Çevre

Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Türkiye sınırları içerisinde 8'den büyük deprem olması imkansız

"Olası Marmara depreminde, yıkım ve can kaybı yaşanmaması için 'hakemlik görevi' devlete düşüyor"

22 Haziran 2022 16:30

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ersoy, katıldığı deprem ve tsunami konulu panelde,"Türkiye sınırları içerisinde 8'den büyük deprem olmaz, imkânsız. Sadece Güneybatı Anadolu, Yunan Adaları, Girit Rodos çevresinde 9'a yakın büyüklükte deprem olabilir. Bu da bizi etkileyebilir" diye konuştu. 

Fatih'te, Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde düzenlenen 'İstanbul'da Deprem ve Tsunami Tehlikesi' konulu panelde konuşan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, deprem ve tsunami hakkında; "Türkiye'de pek çok fay zonu var; bu fay zonları da büyük depremler oluşturabiliyor. Tarihsel dönemde oluşturmuş; gelecek dönemde de oluşturabilecek. Dolayısıyla fay zonlarını çok iyi tanıdığımız için nerelerde stres var, nasıl deprem olacak, yaklaşık ne aralıklarda olacak bunu yer bilimciler biliyor. Bizim bilemediğimiz; depremin tam zamanı ve büyüklüğünün ne olacağı. Yakın gelecekte Marmara'da 7'den büyük deprem olacak diyoruz ama hangi gün olacak bilmiyoruz. Bunu da dünyada hiç kimse bilmiyor" dedi.  

"Depremde can kaybı yaşanmaması için sağlam yapılar hazırlanmalı"

Depremle ilgili gerekli önlemlerin alınmadığını belirten Prof. Dr. Ersoy,"'Kentsel dönüşüm' dediğimiz çok önemli bir proje var; bu, henüz her yerde faaliyete geçmiş ya da bitmiş değil. Yapılarımızı depreme karşı güçlendirmezsek nasıl dirençli şehirler elde edeceğiz? Depremleri sağlam yapılarda yaşamamız gerekiyor. Sağlam yapıları bir an önce hazırlamalıyız ki yıkımlar ve can kayıpları yaşanmasın. Bu durumlarda hakemlik görevi devlete düşmektedir" ifadelerini kullandı. 

"Marmara'da, 7.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmesi mümkün"

Türkiye'nin yüzde 100'ünün deprem bölgesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ersoy, "Marmara'da geçmiş tarihte büyük depremler var. En büyük deprem de 'küçük kıyamet' denilen 1509 depremi. Yıkımları ve ölü sayıları fazla. Dolayısıyla bu deprem bir daha tekrarlanırsa, bu depremin 7.7 büyüklüğünde olacağı düşünülüyor. 7.7 ise, Kocaeli depremi gibi, 2.8 kat daha büyük bir deprem demektir. O yüzden 7.7 büyüklüğündeki bir deprem çok yıkıcı olabilir. Bir deprem geçmişte olmuşsa gelecekte de olabileceğini gösterir. Böyle bir potansiyel Marmara'da var. Doğrultu atımlı fayların verebileceği maksimum büyüklük 8 büyüklüğüdür. Türkiye sınırları içerisinde 8'den büyük deprem olması imkansız. Sadece Güneybatı Anadolu'da, Yunan Adaları, Girit ve Rodos'un çevresinde 9'dan büyük ya da buna yakın bir deprem olabilir. Bu da bizi etkileyebilir" dedi. 

"Marmara depremine bir 'milli güvenlik sorunu' gibi bakmak gerek"

Prof. Dr. Şensoy, “Marmara Denizi'nin içerisinde, gelecekte büyük bir deprem bekleniyor. Bu, İzmit Körfezi'nin çıkışı ile Tekirdağ açıkları arasındaki bir bölgede olacak. Belki tek parça belki de birkaç parçalı bir fay kırılması, bir deprem yaşanabilir. Nüfus potansiyeli, yapı stoğu ve ekonominin kalbinin burada atması nedeniyle Marmara depremi çok önemli. Önemli bir para girdisi var, dolayısıyla buradaki tedarik zinciri kırıldığı zaman Türkiye bundan çok etkilenir; kıtalararası bir sorun olabilir. Bu yüzden Marmara depremine bir milli güvenlik sorunu gibi bakmak ve hazırlanmak lazım" diye konuştu. 

"İstanbul'daki yapılar, gelecek depremden etkilenecek"

Türkiye'de 5.5'ten büyük deprem oluşturabilir fay sayısının 500'e yakın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ersoy, "İstanbul medeniyetler şehri; pek çok eser bırakmışlar. İstanbul Surları, Ayasofya, Fatih Camii ve buna benzer pek çok kültürel yapılar var. Bu yapılar, İstanbul'un çevresindeki her depremden etkilenmiş. Gelecekte de bu yapılar etkilenebilir. İstanbul, şimdiye kadar yaşadığı depremleri merkezi kesimde yaşadı. Türkiye'nin en sağlam kayaçları üzerindeki yapı stoğunda depremler yaşandı. En son 1894'te deprem olmuştu. Şimdi gelecekte deprem bekliyoruz ama yapı stoğu eski yerinde değil. Artık genişledi, daha geniş alanlara yayıldı. Aynı zamanda zeminler de değişti. Daha çürük zeminler üzerinde yapı stokları var. Bu yüzden 'İstanbul, geçmişte yaşadığı depremlerden daha yıkıcı depremleri görecektir' dediğimizde bir kehanet olmaz" dedi.  (DHA)