açıktadır, belirgindir. Halen Ankara’nın siyaset ve askeri kulislerinde dolaşmaktadırlar. Aradan sekiz değil seksen yıl bile geçse, biz değil çocuklarımız, çocuklarımız değil torunlarımız, mutlaka Roboski katliamının sorumlularını tarih önünde mahkum edecektir” dedi.

Siyasiler, katliamın 8. yılında paylaştıkları mesajlarda faillerin ve sorumluların cezasız kaldıklarını ifade ettiler

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de, "8 yıl önce bugün 19'u çocuk 34 canımızı savaş uçaklarının bombardımanı sonucu yitirdik. Emri verenler ve uygulayanlar cezasız kaldı. Unutmadık; hesabını soracağız, katliamın Ankara'nın dehlizlerinde kaybolmasına izin vermeyeceğiz #Roboski8YilOldu" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise "90’ların faili meçhulleri gibi 8 yıl önceki Roboski’de Ankara dehlizlerinde kaybolmaya bırakıldı. Roboski bu ülkenin en vicdansız katliamıdır.34 canımızı unutmadık unutturmayacağız. #Roboski8YilOldu" ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Şırnak Uludere'de 34 sivil yurttaşımızın bombalanarak katledilmesinin üzerinden 8 yıl geçti. Hala etkili bir soruşturma yapılamamış olması ve sorumluların açığa çıkarılmaması kabul edilemez. Gerçekleri açığa çıkarmak hepimizin görevidir. Bu acı olayın peşini bırakmayacağız" dedi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, "8 yıl oldu, bitmeyen bir yas, dinmeyen bir acı, 34 canımız hunharca katledildi ama katiller hala yargılanmadı ve korunuyorlar. Herkes katliamcıların kim olduğunu çok iyi biliyor, o katiller er yada geç bu halka hesap verecektir" dedi.

Katliamda 11 akrabası ve kardeşi Serhat Encü'yü kaybeden eski HDP Milletvekili Ferhat Encü ise birartibir.org'un haberine katliamın bir anda verilmiş bir kararla veya kazaen gerçekleşmediğini belirterek, "Akrabalarımızın köyden çıkıp sınırın öte tarafına geçişinden geri dönüşlerine kadar geçen 12 saat boyunca, görüntüler üzerinden değerlendirmeler yapıldıktan sonra vur emri verilmiş. Roboski katliamının arkasındaki kişi, darbeci ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk müdür, yoksa başka birileri midir? Hukukun önünü açın, davayı başlatın, kimin parmağı varsa yargılansın. Niye bundan çekiniyorsunuz?  Devlet, 2000’li yıllarda askeri baskıların kısmen hafiflemesiyle birlikte köylerin politikleştiğini gördü. Roboski katliamını bütün köylülere yöneltilmiş bir gözdağı olarak da değerlendirebiliriz."Böylesi derin bir acının ancak ciddi bir toplumsal dayanışmayla dinebileceğini bu sene de hatırlatacağız. AİHM kararıyla birlikte Roboski’de hâkim olan umutsuzluğu gidermek, adaletin mümkün olduğuna dair umudu yeşertmek için dayanışmaya ihtiyacımız var" dedi.

Görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk de "Bu topraklar yeterince kana doymuş olsa gerek; anaların gözyaşı dursa, barış içinde özgür bir yaşamı bu coğrafyada hep beraber kursak ve bir daha da Roboskiler yaşanmasa. #RoboskiKatliamınıUnutma" ifadelerini kullandı.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, "#Roboski8YilOldu Çoğu cocuk 34 kişi öldürüldü ve 8 yıldır hesap veren yok Yargı yolu bitti ama hiçbir vicdan bunu kabul etmiyor, edemez Apaçık bir katliam oldu Roboski'de Apaçık bir üstünü örtme yapıldı Ne anaların gözyaşı bitti ne de hesap sorma isteğimiz" dediç

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, "19'u çocuk 34 can... Hiç kimse hesap vermedi, acıları hala taptaze yüreğimizde. #Roboski8YilOldu" ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

28 Aralık 2011’de Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19'u çocuk 34 kişinin hayatını kaybetti.

Katliama ilişkin başlayan soruşturma kapsamında, 11 Haziran 2013'te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, "taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı" dosya hakkında "görevsizlik" kararı vererek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı, 7 Ocak 2014'te "takipsizlik" kararı verdi.

Mağdurların ailelerinin avukatlarının karara itirazı reddedildi. Dosya bunun üzerine 18 Temmuz 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşındı.

Dilekçe ve eklerinin idari yönden AYM’de yapılan ön incelemede, başvuruda eksiklikler tespit edildi, tamamlanması istendi. Ancak başvuru, "eksikliğin süresinde giderilmemesi" nedeniyle, 24 Şubat 2015 tarihli kararla reddedildi.

İç hukuk yollarının tükenmesi üzerine yaşamını yitiren 34 kişinin yakını olan 281 kişi adına Ağustos 2016'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuru yapıldı. AİHM başvuruyu 17 Mayıs 2018'de reddetti.