NATO eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ABD’nin önemli bir ağırlığa sahip olduğu NATO’nun Türkiye’ye alternatifsiz bir güvenlik garantisi sağladığına dikkat çekerken, "Türkiye, ABD ile ilişkilerin kötüleşmesinden ötürü endişe duymalı" dedi.
Körber Vakfı tarafından düzenlenen Berlin Dış Politika Forumu’na katılan NATO eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rassmussen DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte kendisinin NATO genel sekreteri olmasına muhalefet ederek engellemeye çalıştığını hatırlatan Rasmussen, "Buna rağmen Sayın Erdoğan ile iyi bir diyalog zemini oluşturabildik, iyi anlaşabildik. Ancak şunu da söylemek zorundayım. Sayın Erdoğan’ın şu andaki söylemleri, Batılı müttefiklerine yönelik sert retoriği gerçekten de ilişkilere zarar veriyor " diye konuştu.
Erdoğan'a sitem
Rasmussen, iç siyasi gelişmeleri endişeyle izledikleri Türkiye’de demokratik hukuk devleti ilkelerine dönülmesine büyük önem atfettiklerini söylerken gazetecilerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Türkiye’deki gelişmeleri eleştiren Batılı müttefiklerin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sert söylemlerle hedef alınmasını doğru bulmadığını, Batı’yı Türkiye’ye düşman gibi gösteren söylemlerin doğruyu yansıtmadığını kaydeden Rasmussen, "Bizi Türkiye’nin düşmanı olarak değerlendirilmek bir hata" dedi.
"NATO’nun alternatifi yok"
Rasmussen, "Gayet tabii ki tüm NATO müttefikleri Türkiye’deki siyasi gelişmelerden duyulan endişeleri dile getirdi, bu endişeler dile getirilmeli" diye konuştu.
Türkiye ile Batılı müttefikleri arasında tırmanan gerilim ve Türkiye’nin NATO’dan ayrılması yönündeki tartışmalara değinen Rasmussen, "Türkiye için NATO dışında alternatif yok. Başka hiç kimse NATO kadar etkin bir şekilde Türkiye’nin güvenliği için garanti oluşturamaz" dedi.
ABD ile gerilim uyarısı
NATO’nun Türkiye’nin güvenliği için oluşturduğu garantinin temelinde ABD’nin çok büyük bir ağırlığı olduğunu anımsatan Anders Fogh Rasmussen, “Türkiye ABD ile ilişkilerinin kötüleşmesinden endişe duymalı“ görüşünü de sözlerine ekledi.
Rasmussen, Türkiye’nin Rusya ile diyalogunu anlayışla karşıladıklarını söylemekle birlikte Rus S400 füze savunma sisteminin Türkiye tarafından satın alınmasını doğru bulmadığını, bunun Türkiye ile NATO müttefikleri arasındaki gerilimi tırmandıran bir konu olarak öne çıktığına dikkat çekti.
"Bölünmeyi önlemek zorundayız"
"ABD ile Türkiye‘nin Suriye’de, YPG ve Kürtler konusunda derin görüş ayrılıkları var. Farklılaşan çıkarlar müttefikleri yol ayrımına mı sürüklüyor?" sorusunda Rasmussen şu yanıtı verdi:
"Yol ayrımına sürükleme potansiyeli var. Şimdi Rusya, İran ve Türkiye’nin Ortadoğu’da, başta Suriye ve Kürtler konusunu ele almak üzere, bir araya geldiğine tanıklık ediyoruz. Ortadoğu ziyaretinden yeni döndüm ve bu güç dengesi kayması olarak ifade edilebilecek gelişmelerden ötürü bölgede, özellikle Körfez ülkelerinde büyük bir endişe duyulduğunu ifade etmek zorundayım. Bu sürecin istikrarsızlığa yol açma potansiyeli olduğu gibi NATO içinde de bölünmeye yol açma ihtimali var. Bunu önlemek zorundayız."
NATO’da Türkiye ile müttefikleri arasında gerilimin düşürülmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Rasmussen, Türkiye’nin atmasını bekledikleri adımları, "Türk Hükümeti demokratik standartlara uymalı, gazeteciler Türk Hükümeti hakkında eleştirel haberler yazmakta özgür olmalı" sözleriyle aktardı.
Değer Akal /Berlin
©Deutsche Welle Türkçe