Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Cumhuriyet için kaleme aldığı yazısında mezuniyet töreninin sona ermesinin ardından kılıç çatarak subay andı okuyan ve "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyen teğmenlerin ihraç sürecine ilişkin olarak; "Tören alanı askeri alandır. Yemin askere yakışır şekilde gerçekleştirilmiştir. Askeri alanda, bahçede, askerlerin dinlenme, eğlenme, kendilerini ifade etme hakları mevcuttur" dedi.
Prof. Dr. Soyaslan'ın yazısı şöyle:
"Teğmenlerin mezun olarak mesleğe ilk adımlarını attıkları coşku dolu günlerinde protokol ve velilerin alanı boşaltmasından sonra toplanarak subay andını içmeleri ordunun itibarına zarar veren bir disiplinsizlik değildir. Subay andı rastgele bir caddede düzensizlik içinde söylenmemiş, tören alanında söylenmiştir. Tören alanı askeri alandır. Yemin askere yakışır şekilde gerçekleştirilmiştir. Askeri alanda, bahçede, askerlerin dinlenme, eğlenme, kendilerini ifade etme hakları mevcuttur.
"Olay suç oluşturmamakta"
Askeri alanda tören bittikten sonra geleneksel subay andını içmek, teğmenler için bir haktır. Disiplin cezasını gerektiren bir fiil değildir. Anayasaya göre herkes birey olarak veya topluca kendi düşüncelerini ifade edebilir (AY md. 25, 26, 34). Teğmenler haklarını icra etmişlerdir. Haklarını icra ederlerken sınırı aşmamışlardır. Kimseye hakaret etmemişler, suça tahrik etmemişler, halkı kin ve düşmanlığa veya halkın bir kısmını diğerine karşı düşmanlığa tahrik etmemişler, devlet sırlarını açıklamamışlardır. Bu nedenlerle olay suç oluşturmamaktadır.
Avrupa normları açısından bakıldığında da olayda disiplinsizliğin kanuni unsuru gerçekleşmemiştir. Çünkü emre itaatsizlik söz konusu değildir. Subay andını içmenin cezalandırılmasının kamu barışını korumak gibi meşru bir amacı yoktur.
Soruşturma ve cezalandırma demokratik toplumda gerekli değildir. Olay ile ordudan ihraç cezası arasında orantı yoktur. Soruşturma konusu olan ant, teğmenler ile Türk milletini özdeşleştirmektedir. Andı içen teğmen gücünü ardındaki Türk milletinden, milletinin geçmiş ve geleceğinden, ecdadından ve Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’den almakta, milleti, laik Cumhuriyeti ve vatanının bütünlüğü için hayatını feda ederek milletin bağrında sonsuzluğa ulaşacağını haykırmaktadır. Bu haykırış içeriği, yapıldığı yer, zaman ve yapılma şekli itibarıyla disiplin soruşturmasını gerektiren bir fiil değildir. Askerin özgürlükçü, laik Cumhuriyet ve ülke bütünlüğü için canını feda etmeye hazır olması insanlara güven ve umut vermektedir."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.