Yalova açıklarında meydana gelen 3.3 büyüklüğündeki depremin ardından olası İstanbul depremine dikkat çeken deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Biz Marmara bölgesini çokça konuşurken şu ana kolu konuşuyoruz aslında. Bu ana kol, kuzeyden geçen, yani hepsi kırmızı çizilmiş ama 1912’de deprem oldu, Tekirdağ kısımlarına kadar olan bölüm kırıldı. Şu iç taraf tehlikeli, diğer yerde de 1999 yılında Kocaeli kısmına kadar geldi Gölcük’te bitti. Şimdi Silivri ile Gölcük arasında büyük bir deprem bekliyoruz, 7’nin üzerinde" dedi.
6 Ağustos tarihinde Marmara Denizi Yalova açıklarında 3.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Ardından Adana'da 3,8 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Her iki deprem de çevredeki illerde sarsıntı yarattı. Özellikle Marmara Denizi'nde yaşanan deprem, olası İstanbul depremi açısından tedirginliğe neden oldu.
Yalova açıklarında meydana gelen depremden sonra CNN Türk'te soruları yanıtlayan deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu depremin olası İstabul depreminin öncüsü olup olmayacağını değerlendirdi. Ersoy, şunları söyledi:
"Deprem düşük şiddetli olsa da bu kadar çok hissedilmesinin sebebi olarak, bulunduğunuz yerin zemini de çok önemli. Ayrıca deprem olan yer derinde değilse, bu da sanıyorum 7 km civarında. Dolayısıyla enerji soğurulmadan, yani absorbe olmadan yüzeye yayıldığı için daha fazla hissediliyor. Benim gözlemlerimden bir tanesi, şimdi öncelikle şunu söylemek gerekiyor, günlük deprem aktivitesine baktığımız zaman Türkiye’de 50-100 arasında değişiyor. Yani her gün 50 ila 100 deprem oluyor. Biraz değişken olmakla birlikte. Bu genel deprem aktivitesi içerisinde Türkiye’nin her bölgesinde deprem oluyor. Nitekim Marmara’da da böyle bir durum söz konusu. Yani günlük deprem aktivitesi içerisinde algılayabileceğimiz bir deprem büyüklük itibariyle de. Fakat biz depremin yeriyle daha çok ilgileniriz büyüklüğünden ziyade."
"Tehlikeli taraf, 1999 yılında Gölcük’te bitti; şimdi Silivri-Gölcük arası bekliyoruz"
"Bir sonraki olabilecek depremi etkileyebilecek bir yerde mi, onu saptamak gerekir. Yalova açıklarında olan bu depremi de o anlamda değerlendirmek gerekiyor. Bu harita üzerinde gördüğünüz her kırmızı çizgi bir fay olup, 5.5 büyüklüğünden daha büyük depremler oluşturabilecek faylar bunlar. Türkiye’de deprem aktivitesini gösteriyor. Türkiye’de 500’e yakın böyle deprem oluşturabilecek fay mevcut. Biz Marmara bölgesini çokça konuşurken şu ana kolu konuşuyoruz aslında. Bu ana kol, kuzeyden geçen, yani hepsi kırmızı çizilmiş ama 1912’de deprem oldu, Tekirdağ kısımlarına kadar olan bölüm kırıldı. Şu iç taraf tehlikeli, diğer yerde de 1999 yılında Kocaeli kısmına kadar geldi Gölcük’te bitti. Şimdi Silivri ile Gölcük arasında büyük bir deprem bekliyoruz, 7’nin üzerinde."
Naci Görür de uyardı: 2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır; ne yardım götürebilirsin ne kurtarabilirsin
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür de olası Marmara depremiyle ilgili şöyle uyarmıştı:
"İstanbul'da beklenen deprem 7,2 ila 7,6 arasında değişiyor. O kesin. Bilimsel çalışmalar bunu gösteriyor. Bu deprem olursa 6 Şubat'taki depremden daha büyük zarar verir. Bunu Bakanımız da açıkladı. Sokak başında iki ev yıkılırsa orayı unutun. Ne yardım götürebilirsin ne de kurtarabilirsiniz. Bakan belki bazı şeyleri net söyleyemez lakin biz bilim insanıyız net söyleriz. 600 bin konut yani siz isterseniz her konutta 4 kişi düşünün daire gibi düşünün. 4 kişiden 2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır. Vereceğimiz can kaybı inanılmaz boyutta olur. Bir depremde bu kadar insanın ölmesi Türkiye Cumhuriyetine yakışmıyor. Bu işi ciddiye almak lazım. Nitekim Sayın Bakan da en ciddi konuşan ve doğruları salt söyleyen bakan olarak gördüm.
İstanbul lafı yanlış tabi Marmara Bölgesi demek lazım. Lakin o kısımdaki en büyük il İstanbul olduğu için o şekilde deniliyor. Deprem Marmara Denizi içinde olacak. İstanbul içinde fay kırılacak diye bir şey yok. Biz İstanbul dediğimiz zaman İstanbul'da olmaz bir farklılık koyuyor ya öyle bir şey yok. Marmara'da 160 km uzunluğundaki bir fay uzunluğudur. Beklediğimiz deprem öncelikle Kumburgaz Fayı'nda olacak. Depremden İstanbul'dan Tekirdağ'a kadar o bölgeler etkilenir. Depremin büyüklüğüne, zemine, yapı stoğuna kadar etkilenecek alan genişliği değişir. Doğu'dan Güney'de Balıkesir, Çanakkale, Yalova'ya kadar etkilenir. Depremin olduğu yerden uzaklığınız, bulunduğunuz zemin ne kadar sağlam gibi etkenlerle depremin şiddetini daha az hissedebilirsiniz. Siz kıyıya yakınsınız, zemininiz iyiyse, statiği ile projesi birbirine uyumlu ise çok büyük ihtimalle o binadan sağ çıkarsınız. O bina hasar almaz demiyorum. Lakin sahibini sağ olarak çıkartır. Biz hiçbir bina çatlamaz demiyoruz."
TIKLAYIN |Naci Görür: 2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır
|