İstanbul Bahçelievler'de, üç yıl önce sokakta, karakolda ve hastanede dövülen Karataş kardeşlerin ikisine; dört polise direndikleri ve hakaret ettikleri iddiasıyla ceza verildi. Buna karşın Karataş'ları döven sekiz polis hakkındaki dava hâlâ açılamadı.
Yenibosna’da oturan Servet ve Kemal Karataş kardeşler, 4 Ağustos 2012 akşamı evlerine giderken iddiaya göre uyuşturucu kullandıkları ihbarı üzerine durduruldu. Servet Karataş, sokak ortasında pantolonunun indirilmesine itiraz edince yere yatırılıp elleri arkadan kelepçelendi. İddialarına göre yolda, bindirildikleri polis aracında ve götürüldükleri 75. Yıl Polis Merkezi’nde yumruk ve coplarla dövüldü.
İsmail Saymaz'ın Radikal'de yayımlanan haberine göre, o tarihteki görüntülerde, kapının aralığından şu manzara görülüyordu: Polisler ilkin hep beraber, sonra teker teker Servet Karataş’a vurdu. Bir komiser içeriye girip Kemal’in kafasını duvara vurdu, Servet’e tokat attı, çıktı. Bu dayak, aralıklı olarak saat 20.35’e kadar devam etti. Dayaktan bitkin düşen Kemal Karataş’ın menenjit hastası olduğunu öğrenen polis, 112’yi çağırdı. Polis, “Burada tedavi edin” dedi. Fakat iki sağlık görevlisi, hastaneye götürmek zorunda olduklarını söyledi. Kemal Karataş’a göre ambulansta da dövüldüler. Hastaneye giden iki gencin ağabeyleri kardeşlerinin halini görünce polislerle tartıştı. Bu sırada annelerinin tekmelenmesine kızan kardeşler kendilerini dövüp hastaneye getiren iki polise saldırdı. Gözaltına alınan ağabeylerden Cengiz ve Diyaettin hastanede ve polis otosunda dövüldü. Cengiz Karataş bir gözünü kaybederken, Diyaettin duyma kaybı yaşadı.
İki kardeşe ceza çıktı
Dayaktan sonra Karataş ailesine iki dava açıldı. İlk dava, ‘hakaret’ ve ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan Servet ve Kemal Karataş’a açıldı. Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bu dava, 4 Mart’ta bitti. İki kardeşe ‘direnme’ suçundan altışar ay yirmişer gün hapis cezası verildi. Kemal Karataş’a ayrıca ‘hakaret’ suçundan bir yıl 15 gün hapis cezası verildi. Bu cezalar için hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verildi. Ancak bu davadan ceza alan Servet ve Kemal Karataş hali hazırda ağabeyleri Cengiz ve Diyaettin ile birlikte Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bir başka davada daha yargılanıyor. ‘Darp’ ve ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan açılan bu davadan da ceza çıktığı takdirde Servet ve Kemal Karataş önceki suçlardan da cezaevine girecek.
İşkence değilmiş
Karataş ailesinin davası jet hızıyla biterken, sekiz polis hakkındaki iddianame ise dayaktan 18 ay sonra düzenlendi. Dört kardeşi döven polislere ‘kasten yaralama’dan bir buçuk yıldan dört buçuk yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi, sekiz polisin uyguladığı şiddetin süreklilik arz ettiğini, “işkence ve eziyet” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, görevsizlik kararı ile dosyayı ağır ceza mahkemesine göndermişti. Kararda; polislerin keyfi muamelede bulunduğu, direniş gösterilen kamu görevlilerinin şüphelilere işkence ile karşılık veremeyeceği vurgulanmıştı. Bu karara şüpheli polisler itiraz etti. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi de polislerin itirazını kabul ederek, suçun işkence kapsamına girmediğini savunarak, dosyayı asliye ceza mahkemesine iade etti. Kararda, “İşkence suçunun oluşması için kişinin onurunu, irade serbestisini, bedensel ve ruhsal bütünlüğünü bozan hareketlerin belli bir süreç içerisinde sistematik yapılması gerektiği” ve dolayısıyla dayağın bu kapsama girmediği savunuldu. Kararında ısrar eden 21. Asliye Ceza Mahkemesi, davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi için dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Halen bir karar verilemedi.
