Sağlık

Prof. Kalyoncu: Hava kirliliğinden ölümler, trafik kazasının 2 katı

Adem YAZICI/ANKARA, (DHA)- HACETTEPE Üniversitesi Göğüs hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Başkanı Prof

25 Eylül 2017 18:49

Adem YAZICI/ANKARA, (DHA)- HACETTEPE Üniversitesi Göğüs hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, ülkemizde solunum sistemi hastalıkları nedeniyle hastane yatışların, tüm yatışların yüzde13\'ünü,  solunum sistemi hastalıklarından ölümlerin ise tüm ölümlerin yüzde 11\'ini oluşturduğu açıkladı.
Dünya çapında sık karşılaşılan solunumsal hastalıklar ile ilgili farkındalık yaratmak ve akciğer sağlığını korumak için önlemler almak amacıyla 25 Eylül\'ün \'Dünya Akciğer Günü\' olarak ilan edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Kalyoncu, milyonlarca insanın hava kirliliğinin solunum yolları üzerindeki zararlı etkilerine maruz kaldığını söyledi. Kalyoncu, \"Ülkemizde hava kirliliği nedeniyle ölümler, trafik kazası nedeniyle ölümlerden yaklaşık 2 kat fazladır. Ülkemiz nüfusunun yüzde 27\'si tütün ve tütün mamulü kullanmakta ve ne yazık ki bu hastaların yüzde 48\'i 15-19 yaşları arasında, yani daha çocukken tütün mamulü kullanmaya başlamaktadır\" dedi.
Tütün Endüstrisinin, pazarladığı tütün ürünleriyle 20. yüzyılda dünyada 100 milyon insanın ölümüne  neden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ali Fuak Kalyoncu, \"Ülkemizde ise  halen yılda 100 bin kişinin ölümüne neden olmaktadır. Türkiye\'de uygulamaya konulan tütün kontrolü politikalarına rağmen 2012 \'de yüzde 27,1 olan tütün bağımlısı oranı 2014 yılında yüzde 32,5\'a yükselmiştir. Ayrıca 2003 ve 2012 yılları arasında genç kızlarda herhangi bir tütün ürünü kullanma oranı yüzde 37 artmıştır. 2000\'li  yıllardan itibaren yerli tütün üretimi yüzde 54 azalmış, 2011 sonrası tütün ithalatı yüzde 37 oranında ve bu dönemde piyasaya sunulan tütün ürünü sayısı yüzde 100\'e varan oranlarda  artış göstermiştir. Tütün endüstrisinin gelecekte tütünün yerine koymaya çalıştığı elektronik sigara, nargile, diğer nikotin içeren ürünler ve ısıtılarak kullanılan tütün mamulleri de en az sigara kadar zararlıdır\" dedi.
KOAH, ÜÇÜNCÜ EN SIK ÖLÜM NEDENİ
Dünya genelinde 65 milyon insanda orta/ağır şiddette kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olduğunun tahmin edildiğini kaydeden Prof. Dr. Kalyoncu, \"KOAH üçüncü en sık ölüm nedenidir ve her yıl 3 milyon insan hayatını KOAH nedeniyle kaybetmektedir. KOAH\'ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20\'dir. Ülkemizde tahminen 3-5 milyona yakın KOAH\'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir. Alt solunum yolu enfeksiyonları yılda yaklaşık 4 milyon ölüme neden olmakta ve 5 yaş altı çocuklarda en önemli ölüm nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır\" dedi.
Tüberküloz (verem), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini koruduğunu kaydeden Prof. Dr. Kalyoncu, şu bilgileri verdi:
\"Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2016 yılı raporunda, 2015 yılında 10,4 milyon yeni tüberküloz hastası olduğu, bunların yaklaşık 6 milyonunun bulaştırıcı nitelikte olduğu kanıtlanmıştır. Bu hastaların 1 milyonu (yüzde 10\'u) çocuk hastadır. Her yıl 1,8 milyon kişi de tüberküloz nedeniyle ölmektedir. Ülkemizde 2005 yılında 20 bin 535 (yüz binde 28.5) olan tüberküloz hasta sayısı 2013 yılında 13 bin 409\'a (yüz binde 17.5)  düşmüştür. Tüberküloz Daire Başkanlığı\'nın 2015 raporunda 2012 yılı tüm tüberküloz olgularında tedavi başarı oranı yüzde 87,7 olarak bildirilmiştir. Dünya\'da tüberkülozun tamamen kontrol altına alınamamasının en önemli nedenleri sağlık sistemlerinin yeterince güçlü olmaması ve düşük sosyoekonomik sorunların aşılamamasıdır. Diğer önemli bir sorun ilaçlara dirençli tüberküloz hastalığıdır.\" 
Astımın dünyada 300 milyon kişiyi etkilediği ve yılda yaklaşık 250 bin ölüme neden olduğunun düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Kalyoncu, \"2011 yılı verilerine göre ülkemizde doktor tarafından tanı konmuş yaşa standardize astım sıklığı erkeklerde yüzde 2,8 iken kadınlarda yüzde 6,2\'dir. Astım sıklığı ülkemizde şehirler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Genelde kıyı kesimleri, şehirler, büyük metropoller ve düşük sosyoekonomik yaşam koşullarında daha sıktır. Çocuklukta erkeklerde, erişkin dönemde ise kadınlarda biraz daha sıktır. Astım çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır\" dedi.
FOTOĞRAFLI
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir