Gündem

Polisin cevabı: Geziciler bizden değil!

Polis Akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Erkan Koca Gezi eylemlerinde görev alan polislerle görüşerek BİR kitap hazırladı

02 Şubat 2015 11:27

Taksim’e yapılması planlanan Topçu Kışlası projesine karşı başlayan, ardından tüm Türkiye’ye yayılan Gezi Parkı eylemlerinde görev yapan polisler o dönem yoğun şiddete maruz kalan eylemcileri "ahlaki açıdan sorunlu", "yabancı", "kibirli", "öteki’, "sanki başka bir dünyadan" hatta "Geziciler aslında gerçekten de gezici insanlar. Gezmeyi tozmayı seven çalıp oynayan bir halleri var. Vur patlasın çal oynasın bir dünya. Buralı değiller. Bizden değiller” sözleriyle tanımlıyor.

Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre, Polis Akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Erkan Koca’nın Gezi eylemlerinde görev alan polislerle görüşerek hazırladığı kitap, polislerin eylemcilere nasıl bir gözle baktığını gösteriyor.

Polislerin eylemcilerle ilgili ifadelerine de yer verilen kitapta üniversitede sosyoloji okumuş ve okul yıllarında sol grupların düzenlediği etkinliklere katıldığını belirten bir polis memurunun Gezi eylemlerine katılanlar için söyledikleri şöyle yer alıyor: “Bakıyorum da bunlar, çoluğu çocuğu olmayan, gelecek kaygısı duymayan insanlar. Bu insanların memleketin değerleriyle sorunları var. Geziciler aslında gerçekten de gezici insanlar. Gezmeyi tozmayı seven çalıp oynayan bir halleri var. Vur patlasın çal oynasın bir dünya. Buralı değiller. Bizden değiller.”

 

‘Ne onursuzluğumuz kaldı ne faşistliğimiz’

 

Aynı polis ‘kibirli’ olarak nitelediği eylemcilerin attıkları sloganlardan‘rahatsız’ olduğunu da şöyle anlatıyor: “Milli ve dini ne varsa hepsi alerji yapıyor. İyi baksalar polisin eylemler boyunca ‘ağaç’ olduğunu görecekler. Aç susuz, uykusuz dikildik günlerce ve karşılığında ne onursuzluğumuz kaldı ne faşistliğimiz. Kibirli insanlar aynı zamanda. Polisin şiddete başvurduğu denen şey bu insanların aşağılayıcı kibrinin geçersiz kılındığı durumlarda ortaya çıkan yıkıcılıktan başka bir şey değil.”

Bir başka polis ise, “Polis simit sat onurlu yaşa” sloganı için şunları söyledi: “Asıl ezenler bu insanlar. Kendileri gibi olmayanları bir şekilde ezmenin yolunu buluyorlar. Bizi nasıl küçümsediklerini, görmeliydiniz” diye konuştu.

 

‘Aksi savunulmaz bir vurgu’

 

Araştırmayı orantısız güç kulanımının sıradanlaştığı eylemlerde polisin zihinsel arka planını ortaya çıkarmak için yaptığını belirten Koca, konuştuğu polislere ilişkin şu yorumlarda bulundu: “Pek çoğuna göre Gezi’ye katılanlar, ‘onlara benzemeyen’ veya ‘onların dünyasının dışında olanları’ temsil etmekteydi. Konuşulmayan ama bilindiği hissettirilen bir kurallar bütünü varmış ve eylemciler sadece yasalarda yazanları değil bu kuralları da ihlal ediyorlarmış gibi bir histe olduklarını düşündürüyorlardı.”

Koca sözlerine şöyle devam etti: “Bir kısmı ise ‘milliyetçi’ duygularla duygularını açıktan ‘aksi savunulmaz’ bir vurguyla dile getiriyordu. ‘Biz’; yerli ve milli, dini ve ahlaki, memleketçi ve devletçi bir içeriğe sahipken; ‘Onlar’ ise ‘yerli, milli ve dini değerleri güçlü olmayan, ahlaki açıdan ‘sorunlu’ bu memleketin kaderiyle kendi kaderini ‘bir’ görmeyenleri ifade ediyordu.”

 

Polisin dönüştürülmesi lazım

 

Polis ile eylemciler arasındaki çatışmanın yetersiz yasal düzenlemelerden kaynaklandığını savunan Koca, polisin yasacı tutumdan, demokratik değerlere bağlı insan odaklı bir yapıda dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.

Koca, şunları söyledi: “Toplumsal olaylar, haksızlık duygusundan hareket eden insanların adalet arayışı olarak karşımıza çıkıyor. Polis ise yaptığı iş gereği toplumun gerisinde kalmaya mahkûm durumda.Polis teşkilatının iç yapısı çoğulcu olmadığından, militer iç kültür hakim. Bu durum halkın polisi dediğimiz yapıya ket vuruyor. Gezi, geleneksel polislik metodunun masaya yatırılması gerektiğini göstermiştir.”