Yaşam

Reality showlar geri döndü

Ekonomik kriz gerekçesiyle çoğu diziyi yayından kaldıran televizyonlar, ucuz yollu reality show programlarına döndü. Bunlardan ilki olan 'Yemekteyiz' yarışması.

13 Aralık 2008 02:00

Show Tv'deki yarışma daha ilk günden izleyicilerin ilgisini çekti! Tabii tepkiler de gecikmedi. Bir yemek masası etrafında toplanan ve ev sahibinin yaptığı yemeklere puan vermekten mütevellit programda her akşam bir olay çıkıyor. Yemek masasında güzel güzel muhabbet etmek yerine dedikodu yapan, birbirini aşağılayan, yemekleri beğenmeyen yarışmacılar adeta birbirlerini yiyorlar.

Yaklaşık üç aydır yayında olan program gazetecilerden yemek yazarlarına kadar pek çok kesimden tepki aldı. İlk başta konunun direkt muhatapları olan program yapımcıları ile görüşmek istedik, ama görüşme isteğimiz olumlu karşılanmadı. Biz de konuyu yemeği kendine 'iş' edinenlerle konuştuk. Bir dönem ekranlarda yemek programı yapan yemek yazarı Sahrap Soysal en çok da yapımcıların yemeği reytinge alet etmelerine kızıyor. 'Mutfağımızı bu şekilde yeni nesile tanıtmak yazık olur, çok ayıp çok kınıyorum.' diyerek tepkilerini dile getiriyor. Birçok yemek kitabı bulunan Deniz Gürsoy ise yurtdışındaki programı izlediğini belirterek kurgusunun çarpıtıldığından yakınıyor. Gürsoy, "Misafirine böyle davranan bir toplum değiliz biz, hele böyle misafir hiç değiliz." diyor. Sofra dergisi yazarlarından Ayfer Ünsal ise programı ilk kez bizim isteğimiz üzerine seyretti ve bir daha asla seyretmeyeceğini söyledi. Programı konsept olarak çok rahatsız edici bulan Ünsal, yarışmacıların önlerine gelen her şeyi eleştirmelerini 'sofra adabı' ile bağdaşmadığını düşünüyor. Biz misafiri kapıda karşılar, güler yüzle içeriye alır ve rahat edeceği biçimde masaya oturturuz. Misafirlerin evde bulunduğu süre içerisinde onun hoşnut kalabilmesi için her türlü imkanı sunar ve asla dedikodu yapmayız. Giderken kapıya kadar karşılar "Güle güle, iyi ki geldiniz, ayağınıza sağlık" diye yolcularız. Misafir de "Ellerinize sağlık, çok güzel olmuş, Allah binbir bereket versin, biz eksilttik Allah artırsın" der ve kalkar gider. Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olduğunu düşünüp ev sahibinin arkasından konuşmaz.

Bir de yapılan yemekler keşke bu işi bilen kişiler tarafından değerlendirilebilse diye içinizden geçiriyorsunuz. Ama sonuçta ortada koskoca bir reyting gerçeği var, buna benzer programlar ardı ardına gelecek gibi. Hatta ilkinin fragmanları ekranlarda dönüyor bile. Bu kez insanlara komşuculuk oynattıracaklar. Dileriz ki 'Yemekteyiz'deki gibi birbirlerini yemeden, kültürümüze, örf ve adetlerimize yakışır bir programla karşılaşırız.