Ekonomi

Prof. Şen: Değerli Konut Vergisi, Anayasa'nın "hukuk devleti" ilkesine aykırı

19 Aralık 2019 20:57

"Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile getirilen “Değerli Konut Vergisi”ni Prof. Dr. Ersan Şen de eleştirdi.

Hukuki Haber sitesinde yer alan makalesinde Prof. Şen, avukat Beyza Başer Berkün ile yeni düzenlemeyi değerlendirerek yeni verginin hem Anayasa’nın “hukuk devleti” ilkesine hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Mülkiyetin Korunması” ilkesine aykırı olduğunu belirtti.

Prof. Şen “Devletin tazmin sorumluluğuna sebep olabileceği gibi, serbest piyasa düzeninin ilke ve esaslarına aykırı hareket edilmesi de, ekonomimizin istikrarını ciddi şekilde olumsuz etkileyecektir” uyarısında da bulundu.

“Bu yeni vergi; değeri belirli miktarın üzerinde olan konutlara (işyeri hariç), her yıl ve artan oranda, gelirden değil, sabit varlıklardan Kanunla tespit edilen oranda vergi tarh ve tahakkuk ettirmek suretiyle iki taksitte vergi tahsili yoluyla mükelleflerden alınacaktır. Buna karşı, itiraz ve sonrasında vergi mahkemesinde iptal davası açmak mümkündür. Süresinde açılacak iptal davası, tahsil işlemlerini durdurur. İtiraz; değer tespitinin ilgilisine tebliğinden 15 gün içinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne veya taşra teşkilatına yapılacak, dava ise bu itirazın reddinin tebliğinden itibaren işleyecek 30 gün içinde mükellefin bağlı bulunduğu vergi mahkemesinde açılacaktır. Gerek itirazda ve gerekse davada taşınmazın güncel değerinin, gerçek değerinin ne olduğuna bakılmalı ve ona göre karar verilmelidir” değerlendirmesini yapan Prof. Şen, şu ifadeleri kullandı:

“Sonuç olarak; Anayasa m.2’ belirtildiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı hukuk devletidir. 7149 sayılı Kanunla getirilen değerli konut vergisi düzenlemesi, “hukuk devleti” ilkesine aykırıdır. Bir hukuk devletinde; hukuki denetim mekanizmaları etkin olmalı, kamu otoritesi hukuk kuralları çerçevesinde tasarrufta bulunmalı, takdir yetkisini kullanırken ölçüsüz ve keyfi hareket etmemelidir. Değerli konut vergisi gibi öngörülemeyen, sınırı ve sonu belli olmayan, her gün bir yenisi icat edilebilecek düzenlemelerle mülkiyet hakkına ağır şekilde müdahale edilmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne Ek 1. Protokol’ün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesi ve “Mülkiyet hakkı” başlıklı Anayasa m.35 ile korunan mülkiyet hakkının ihlali sebebiyle Devletin tazmin sorumluluğuna sebep olabileceği gibi, serbest piyasa düzeninin ilke ve esaslarına aykırı hareket edilmesi de, ekonomimizin istikrarını ciddi şekilde olumsuz etkileyecektir.

“Kanun koyucu ve Devlet, kendisine göre bir kamu yararını gözettiğini, iktisadi nedenle veya “sosyal devlet” ilkesinden hareketle bazı kişilere vergi salmayı düşünebilir, ancak bunun “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde hayat bulan hukukun evrensel ilke ve esasları çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekir. Hukuk devletinde öngörülebilirlik olmalı, özellikle kişi hürriyeti ve mali yönden yük getirenlerin geriye dönük uygulanmaması ve bir geçiş dönemini içermesi gerekir ki, sınırlama yoluyla bir hak ve hürriyetin özüne müdahale edilemeyeceği gibi, “kanun devleti” mantığıyla hareket edilerek, öngörülemeyen ve tahmin edilemeyen külfetler getirilmemelidir”

Yazının tamamını şu bağlantıdan okuyabilirsiniz.