Gündem

Polis sakinleştirmek için biber gazı sıkmış

Müdahale için onay istenen yazıda öğrencilerin taş, sopa ve molotofla saldırabileceği belirtildi.

29 Aralık 2010 02:00

T24 - Dolmabahçe olayları öncesinde müdahale için onay istenen yazıda öğrencilerin taş, sopa ve molotofla saldırabileceği belirtildi. Bunlar doğru çıkmazken, polisin sakinleştirmek için biber gazı sıktığı belirtildi.

Başbakan Erdoğan’ın rektörlerle Dolmabahçe’de yaptığı toplantıyı protesto etmek isterken polisin sert müdahalesine maruz kalan öğrencilerle ilgili dosyadan, hükümetin öğrencilere yönelik iddialarının doğruyu yansıtmadığını gösteren ayrıntılar çıktı. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun “olur” verdiği İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın imzalı yazıda, eyleme katılanların polisin uyarılarına uymayabilecekleri Başbakanlık Ofisi’ne saldırabilecekleri gibi ifadeler yer alırken, olaylardan sonra hazırlanan polis fezlekesinde İstanbul’a alınmayan 135 öğrencinin GBT’lerinin temiz olduğu, otobüslerde molotof bulunmadığı, biber gazının öğrencileri sakinleştirmek için kullanıldığı ve polisin atılan pet şişelerle yaralandığı gibi bilgilere yer verildi. Çapkın’ın valilik onayına sunduğu 3 Aralık tarihli yazıda, 12 Eylül 2008’de, İTÜ’nün açılışına katılan Erdoğan’ı protesto eden 18 öğrenciye 1 yıl 3’er ay ceza verildiği anımsatıldı, bunlar için “DHKP-C ve Dev-Yol yanlısı öğrenci kollektifleri mensupları” ifadesi kullanıldı.  


Polis sakinleştirmek için biber gazı sıkmış

Kahvaltı ve forum

Yazıda şöyle devam edildi: “4 Aralık 2010’da gerçekleştirilecek 2. rektörler toplantısını protesto etmek için Büyük Öğrenci Yürüyüşü adı altında Halkevleri güdümünde faaliyet gösteren Öğrenci Kollektifleri, Liseli Genç Umut ile Genç-Sen organizesinde toplanacak grubun Başbakanlık Ofisi’ne kadar geleceği, Akdeniz ve Karadeniz’den gelecek grupların Ankara’da toplanarak, ilimize hareket edecekleri... 



...Eylemlere katılacak şahısların güvenlik güçlerinin ikazlarına uymayarak, Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne yönelik saldırganlık boyutunda protesto eylemi gerçekleştirebilecekleri, polis müdahalesi olması halinde, taşlı-sopalı mukavemette bulunabilecekleri şeklinde bilgi elde edilmiştir.

... Toplantının huzur ve sükun içinde yapılabilmesi, ilimizde kamu güvenliğinin sağlanması için ilimize gelişlerinin kontrol edilerek, söz konusu grupların ilimize alınmaması hususunda, takdir ve tensiplerinize arz ederim.”

Mutlu, yazıya “olur” vererek, Dolmabahçe ve Tuzla’da öğrencilere müdahale edilmesinin yolunu açtı. Yazıdaki, “Başbakanlık Ofisi’ne yönelik saldırganlık boyutunda protesto eylemi” gibi kaynağı belirtilmeyen, soyut ifadeler, bazı bakanların, “Başbakanlık’a saldıracaklardı” iddiasına yol açtı. Yazı doğrultusunda, Ankara’dan gelen otobüsler İstanbul’a sokulmadı. İstanbul’daki öğrenciler Dolmabahçe önünde polisin sert müdahalesine maruz kalırken, otobüsle gelen 135 öğrenci Çamlıca gişelerinde durdurularak, Tuzla’ya götürüldü ve sert müdahale gördü.


Pet şişeden yaralanma ve gaz

Polis, bu olayla ilgili düzenlediği tutanakta, vali imzalı yazıdan farklı olarak, grubun neden kente sokulmadığı konusunda, “Rektörler toplantısının provoke edilebileceği, Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne molotof kokteyli atılacağı değerlendirildiğinden” ifadeleri kullanıldı. Valilik yazısında olmayan “molotof riski” bu yazıda yer aldı. Tutanakta, 135 kişinin, dinlenme tesisinde slogan attıkları, kol kola girerek polisin üzerine yürümeye başladıkları kaydedildi. Bu sırada atılan pet şişelerden dolayı 3 polisin yaralandığının kaydedildiği tutanakta, “Grubu sakinleştirmek ve durdurmak amacıyla gazlı müdahale edilmiştir” denildi.


Yere atma bilançosu

Gözaltına alınıp sorgulanan öğrencilerden Miraç Efe, basın açıklaması yapmak için gittikleri İstanbul’a sokulmadıklarını, gaz bombasıyla müdahale edilmesinden sonra kendisini kaybettiğini, polislerin tekme atıp burnunu kırdığını anlattı. 

İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, kendilerini yere atarak yaralandıklarını ve polisi dövdüklerini söylediği öğrencilerin sağlık raporlarının asılları, dosyaya konulmadı. Savcılığın, emniyetten asıllarını istediği sağlık raporlarının bazılarının “okunabilir” bölümlerinde ise şu bilgiler yer aldı:

Özgür Bozkurt: Sağ kulakta ödem, sırtta ekimoz, sol dizde çürük. 

Serdar Çobanoğlu: Sol temporal bölgede hassasiyet kaybı. 

Miraç Ekrem Efe: Alt dudak solunda ve diş hizasında ödem, 2 cm’lik kesi, burun kırığı. (Ameliyat oldu, 20 gün rapor aldı)

Umut Tekyürek: Başın üst orta bölümüne darp. Sağ 5. parmakta yaralanma.

Hasan İçli: Üst ve alt dudakta ödem. Vücutta ekimoz.


Eylemde yumurta pişirdiler

Danıştay’ın, pedagojik formasyonun ilahiyat ve fen-edebiyat fakültelerinde lisans eğitimiyle verilmesi kararını iptal etmesi, protesto edildi. İÜ Fen-Edebiyat ve İlahiyat fakültelerinden 500 öğrenci, Fen-Edebiyat Fakülltesi’nden Beyazıt Meydanı’na kadar yürüyerek, Danıştay ve yürütmeyi durdurması için başvuruda bulunan Eğitim-Sen aleyhine slogan attı. “İlla yumurta mı atalım, formasyon hakkımız engellenemez” yazılı dövizler taşıyan öğrenciler, üniversite önünde piknik tüpünde yumurta pişirdi. Polis, eylemi uzaktan izledi.