Bayramda aşırı yemenin, bağırsak sistemi rahatsızlıklarına, tansiyon, kolesterol ve kan şekeri yükselmelerine, hazımsızlık ve mide bulantısı gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtildi.
Ramazan sonrası sağlıklı beslenme uyarısı
Ramazan'dan sonra beslenmeye dikkatHacettepe Üniversitesi (HÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gün içerisinde uzun süre besin almadan geçirilen ramazan ayı ve hafif yiyeceklerin tercih edildiği yaz mevsimi sonrasında farkında olmadan fazla ve dengesiz beslenmenin metabolizmayı olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
Ramazanda gündüz beslenme alışkanlığının yerini gece beslenmesine bıraktığını, midenin uzun süreli açlığa alıştığını, bayramın gelmesiyle birlikte ise gıda tüketiminin arttığını belirten Besler, bayramın ilk günlerinde ana ve ara öğünlerin atlanılmamasının, mümkün olabildiğince az ama sık yemek yenmesinin vücudun eski düzenine dönmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Besler, ramazan boyunca kazanılan gece yemek yeme alışkanlığının da terk edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Bayramda aşırı yemek, bağırsak sistemi rahatsızlıklarına, tansiyon, kolesterol ve kan şekeri yükselmelerine, hazımsızlık ve mide bulantısı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir, kısa sürede kilo alımına neden olabilir" diye konuştu.
Bayramda tatlı tüketiminin arttığını anlatan Besler, şu önerilerde bulundu:
"Bayram boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli. Israrcı tutumlardan ve aşırı yeme eğiliminden uzak durulmalı. Bayramda özellikle çocukların beslenmelerine dikkat edilmeli, aşırı yemek ve tatlı tüketimlerinden uzak durmaları sağlanmalı. Süt ve ayran onlar için temel içecek olmalı.
Hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü olanlar tercih edilmeli ve günde bir porsiyondan fazla tüketmemeye özen gösterilmeli. Tüketilmesi halinde fiziksel aktivite artırılmalı. Tatlı, şeker ilave edilmiş gazlı ve gazsız içecekler yerine ayran, süt ve süt içecekler, çay, kahve veya meyve ikram edilmeli."
Besler, ramazanın ardından değişen beslenme alışkanlığının hızla değiştirilmemesi uyarısında bulunarak, güne hafif bir kahvaltı ile başlanmasının uygun olduğunu söyledi.
Ramazanda sıvı alımının azaldığını belirten Besler, ramazanın bitmesiyle birlikte günlük sıvı alımının en az 2-2,5 litreye çıkarılması, bunun da dörtte üçünün su olarak tüketilmesi gerektiğini belirtti.
Besler, bayramın özellikle belirli miktarda alkol alışkanlığı olup da Ramazan boyunca kullanmamış kişiler için tehlikeli olabileceğini, bu nedenle alkol tüketiminin kesinlikle yapılmaması, yapılacaksa mutlaka kontrollü olması gerektiğini ifade etti.
Ramazan Bayramı'nda tüketilecek aşırı şeker veya şeker ilave edilmiş tatlıların hızlı kilo alımına neden olabileceği uyarısında bulunan Besler, şunları kaydetti:
"İkram edilen tatlı, çikolata şeker ilave edilmiş gazlı ve gazsız içeceklerin fazla miktarda tüketilmesi vücutta şeker fazlalığına ve ensülin gibi bazı hormonunların yetersiz kalmasına veya etkinliklerinin bozulmasına neden olabilir. Bu durum şeker hastalığına olan yatkınlığı olan bireyler için çok tehlikeli olabildiği gibi sağlıklı bireyler için de çok ciddi sıkıntılar oluşturabilecektir.
Tüketilecek fazla miktarda şeker, yağ dokusunun depolanmasına da neden olur. Fiziksel aktivite de yeterli seviyede olmazsa yağ depolanmasıyla birlikte hızla kilo alma sorunu başlar. Bunun için öncelikle ramazan ayında vücudun kazandığı alışkanlık hızla değiştirilmemeli, bir süre daha az ve sık yemek yenmelidir. Şekerli gıdaların tüketilmesi ise mümkün olduğunca azaltılmalıdır."
Besler, şekerli gıdaların tek başlarına tüketilmesi halinde kısa süre sonra açlık hissinin uyanacağını ve vücudun tekrar şekerli gıda isteyeceğini belirterek, "Bunun için şekerli gıdalar, süt, yoğurt veya ayran gibi protein bakımından zengin besinlerle birlikte alınmalı. Çünkü proteinli besinler, tokluk hissi vererek şekerli gıdaların fazla miktarda tüketilmesini önleyecektir. Böylece yağ dokusunun depolanması azalmakta ve kilo alma sorunu da engellenebilecektir" önerisinde bulundu.