Yalovalı ressam Salih Cengiz, Ankara, Bursa, Bayburt, Eskişehir, İstanbul ve Yalova gibi değişik kentlerdeki cadde, sokak ve trafo binalarına resimler yapıyor.
65 yaşındaki ressamın akademi çatısı altında sanat eğitimi yok. Küçük yaşlardan itibaren resimle ilgilenen Cengiz 17 yaşında İstanbul’da Babıâli’de çalışmaya geldikten sonra kendi deyimiyle “usta-çırak ilişkisiyle” öğreniyor resim yapmayı. Geçen yaklaşık yarım yüzyılda 14 kişisel sergi açıyor, 6’sı yurt dışında 30’dan fazla karma sergiye katılıyor. Ancak onun başlıca tutkusu duvarlar.
5 kentte duvarları renklendirdi
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın haber portalı, Gazetecilik Platformu'ndan İsmail Ersan'ın haberine göre, Salih Cengiz çıraklık döneminde uzun süre yanında çalıştığı ustaların fırçalarını yıkıyor. Ardından çizgi roman, illüstrasyon, karikatür, grafik, sahne dekorasyonu alanlarında çalışıyor. 30 yıl önce duvarlara resimler yapmaya başlıyor. Sonrasını şöyle anlatıyor: “1981’de ilk profesyonel duvar resmimi Muğla’da yaptım. Daha sonra, İstanbul’un değişik semtlerinde, Bayburt, Bursa, Eskişehir, Ankara’da çeşitli mekanların duvarlarına resimler çizdim. 14 yıldır da Yalova ve çevresinde trafo binalarına sanatsal dokunuşlar yaparak onları farklı bir görünüme kavuşturuyorum”. Salih Cengiz sokak ve caddelere yaptığı resimler için belediyelerden ücret talep etmiyor. Kimi zaman boya masrafı ödeniyor, kimi zaman onları da cebinden ödüyor.
Yalova’nın “maskeli kızları”
Yaşadığı Yalova’da yaklaşık 900 metrekarelik istinat duvarına, kentin tarihi ve doğal güzelliklerini aktaran Cengiz, bu kentin ilçelerinde de Koronavirüs'e dikkati çekmek için parklarda maskeli kız resmi çizmişti. Sağlık sorunları ve maddi güçlüklere rağmen resim yapmaya devam eden Salih Cengiz bunun kendi terapisi olduğunu belirtiyor. Ölene kadar duvarlara resim yapmayı hedeflediğini aktaran Cengiz izbe mekânları böylece kent yaşantısına kazandırdığını düşünüyor ve ekliyor: “Daha önce insanların altından geçmeye korktukları altgeçitlere çizdiğim resimler sayesinde buraları kullanılır hale geliyor. Hatta önünden geçmeye korktukları mekanların önünde çizdiğim resimler sayesinde fotoğraflar çektiriyorlar”.
