T24 Haber Merkezi
Prof. Dr. Tayfun Atay, iç güvenlik kanun teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu oturumunu TBMM Başkanvekili olarak yönettiği sırada, İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu'ya verdiği yanıtla kahkaha attıran DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için "Acıyı bal eyleyen, neşeyi hüzünle buluşturan bir isim" dedi. Önder'le Soylu arasındaki bu "helalleşme" diyaloğunu “Tarihe geçecek bir ders sahnesi” olarak değerlendiren Atay, "Muktediri, dehşet saçanı gülümsetmek, neşelendirmek en büyük güçtür” ifadesini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) iç güvenlik kanun teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu oturumunda, Türk siyaset tarihinde nadir rastlanan bir an yaşandı. TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AKP’li Süleyman Soylu, TBMM’de konuşma yaptığı sırada süresinin bitmesi üzerine Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’den ek süre talep edip helallik istedi. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’den “O başka mesele” yanıtı gelmesi üzerine salonda kahkaha ve alkış sesleri yükseldi. Soylu’nun konuşmasının sonunda “Sayın Önder, helallik meselemiz olmasına rağmen tatlıya bağladık mı?” sorusuna karşılık Önder’den “Barış gelsin; bir de Sayın Demirtaş'a, Figen Yüksekdağ'a sormam lazım, o zamanki genel başkanlarım. Ama helallik işin kolay kısmı. Önce bir barış gelsin, şu barışı bir teminat altına alalım" yanıtı geldi. Soylu sözlerini "Sayın Başkan'a da çok teşekkür ediyoruz, hayırlı uğurlu olur inşallah" diye noktaladı.
Antropolog Prof. Dr. Tayfun Atay, Tele 1 Ankara Temsilcisi Zeynel Lüle'nin sorularını yanıtladığı programda, bu olayı detaylı bir şekilde değerlendirerek önemli tespitlerde bulundu. Atay, Önder'in konuşmasındaki derin mesajlara dikkat çekerek, gücün sadece otorite ve baskı ile değil, aynı zamanda neşe, şefkat ve yumuşaklıkla da ortaya konabileceğini vurguladı.
"Sırrı Süreyya Önder'in bu performansı, tarihe geçecek bir ders sahnesidir"
Atay, "Sırrı Süreyya Önder'in bu performansı, tarihe geçecek bir ders sahnesidir. Gücün herkesin zannettiği gibi dikey ve aşağıdakini ezmek olmadığını, esas gücün yatay bir şekilde neşeyle, şefkatle kullanımında olduğunu anlamak açısından büyük bir önemi var," ifadelerini kullandı.
"Süleyman Soylu'nun gülümsemesi, Sırrı Süreyya Önder'in gücünün yansımasıdır"
Süleyman Soylu'nun, Önder'in sözlerine karşılık verdiği samimi gülümseme, sosyal medyada geniş yankı buldu. Uzun süredir sert ve gergin üslubuyla tanınan Soylu'nun bu görüntüsü, birçok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Prof. Dr. Tayfun Atay, bu durumu şöyle yorumladı:
"Süleyman Soylu'yu hayatımız boyunca böyle bir sevimli çocuk gülümsemesiyle gördük mü? Hatırlamıyorum. Bu, Sırrı Süreyya Önder'in gücüdür. Soylu'ya böylesi bir kendisini dışa vuracak, içerisinden gelen bir sesi ruhuyla ve zihniyle yansıtacak bir görüntü çıkartmasına yol açmak çok büyük bir güçtür."
"Sırrı Süreyya Önder, acıyı bal eyleyen, neşeyi hüzünle buluşturan bir isim"
Sırrı Süreyya Önder, konuşmasının devamında geçmişte yaşadığı zorluklara ve hapis dönemlerine de değindi. 2018 yılında, 2013 Nevruz konuşması nedeniyle hapse girdiğini hatırlatan Önder, "Barış kazanacak, söylediğim her sözün arkasındayım," diyerek barış ve uzlaşı mesajları verdi. Prof. Dr. Tayfun Atay da bu noktada Önder'in duruşunu övdü:
"Sırrı Süreyya Önder, acıyı bal eyleyen, neşeyi hüzünle buluşturan bir isim. Yaşadıklarını hepimiz biliyoruz. Başına gelenlere rağmen hakkını helal edebilecek yüce gönüllülüğe sahip."
"Muktediri, dehşet saçanı gülümsetmek, neşelendirmek en büyük güçtür"
Atay, gücün gerçek anlamını ve insani değerlerin önemini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
"Muktediri, dehşet saçanı gülümsetmek, neşelendirmek en büyük güçtür. Sırrı Süreyya Önder, bu şiirde belki topraktan öğrenip kitapsız bilenin ötesindedir; hem topraktan öğrenip hem kitaplı bilendir. O yüzden de Dede Korkut'u da bilir, Ergenekon'u da bilir, Türklüğü de bilir, Kürtlüğü de bilir. Bütün bunları bilir. Sırrı Süreyya, bu memleketin çok büyük bir kazanımıdır."