IŞİD tarafından kaçırılan 49 Musul Başkonsolosluğu kişinin serbest bırakılması, rehinelerin örgütün elinde olması nedeniyle uluslararası koalisyona insani yardım yaparak katılacağını açıklayan Türkiye’nin rolünü yeniden gündeme getirdi. Türk yetkililer, örgüte fidye ödenmediği ve hiçbir söz verilmediğini söyledi ancak rehinelerin durumunu çekince olarak gösteren Ankara’nın IŞİD’e yönelik askeri operasyona katılması yine de beklenmiyor. Öte yandan IŞİD’e yakınlığıyla bilinen Takva Haber sitesi, rehinelerin 3 aylık müzakere sonucunda serbest bırakıldığını yazdı ancak müzakerelerin içeriğine dair bilgi vermedi.
Hürriyet gazetesi Ankara temsilcisi Deniz Zeyrek, "Rehinelerin neden şimdi kurtulduğunun ayrı bir tartışma konusu olduğunu" söylüyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Zeyrek, "Burada IŞİD'in kendi değerlendirmesi önemli. Yani IŞİD neden bıraktı? Karşılığında ne aldı? Ya da neyi kaybetmekten kurtuldu? Şimdi bu soruların yanıtını tartışmak lazım. Bazen rehineleri tutmak, serbest bırakmaktan daha çok şey kaybettirir ama bu uzun bir tartışma" değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye'nin, IŞİD konusunda "ayak diremediğini" kaydeden Deniz Zeyrek, "Tam tersine. Artık ABD'nin harekete geçmesi için Türkiye itici konumdaydı" iddiasında bulunuyor.
"Türkiye rehineleri kurtarmak için IŞİD'in YPG-PKK ile savaşında IŞİD'den yana tavır aldı" benzeri yorumların da yapılacağını aktaran Zeyrek, "Bunların da bir gerçeklik payı olmayabilir. IŞİD'i iyi analiz etmek lazım. Bu zamanlamaya karar verenler bunu çok iyi analiz etmişler ve doğru yöntemler kullanmışlar. Doğru zamanda doğru insanları devreye sokmuşlar" diyor.
Öte yandan IŞİD’e yakınlığıyla bilinen Takva Haber sitesi, rehinelerin 3 aylık müzakere sonucunda serbest bırakıldığını yazdı ancak müzakerelerin içeriğine dair bilgi vermedi.
Takva Haber’in haberinde şu ifadelere yer verildi:
İslam Devleti, ABD kuklası Maliki yönetiminin elinde olan Musul'u fethederken, tüm ülkelerin kaçmayan konsoloslukları gibi Türk konsolosluğu da kontrol altına alındı.
Bu esirlerin dışında bazı Türk tır şoförleri de gözaltına alındı.
İslam Devleti daha sonra niyetlerinin kötü olmadığını belirtmek için tır şoförlerini serbest bıraktı.
Niyahet devletler arasında devam eden 3 aylık müzakere sürecinin ardından Musul konsolosu ve çalışanları da serbest bırakıldı.
'Fidye alındı mı?'
İslam Devleti medya kaynakları, kesinlikle hiçbir fidyenin alınmadığı ve iki devletin karşılık masaya oturması sonucu mutabakata varıldığını belirtti.
Türk ve batı medyasında çıkan "fidye" iddiaları böylece yalanlanmış oldu.
'Görüşmeler nasıl yapıldı?'
Türkiye'yi temsilen MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) Dış Operasyonlar Daire Başkanlığınca (DOP) yürütülen görüşmelerin karşı tarafında ise İslam Devleti Dışişleri Bakanlığı vardı.
Yaşanan 3 aylık süreçte toplam 8 defa adres değiştirildi ve sürekli olarak "esirlerin" görüntü akışı sağlanarak bir zarar durumunun olmadığı bildirildi.
'Görüşmelerin kırılma noktası'
ABD'nin Suriye ve Irak'ı işgal için koalisyon kurma girişiminin üzerinden 5 gün geçmişti ki görüşmeler sonuç verdi ve esirler Suriye üzerinden güvenli bir yol aracılığıyla Türk yetkililere teslim edildi.
Hatırlanacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti devleti ABD'nin işgal koalisyonuna katılmayı reddederek yeni bir işgale karşı niyetini ortaya koymuştu.
Böylece Türkiye devleti, İslam Devleti'nin dolaylı yollardan da olsa tanımış oldu.