Galatasaray'daki "karaborsa" bilet iddialarıyla ilgili konuşan kulübün eski yöneticilerinden Avukat Rezan Epözdemir, "Adı geçen yöneticilerin ve profesyonellerin hukuki süreç nihayete erene kadar yönetsel ve fiili yetkilerinin askıya alınması lazım. Bu elzem ve aynı zamanda ahlaki ve etik bir sorumluluk" dedi.
Galatasaray'da kombine ve bilet alma konusunda kulübe tepkiler büyürken, Divan Kurulu'nda Hayrettin Kozak'ın iddialarının ardından Fatih Altaylı da kendi YouTube kanalında yaptığı programda söz konusu durumla ilgili açıklamalar yaptı. "Galatasaray Spor Kulübü ile ilgili bir rahatsızlığım var. Galatasaray ile ilgili çok çirkin iddialar dolaşıyor" diyen Altaylı'nın açıklamalarının ardından birçok farklı iddia da gündeme geldi. Konuyla ilgili hukuki olarak yapılması gerekenleri anlatan Rezan Epözdemir, Hürriyet'e yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
TIKLAYIN - Eray Yazgan'dan karaborsa iddialarına yanıt ve Erden Timur açıklaması!
"Başsavcılığa suç duyurusu yapılmalı"
SORU: Önceki 2 sezon biletler satışa çıkar çıkmaz tükenirken Young Boys ve sonraki maçlarda bilet satışlarının 2-3 gün açık kaldığı görüldü. Bu durum iddiaları güçlendiriyor mu?
YANIT: Bu durum bilet ve karaborsa yolsuzluğu iddialarını net bir şekilde ortaya çıkarmaz. Bu yöntemler tam tersi sürecin üstünün örtülmesine sebebiyet verebilir. Doğru olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılacak suç duyurusudur. Sonrasında savcılığın bu konudaki etkili soruşturmasıdır. Bağımsız denetim kuruluşu kaydi denetimini yapar. Kulübün sunmuş olduğu bilgi ve belgeleri kayıtlar üzerinden inceler ve denetler.
"Denetim Kurulu şekli inceleme yapar"
SORU: Galatasaray Denetim Kurulu bu konuda ne yapabilir?
YANIT: İddialarda geçenlerin hesaplarına bakamaz. Bu bir suç geliri mi, değil mi şeklinde MASAK gibi bir denetim yapamaz. Telefon dinleme, izleme gibi tedbirlere başvuramaz. Passolig’e müzekkere yazıp oradan gelen cevaplar uyarınca konu teknik ve uzmanlık gerektirdiği için bilirkişi raporu alamaz. Bu biletlerin devredildiği kişi ve şirketlerle adı geçen bir kısım yöneticinin, profesyonellerin varsa ilişkisini ortaya koyacak HTS baz ve sinyal kayıtlarını alamaz. Sadece şekli bir denetim yapar. Ve bu da dosyanın üstünün örtülmesine sebebiyet verir. Bu bir çözüm değil.
Galatasaray Denetim Kurulu bu açıklamaya kadar hiçbir denetim yapmamıştı. Ortalık yangın yeriyken de hiçbir aksiyon almamıştı. Denetim Kurulları tüzüğe göre başkanın listesinden seçiliyordu. Dolayısıyla bu kontenjandan seçilen kurulun da yapacağı inceleme objektiflikten ve bilimsellikten uzak olacaktır. Güvenilirliği de sorgulanacaktır. Dolayısıyla bu çözüm değil, çözüm yargıya intikal ettirmek.
"Vergi Dairesi inceleme yapmalı"
SORU: Nasıl bir adım atmalı Galatasaray bu konuda?
YANIT: Suç duyurusunda bulunan tüm Galatasaraylı üyelerin ve Galatasaraylıların varsa elindeki bilgi ve belgelere ilişkin etraflıca inceleme ve tahkikat yapılmalıdır. MASAK dışında vergi dairesine de müzekkere yazarak bu konuda varsa bir hukuka aykırılık konuya ilişkin olarak inceleme yapılması talep edilmelidir. Ceza Muhakemesi 135 ve 140. Maddesine göre varsa şartları ve koşulları ve bundan sonrası için delillerin ortaya konmasına katkı sunacaksa telefon dinleme ve teknik araçlarla izleme gibi koruma tedbirlerine hükmedilmelidir.
"Divan Kurulu'nun incelemesinden sonuç çıkmaz"
SORU: Galatasaray Divan Kurulu’nda da bu iddialar gündeme gelmişti. Divan Kurulu bir aksiyon alabilir mi?
YANIT: Divan kurulunca oluşturulacak komisyonda yapılacak incelemede de delillerin ortaya konulmasına ilişkin hukuki ve teknik imkânlar söz konusu olmadığından etkili ve esaslı bir sonucun çıkmayacağı açık. Sonuçta başsavcılık ve yargılama makamlarının delil toplarken ulaşabileceği bilgi ve belgelere divanda kurulacak bir komisyonun ulaşması mümkün değil. Dolayısıyla bu komisyonun yapacağı çalışmadan esaslı bir sonuç çıkmayacak. Bu sorunun yegâne çözümü yargılama makamlarıdır. Bu soruşturmanın neticesinde de fiil ve failler tespit edildiğinde duruma göre koruma tedbirlerine hükmetmeli ve bunların emsal mahiyette cezalandırılması için iddianame tanzim etmelidir.
"Şahsi mal varlığıyla sorumlu olurlar"
SORU: İddialar gerçek çıkar ve yargı kararıyla bu durumun gerçek olduğu sabit hale gelirse (ki hiç bir kulüp için bunu dilemeyiz) yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumluluğu ne olur?
YANIT: Öncelikle genel kurul ile yönetim kurulu arasındaki ilişki vekâlet ilişkisidir. Spor kulübü yöneticileri kendilerine tevdi edilen mal varlığı, hak ve menfaatleri amaç dışı kullanamaz, kendisine veya başkasına menfaat temin edemez. Aksi halde hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçu oluşur. Bu suç takibi şikayete bağlı olmayıp, re’sen kovuşturulabilir bir suçtur. Yine bu halde spor kulübü yöneticileri spor yasasının 20. maddesinin 13. fıkrası uyarınca; kulüp, şirket, pay sahibi ve alacaklarına karşı verdikleri zararlardan kendi şahsi mal varlığıyla ve müteselsilen sorumludur. Yani bilet ve karaborsa iddiaları sabit olur ve bu konuda yönetim kurulu üyelerinin iştirakı veya denetim görevinin ihmali olursa, yönetim kurulu üyelerinin hem cezai, hem de kullanılan zararları kendi mal varlığı ile sorumlu olur.
Bu suçların dava zaman aşımı T.C.K m. 66 uyarınca 15 yıldır. Yani bu hukuki süreç, bugün nüfus ve güç kullanmak suretiyle işletilmese dahi, 15 yıl içerisinde dava zaman aşımı iç risinde soruşturma ve yargılama söz konusu olabilir.
"Florya'da adım atılmamalı"
SORU: Galatasaray Yönetimi ve Başkan Dursun Özbek bu süreci nasıl yönetmeli, ne yapmalı?
YANIT: Adı geçen yöneticilerin ve profesyonellerin hukuki süreç nihayete erene kadar yönetsel ve fiili yetkilerinin askıya alınması lazım. Bu elzem ve aynı zamanda ahlaki ve etik bir sorumluluk. Bu düşüncelerimi sayın başkanla da paylaştım.
Florya Projesiyle de ilgili bu hukuki süreç nihayete erip maddi gerçek ortaya çıkana kadar herhangi bir fiili ve hukuki adım atılmamalı. Bu konudaki kanaatimi de başkanla paylaştım. Bana göre etik açıdan olması gereken budur.
TIKLAYIN - Fatih Altaylı, Galatasaray’daki krizin perde arkasını anlattı: Karaborsa skandalındaki isimler kim, Ali Yüce sonrası yeni istifalar var mı?
TIKLAYIN -Fatih Altaylı: Eray Yazgan ve Bora Bahçetepe’nin yönetim kurulu üyelikleri hemen askıya alınmalı, Alper Narman’ın da stat ve tesislere girişi engellenmeli