Düzce'de meydana gelen 6 büyüklüğündeki deprem, İstanbul, Bolu, Sakarya, Ankara, Kocaeli, Kütahya, Bilecik, Bursa ve İzmir dahil birçok ilde hissedildi. Düzce depreminin ardından Prof. Şener Üşümezsoy’dan dikkati çeken açıklamalar geldi. Düzce depremi ile “deprem doğuya kayıyor” tezinin doğrulandığını belirten Üşümezsoy, İstanbul’u etkileyecek büyük deprem tartışmalarına değindi.
Çok tartışılan Adalar fayının ölü bir fay olduğunu yenileyen Prof. Üşümezsoy, “Ben ‘Marmara'daki o fay iki parçalıdır, batıdaki Kumburgaz çukurundaki fay risk taşımaktadır ama orta sırtı kesen bir fay hattı yoktur, dolayısıyla fay 60 km değil 30 km’dir ve 6.5’u geçen bir deprem yaratmaz’ demiştim. Bu durumda sadece Teşvikiye’den Esenköy’e kadar giden Bozburun fayı, bunun yanında Çınarcık’tan güneye gelen Teşvikiye fayında da benzer bir riski bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
İstanbul'da 7'lik deprem beklenmediğini, 6,5 büyüklüğünde depremin risk arzettiğini ifade eden Üşümezsoy, "Türkiye’nin en az riskli bölgesi İstanbul diyebiliriz" ifadesini kullandı.
Prof. Şener Üşümezsoy’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“99 depremine gittiğinizde herkes körfezdeki fay kırıldı bundan sonra adalar fayı kırılacak dendiği zaman hayır adalar fayı ölü bir faydır. Ama fay Yalova-Çınarcık’a girecek, Erenköy’e kadar kırılmıştı. Veyahut da bu Akyazı’ya kadar kırıldıktan sonra 17 Ağustos’ta aynı ir trenin ilerlemesi gibi Gölcük’ten başladı Doğu’ya doğru gitti, Akyazı’ya kadar. Ondan sonra durdu. İkinci hat Çınarcık’a doğru geldi. Daha sonra üçüncü hareket Akyazı’dan Kuzeydoğu’ya doğru Karadere diye bir fay boyunca gitti. Ondan sonra o Karadere fayı bugünü anlamamız için çok önemli bir fay. Bir doğu-batı giderek Düzce’ye doğru ilerledi. O iki y sonra bu stres yüklenmişti kırıldı ama bu düzce fayı ile Akyazı fayını birbirine bağlayan Karadere fayının köprü vaziyetinde olan kesimi 17 Ağustos’ta kırılmıştı. Ama onun kırılmayan bir bölümünü kuzeye doğru giden düzce ovasının doğu kenarındaki bu fay hattı o bölümü kırılmamıştı. Geçen yıl bir deprem oldu, tam Karadere fayı ile düzce fayının birleştiği yerde. Orada ben bunu belirttim. İstanbul’la bir bağlantısı yok.
“Buradaki 6’lık deprem yaklaşık 100 kilometre düzlem, 10 kilometre derinliğinde ve o kalmış olan stresini bitirdi. Yani şöyle söyleyeyim bu 17 ağustosta kırılan fayın yakın artçısı olarak kırıldı. Ama onun uzak artçısı olarak geçen sene kendini gösteren ve bugün kırılan Gölyaka-Karadere fayının kuzeydoğusu.
“İstanbul depremi hiçbir zaman olmayacak. İstanbul dediğimiz deprem için bir dizi safsatalar vardı. O safsatalardan biri şuydu, 17 Ağustos’tan sonra körfezden çıkacak fay bütün Marmara’nın kuzey kenarına geçerek iki tane 7,5’luk deprem yapacak bu bilimsel bir makalede yayınladık dediler. Dediler ki iki tane 7,5’luk deprem 30 yıl içinde riski yüzde 65 olacak. Orada 25 yıl geçtiğine göre 5 yıl kaldı, demek ki risk arttı. Ama bunu yayınlayan kişi belli ki biz bunu yapmıştık ama Kuzey Marmara kenar fayını esas almıştık, o ölü bir faydır, bunu çöpe atın. Ama hâlâ arkadaşlar bunu söylüyor. Kendi Marmaray’a denizaltı ile indikten sonra dedik ki 1894’te Çınarcık’ın Marmara Denizi’nin doğu kesimi kırılmış. 1912’de Silivri-Tekirdağ kırılmış. Kırılmayan ortada 50 kilometrelik bir bölüm var. O zaman bu 50 kilometreyi TÜBİTAK adına Naci görür açıkladı, 7’lik deprem yapar dedi. 7 ile 7,5 arasındaki kat 16 kattır dedi. Ama onun üzerine baktığınız zaman orada iki tane fay var, ama biri çalışmıyor. Bunun manası ne? Marmara Denizi’nde 7’lik deprem yok. 6,5’luk deprem olabilir Kumburgaz’da.
Bunu yazan bilim adamı benim yazdığım yanlıştı diyor ama buna rağmen kalkıp da bunu tekrar ediyorlar. Büyük deprem gelecek 5 yıl kaldı diye.
“Şimdi İstanbul’daki durum bu Kumburgaz’da 35 kilometrelik fay o da 6,5’luk deprem.
“Türkiye’nin en az riskli bölgesi İstanbul diyebiliriz.
“Durumda Teşvikiye’den Esenköy’e kadar giden Bozburun fayı, bunun yanında Çınarcık’tan güneye gelen Teşvikiye fayında da benzer bir riski bulunmaktadır."