Güler Yılmaz
Ankara
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 12 Eylül Alt Komisyonu’nda dinlenen, Necmettin Erbakan’ın dava arkadaşı SP eski Genel Başkanı Recai Kutan, “28 Şubat bundan evvelki darbelerin hepsinden daha iyi etüd edilmiş, organize edilmiş, şartları iyi belirlenmiş. Ordu ihtilal yaptı lafı yanlıştır. Onlara yardım eden iç ve dış güçler var” dedi.
Kutan komisyon üyeleriyle hem 12 Eylül askeri darbesi, hem de 28 Şubat’a ilişkin görüşlerini paylaştı.Türkiye’nin Osmanlı’dan bu yana darbelere maruz kaldığını ve darbe geleneğinin 28 Şubat’a kadar sürdüğünü anlatan Recai Kutan, 1960 ihtilali sonrası bütün darbe ve muhtıralara tanıklık ettiğini belirterek “Darbelerle birlikte hiç de ahlaki olmayan metotlar uygulandı” dedi.
'12 Eylül iktidara yapıldı, tutuklanan biz olduk'
12 Eylül 1980 öncesi darbe için bir gerekçe görmediğini anlatan Kutan şunları söyledi: “Darbe iktidara karşı yapılmıştı ama tutuklanıp götürülen biz olduk. Necmettin Erbakan dahil 23 arkadaş tutuklandık. 5 sene süren davadan sonra beraat ettik, 5 yıl işsiz güçsüz dolaştık. Mahkemeler sırasında hoş olmayan olaylar oldu. Bizi serbest bırakan Hamdi Sevinç Albay’ın başına gelmedik kalmadı. Lütfü Doğan’a tahliye veren iki asker sürüldü. Tamamen hukuk dışı uygulamalar yaşandı. Siyasetçiler uzlaşabilseydi, darbe olmazdı.
28 Şubat’ta orduya yardım eden iç ve dış güçler var
12 Eylül ve 28 şubat öncesi düzenlenen Kudüs gecelerine ilişkin bir soru üzerine Recai Kutan şu değerlendirmeyi yaptı. “28 Şubat hayret edici neticeler gösterdi. Bir cunta vardı hem asker hem sivil güçlerden oluşan. Bunlar arasında bizim çok büyük imkanlar verdiğimiz sendikalar vardı. Türk-İş ve Disk birlikte hareket ediyor hükümete git diyordu. Yine TOBB, TESK de e aynı yönde talepte bulundu. 28 Şubat bundan evvelki darbelerin hepsinden daha iyi etüd edilmiş, organize edilmiş, şartları iyi belirlenmiş. Ordu ihtilal yaptı lafı yanlıştır. Onlara yardım eden iç ve dış güçler var.
'Fadime Şahin ve Aczimendiler bize fatura edildi'
Darbelere zemin hazırlandığı yönünde 12 Eylül ve 28 Şubat’ta somut örnekler ve deliller var. 28 Şubat’ta hiçbir şey yok. Siz geldiniz anarşi arttı, ekonomi batağa girdi diyorlardı. Evet bizden önce Çiller ve Yılmaz döneminde ekonomi batmıştı. Ama bizim zamanımızda iyiydi. Ardından irtica-laiklik denildi. İyi de delil koy ortaya. 18 maddelik bildiride bizden sonra gelen hükümet sadece kesintisiz eğitimi uyguladı. Fadime Şahin, Müslüm Gündüz-Aczimendiler, Ali Kalkancı olayları çıktı. Onları da bize fatura ettiler.
'Darbelerde en büyük zararı asker gördü'
Psikolojik şartlar iyi planlanıyor, sonra da milletin arzusu üzerine deniliyor. Aslında darbelerde en büyük zararı ordu gördü. Bugüne kadar darbe neticesinde 6 bin subay, 400 astsubay ve binin üzerinde askeri öğrenci askerden ihraç edildi.
'Kurt kuzuyu mutlaka yiyecek'
Darbe şartlarının önceden hazırlandığını, ardından da kaçınılmaz hale getirildiğini anlatan Recai Kutan, “Eskiden bir şey olunca asker ne der derdik. Yani kurt kuzuyu yemeye karar vermiş, her halükarda yiyecek. Şimdi böyle bir durum artık yok. Ders alınsaydı eğer tarih tekerrür mü ederdi diye bir söz vardır. Şimdi Meclis’teki bu çalışmadan çıkarılacak dersler var.
'Medya patronları demokrat kesilmiş'
Komisyon basın patronlarını, iş adamlarını çağırıp dinliyor. 28 Şubat’ta adamların tavrıyla burada ifade edilenler farklı. Gerçek anlamda hepsi demokrat kesilmişler. Biz zamanında kendilerine “olayları bir fotoğraf gibi verin, habere yorum yapmayın, yorumu köşe yazarları yapsın” dedik. Biz öyle yapıyoruz cevabı verdiler. O zaman çıkardığınız gazeteyi okumuyorsunuz dedik.
'Tankın üstüne çıkacak çok adam olacak'
Diyorlar ki Erbakan Hoca, ‘ Yeltsin’ gibi tankların üstüne niye çıkmadı. Eğer çıksaydı durum farklı olabilirdi. Tankların üstüne çıkacak zaman var çıkılmayacak zaman var. O dönem de tankın üstüne çıkılamazdı. Umarım olmaz ama olursa inanıyorum ki bugün tankın üstüne çıkacak çok adam olacak.”
'Demirel mutlaka reddederdi'
AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Tansu Çiller’in 28 Şubat’la ilgili tanık sıfatıyla verdiği ifadesini hatırlattı ve “ Erbakan neden bazı komutanların emekli edilmesini istemedi. Böyle bir listeyi yapıp Köşk’e Cumhurbaşkanı Demirel’e götüremez miydi? Çekindi mi ? Yoksa darbe için bir ihtimal mi görmedi?” diye sordu.
Recai Kutan, “Kararname köşke gitseydi Demirel mutlaka reddederdi. Zaten askerlerle ilişkisi bozuk, makas iyice açılacaktı. Netice vermeyecek şeye niye adım atalım anlayışıdır bu” cevabını verdi.
