T24- Özel yetkili cumhuriyet savcısı, Mersin'de işyerlerine ve otomobillere molotofkokteyli atarak polislerin yaralanmasına sebep olan sanığın 'vahamet arz eden olaydan' yargılanması gerektiğini belirtti ve müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.
Zaman'ın haberine göre, Mersin'de işyerlerine ve polis otosuna yönelik molotoflu saldırı iddianamesinde savcı, sanıklar için en ağır cezayı talep etti. Belediye otobüsünde yakılarak öldürülen Serap Eser'i hatırlatan savcı, molotoflu saldırıların vahim sonuçlar doğurabileceğine işaret etti. Sanıkların TCK'nın 302/1 ve 314/2 maddelerine göre müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. 1999'da İstanbul Mavi Çarşı'da 13 kişinin hayatını kaybettiği olayın da molotofla gerçekleştirildiğine dikkat çeken cumhuriyet savcısı, bu eylemin Yargıtay tarafından 'vahamet arz eden olay' şeklinde onandığını vurguladı. Van 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi de, geçtiğimiz yıl kasım ayında benzer bir saldırı olayında Serap Eser'i örnek göstererek molotofkokteylini ateşli silah saymış ve 2 sanığa 12 yıl 6'şar ay hapis cezası vermişti.
Mersin'in Toroslar ilçesi Demirtaş Mahallesi'nde 9 Ekim 2011'de iki market, MOBESE direği ve olaylara müdahale eden polis otosuna molotofkokteyli atılması sonucu iki polis memurunun yaralandığı olayın iddianamesi tamamlandı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianame kabul edildi.
Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan A.O.'nun (23) sanık olarak gösterildiği iddianamede, yakılan iki işyerinin yetkilileri ile yaralanan 2 polis memuru müşteki olarak yer aldı. Sanık A.O.'nun suçlamaları reddettiği belirtilirken, 'Yeter Artık' isimli gizli tanığın sanığı fotoğraflardan tespit ettiğine yer verildi. Gizli tanık, A.O.'nun sorumluluğunu M.K.'nin yaptığı 'Demirtaş Apocu Gençlik' isimli oluşumun içinde yer aldığı, A.O.'nun Demirtaş Mahallesi'nde meydana gelen korsan eylem, araç ve işyerleri yakma olaylarını gerçekleştirdiğini belirterek, eyleme katılan başka failler hakkında da bilgi verdi. İddianamede suça sürüklenen bir çocuğun da A.O.'nun eylemlerini anlatarak fotoğraftan teşhis ettiği kaydedilirken yaralanan polis memurlarının da A.O.'yu teşhis ettiği belirtildi.
Adana özel yetkili cumhuriyet savcısı iddianamesinde, A.O.'nun suç ortağı yaşı küçük M.E.O.'nun PKK/KCK terör örgütünün eylem çağrısı talimatları doğrultusunda örgütçe önem atfedilen günde harekete geçerek bir kısım işyerleri ve kamu malına zarar vermeleri sonrası olaya müdahale eden polis aracının içine molotof atmaları, molotofkokteylinin giysilerini yakması ve polis memurlarının vücutlarının yanarak yaralanmaları gözetildiğinde şüphelinin yaşı küçük suç ortağı ile gerçekleştirdiği eylemin, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik yeterli elverişli ve vahim nitelikte eylem" olduğunu kaydetti.
İddianamede İstanbul'daki belediye otobüsünde diri diri yakılarak öldürülen Serap Eser olayını hatırlatan cumhuriyet savcısı, terör örgütünün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda eylem yapan faillerin yolcuların ölebileceklerini ve yaralanabileceklerini öngörmelerine rağmen İETT otobüsüne molotofkokteyli atarak yaktıklarını ve ağır yaralanan Serap Eser'in bir süre sonra hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Bu olayın dışında ülkemizde PKK/KCK terör örgütünün faaliyetleri çerçevesinde gerçekleşen ve atılan molotoflarla birçok vatandaşın ve olaya müdahale eden polis memurlarının hayati tehlike arz edecek şekilde yaralandıkları ve bunun da defalarca basın yayın organlarında yer aldığı belirtildi.
İddianamede, 1999 yılında İstanbul Kadıköy'de Mavi Çarşı'ya yapılan molotofkokteylli saldırı sonucu çıkan yangında 13 kişinin öldüğü ve vahamet arz eden bu eylemlerin talimatlarını veren, eylemlere katılan sanıklara verilen cezaların Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararıyla onandığı vurgulandı. Savcı, yine Yargıtay Ceza Dairesi'nin bir içtihadında belediye otobüsünde yolcuların bulunduğu sırada patlayıcı nitelikli molotof atmanın vahamet arz eden eylem olarak kabul edildiğini kaydetti. Savcı, iddianamede sanığın TCK'nın 302/1 ve 314/2 maddelerine göre müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.