Maryland Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Şebnem Kalemli-Özcan, Koronavirüs’ün yol açtığı ekonomik sıkıntıların Türkiye’nin de aralarında yer aldığı gelişmekte olan ülkelerin bugüne kadar yaşadığı en büyük kriz olabileceğini belirtti. Yabancı sermayenin Koronavirüs’le birlikte gelişmekte olan ülkeleri terk ettiğine dikkat çeken Şebnem Kalemli-Özcan, bu durumun döviz borçlarının geri ödemeleri üzerinde baskı yaratacağını vurguladı.
GSYH'nın yüzde 23'ü...
Türkiye’nin bu yıl gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 23’ü oranında döviz borcunu yenilemesi gerektiğini ifade eden Şebnem Kalemli-Özcan, aynı zamanda Koronavirüs’e karşı kamu harcamaları için de büyük bir kaynak ihtiyacının doğduğuna dikkat çekti. Şebnem Kalemli-Özcan, bu koşullarda para basma dahil her türlü politikanın gündemde olacağını belirtti.
Türkiye’nin dünya finansal sistemine entegre olması nedeniyle yaşayabileceği sorunların küresel finans sistemini etkileyeceği uyarısı da yapan Şebnem Kalemli-Özcan, uluslararası finans kuruluşlarının Ankara’yı desteklemesinin şart olduğunu vurguladı. Şebnem Kalemli-Özcan, “Çünkü borç verenler büyük küresel bankalar olduğunda, gelişmekte olan ülkelerdeki bankaların zora düşmesi küresel ekonomik istikrar açısından çok şiddetli sonuçlar doğurur” dedi.
Ekonominin ana omurgasını oluşturan küçük ve orta ölçekli firmaların ayakta kalmasının hayati öneme sahip olduğunu belirten Şebnem Kalemli-Özcan, salgının yol açtığı likidite sorunlarının bu şirketleri iflasa sürükleyebileceği uyarısı yaptı. Hiçbir sektör veya ülkenin Koronavirüs’e karşı tek başına mücadele edemeyeceğini belirten Şebnem Kalemli-Özcan, küresel işbirliğinin zorunlu olduğunu ifade etti.