Avrupa ülkelerinde yaşayanlar WhatsApp ve Facebook başta olmak üzere Tango, Viber ve Line gibi mobil mesajlaşma uygulamalarını tercih ederken Rusya ve Ortadoğu’da ise Telegram hayli popüler. Hatta uygulamanın menşei olan Rusya’da Telegram, son dakika haberlerinin paylaşıldığı en önemli platform durumunda.
Ancak son dönemde uygulama yavaş yavaş Avrupa ülkelerinde de yaygınlaşıyor. Federal Alman Siyasi Eğitim Merkezi (BPB) tarafından Berlin’de düzenlenen bir basın toplantısında, Telegram’daki Almanca sohbet kanalların sayısının 130’a ulaştığı açıklandı. Bunların yaklaşık üçte ikisi radikal İslamcıların propaganda platformu niteliğinde. Bazı kanallarda hergün şiddet motifleri içeren 100’ün üzerinde mesaj paylaşılıyor.
Telegram ile işbirliği yapılamıyor
Bu veriler, gençlerin sanal alemde maruz kaldığı tehlikelere dikkat çekmeyi hedefleyen Jugendschutz.net isimli kurumun araştırmasında yer alıyor. BPB ile ortak çalışan bir devlet kurumu olan Jugendschutz.net, son bir yılda internette gençlere yönelik yasadışı faaliyetlerin sayısında dört misli artış tespit etti. Kurumun müdür yardımcısı Stefan Glaser, inclenenen 6300 platformda binden fazla yasa ihlali tespit edildiğini, bunlardan yüzde 75’inde savaş ve şiddetin övüldüğini üçıkladı.
Halihazırda 100 milyondan fazla aktif kullanıcısı bulunan Telegram’ın sabit bir idarî merkezi yok. Facebook ve Twitter gibi platformlarda resmî bir şikayet merci mevcutken, Telegram’da böyle bir olanak söz konusu değil. Hal böyle olunca da gerçek bir idamın görüntüleri eşliğinde yapılan “Haydi gençler cepheye!” türünden çağrılar da dolaşımda kalmaya devam ediyor.
Popüler platformlar üzerinden reklam
Radikal İslamcılar, Telegram kanallarını daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için Facebook başta olmak üzere, tüm popüler sosyal ağlarda reklam yapıyor. Buralarda açılan sayfalarda Telegram’daki içerikler paylaşılıyor ve daha fazlası için söz konusu uygulamanın indirilip kanala abone olunması çağrısı yapılıyor.
Jugendschutz.net uzmanlarının tespitlerine göre, örneğin “İslamî usullere uygun beden eğitimi hareketleri” adı altında üstü kapalı olarak temel komando eğitiminden kesitler sunuluyor. Batılı kültürlere karşı nefret içeren ifadalerin yanı sıra ilgi çekici görsellerle de gençlere radikal unsurlar sevimli gösterilmeye çalışılıyor.
Dışlanan, hakir görülen ve ekonomik durumu kötü olan çocuk ve gençlerin bu tür içeriklere daha çok ilgi gösterdiğini kaydeden Federal Alman Siyasi Eğitim Merkezi’nden Stefan Glaser, eğitim faktörüne de dikkat çekiyor: “Okullardaki siyasi eğitim yetersiz kalıyor. Özellikle üçüncü ya da dördüncü sınıfta okuyan çocuklar, siyasi değerlerle ilgili bilgileri almaya hazır. Onların bu bilgi açlığı mutlaka giderilmeli.”
© Deutsche Welle Türkçe
Kay-Alexander Scholz