Enfeksiyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüsü en çok bulaştıran yaş grubunun 10-18 olduğunu belirterek, "Onların davranışlarını kontrol etmek çok zor. Bulaştıracak riskli faaliyetlerin içinde bulunuyorlar ve genellikle de alıp evlere getiriyorlar" dedi.
Ceyhan, "Çocukların bütün dünyada sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde iki yanlış düşünce doğdu. Mart ve nisan aylarında yapılan çalışmalarda çocukların hem hastalık belirtisi göstermediği, hem de hiç çocuk ölmediği ve bu çocukların (virüs) bulaştırmadığı sonucuna varıldı. O zaman biz itiraz ediyorduk. Bu çalışmalar yapıldığında çocuklar zaten sokağa çıkmıyordu. Oyun alanları, okullar kapalıydı. Çocuk nereden alıp bulaştıracak." diye konuştu.
HaberTürk'te yer alan habere göre Ceyhan, "Örneğin; ABD'de 2 Nisan'da bütün hastaların yüzde 2'si çocukken; 6 Ağustos'ta yapılan çalışmada henüz okul açılmamışken, sadece kreşler ve anaokulları açıkken yüzde 9 buçuğu çocuktu. Okullar açıldığı zaman bu oranlar daha da artacaktır. Kendi takip ettiğimiz çocuklardan oluşan 220 vakalık bir seri yayınladık. Bu 220 vakanın 6'sı uzun süre yoğun bakımda yattı, solunum cihazına bağlandı ve iki tanesini de maalesef kaybettik. O yüzden çocuklarda hiçbir şey yapmıyor, çocuklar bulaştırmıyor düşüncesi tamamen yanlış. Tam tersine en çok hangi yaş grubu bulaştırır derseniz, yaşlıları yetişkinleri de işin içine koyduğumuzda en çok 10 ile 18 yaş arasındaki çocuklar bulaştırıyor. Çünkü onların davranışlarını kontrol etmek çok zor. Bulaştıracak riskli faaliyetlerin içinde bulunuyorlar ve genellikle de alıp evlere getiriyorlar." düşüncesini dile getirdi.
Ceyhan, "65 yaşın üzerine uzun süredir kısıtlamalar uygulanıyor ama aynı zamanda her gün ağır hasta sayımız giderek artıyor. 580'lerden 1.267'lere geldi. Bu kadar yasağa rağmen hala o ağır hastaların çok büyük çoğunluğu 65 yaş üstü. Aynı evde yaşayan gençler, çocuklar sokağa çıkıyor. Virüsü alıp eve getirip onlara bulaştırıyorlar. O yüzden okulların açılmasına sadece çocukların sağlığı gözüyle bakmamak lazım; toplumun sağlığı açısından da son derece önemli." ifadesini kullandı.