Yunanistan’ın 1981’de AB üyeliği müzakere heyetinde yer alan Prof. Panayiotis İoakimidis, Euro’dan çıkmak için ülkenin önce AB’dan çıkması gerektiğini belirterek, “Referandumda çıkacak bir ‘hayır’ drahmiye dönüş demektir. AB’dan çıkarsak, gerek Kıbrıs konusunda gerekse Türk-Yunan ilişkilerinde bugüne kadar sağladığımız pek çok avantaj uçup gidecek” dedi.
Avrupa Birliği (AB) konularında uzman Atina Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Panayiotis İoakimidis, Yunanistan’daki son durum ve olabilecek muhtemel gelişmeler hakkında açıklamalar yaptı. Yıllarca Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa Birliği (AB) İşleri Dairesinde çalışan ve Yunanistan’ın 1981’de AB üyeliği müzakere heyetinde yeralan İoakimidis, Hürriyet Atina Temsilcisi Yorgo Kırbaki'ye verdiği mülakatta Yunanistan’da bankaların tekrar açılabilmesi için kreditörler (AB ve IMF) ile anlaşma sağlanmasının şart olduğunu söyledi.
‘Önce AB’den çıkılır’
Avrupa merkez bankası’nın (ECB) şemsiyesi olmadan Yunan bankalarının ayakta kalamayacağını söyleyen İoakimidis şöyle konuştu: “Dolayısıyla anlaşma ne kadar gecikirse, bankaların açılması da o kadar gecikir. Bankaların tekrar açılabilmesi için bir başka alternatif ise Euro’dan çıkıp drahmiye dönmek. Bunu da düşünmek bile istemiyorum. Yunanistan’ın hukuki açıdan Euro Bölgesi’nden çıkması mümkün değil. Hukuki açıdan, Euro’dan çıkmak için ülkenin önce AB’dan çıkması gerek. Ancak uygulamada, drahmiye geçmiş bir Yunanistan’ın Euro Bölgesi’de kalamayacağından çıkışı sağlayacak bir formül bulunabilir. Bu durumda da, Yunanistan’ın AB içinde kalabilmesi pek mümkün değil. “
‘Kıbrıs avantajı gider’
Kreditörler ile mali yardımın 4 ay uzatılma anlaşmasının salı günü dolduğunu da hatırlatan İoakimidis, “Çarşambadan itibaren eğer tekrar masaya oturursak müzakelere sıfırdan başlamak zorundayız. Yunan hükümetinin elinde son bir fırsat var. Kreditörlere müzakereye devam mesajı yollasın ve pazar günkü referandumu iptal etsin. Referandumda çıkacak bir “hayır” drahmiye dönüş demektir. AB’dan çıkarsak, gerek Kıbrıs konusunda gerekse Türk-Yunan ilişkilerinde bugüne kadar sağladığımız pek çok avantaj uçup gidecek” dedi.
‘AVM’ler bomboş’
Yunanistan’da bankalarda sermaye çıkışı denetimi uygulamalarının dün ilk günüydü. Öğle saatlerinde şehir merkezini dolaştık. ATM’lerin önünde kalabalık yok. Yunanlar, sabah saatlerinde uzun kuyruklarda bekledikten sonra 60 Euro’yu çekip işlerine gittiler. Başbakan Aleksis Çipras taraftarlarının birkaç saat sonra düzenleyeceği “Dayan Aleksis” mitingine hazırlanan Sintagma meydanı, günlerdir Atina’yı mesken edinen yabancı gazetecilerin istilası altında adeta. İki kafeye giriyoruz. İlkinde Sofia, ikincisinde de Aleka ile Ceni aynı şeyi söylüyorlar; “Herhangi bir gün gibiydi ne daha çok ne de daha az kahve sattık.” Anlaşılan kriz, iflas tehlikesi tamam da Yunan halkı “frape” tutkusundan vazgeçecek görünmüyor.
‘İki tane Japon’
Ancak, ölü şehri andıran Panepistimiu caddesindeki kioskun sahibi Margarita, “Cumaya kıyasla ciro yüzde 50’den fazla azaldı” dedi. Şehir merkezinin en büyük AVM’si Attika’ya giriyoruz. Hiç görmediğimiz bir manzara. Altı katlı koskoca AVM’de müşteri sayısı iki elin parmakları ile sayılabilecek kadar az. Üstelik müşterilerden ikisi Japon. Satıcılara sorduk “Üç yıl burada çalışıyorum. Burayı hiç o kadar tenha hatırlamıyorum” ve “Siftaf yapmadık” cevapları aldık. Atina caddelerinde insanların ne konuştuklarına kulak kabarttık. Hani söylenenleri esas ayıp ile anket yapsak, pazar günkü referandumda sonuç yüzde 50 “evet” yüzde 50 “hayır” çıkacak sanki. Kimi “Daha ne kadar kemer sıkalım. Ne olacaksa olsun. DraHmi ise drahmi” kimi de “Bu adam (Çipras) ne yapıyor?” dedi. Zor bir gündü Yunan halkı için ama geçti. Herkesin temmenisi yarının daha iyi olması.
