Polis Akademisi Suç Araştırmaları Anabilim Dalı'nda iki öğretim üyesi polis ve jandarma kayıtlarına geçen cinayetleri irdeledi. 932 kadın cinayetini analiz eden çalışma, kadına yönelik şiddetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Yılbaşından bugüne 404 kadının öldürüldüğü Türkiye'de, aile üyelerinin şiddete kayıtsız kaldığı belirtildi.
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre, Polis Akademisi Suç Araştırmaları Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışan Çoşkun Taştan ile aynı bölümde araştırma görevlisi olarak görev yapan Aslıhan Küçüker Yıldız tarafından hazırlanan 'Kadın Cinayetleri Verileri ve Analizler' başlıklı çalışmada 2016-2018 arasında 726’sı polis, 206’sı jandarma kayıtlarına geçen toplam 932 kadın cinayetinin istatistiki ayrıntıları ilk kez gün yüzüne çıkartıldı.
Cinayetlerin yüzde 14.5'i İstanbul'da işlendi
Rapora göre, kadın cinayetlerinin yüzde 52.8’si ateşli silah, yüzde 31.9’u kesici delici-aletle gerçekleştirildi. En yaşlı maktul 88 yaşında olurken, maktullerin yaş ortalaması ise 36 olarak saptandı.
Rapora göre büyükşehirlerdeki kadın cinayetlerinin yüzde 14.5’i İstanbul’da, yüzde 6.1’i Ankara’da, yüzde 5.5’i İzmir’de, yüzde 4.6’sı Antalya’da, yüzde 4.3’ü Gaziantep’te, yüzde 3.6’sı Bursa’da, yüzde 3.4’ü Adana’da işlendi.
"Aile üyeleri farklı nedenlerle şiddete kayıtsız kalıyor"
Bir milyon nüfusun altındaki kentlere bakıldığında kadın cinayetlerinin yüzde 10.3’ü Iğdır’da, yüzde 8.2’si Edirne’de, yüzde 7.9’u Bayburt, Sinop ve Nevşehir’de gerçekleşti.
Cinayet kurbanlarının yüzde 63.7 evli, yüzde 21.2 bekâr kadınlardı.
Raporda kadın cinayetlerine ilişkin, "Bazı vakalarda aile üyeleri, şiddetin farkında oldukları ve hatta şiddetin uygulanmasına tanıklık ettikleri halde farklı nedenlerle kayıtsız kalmaktadırlar. Bazı vakalarda ise sosyal çevre, kültürel normlara, adeta cinayeti kolaylaştıracak biçimde atıf yaparak failin öldürme eşiğini aşmasına katkıda bulunurlar. Bazı vakalarda geniş aile üyeleri ve sosyal çevre sorunların çözümü için devreye girmeleri konusunda davet edildikleri halde pasif kalmakta veya herhangi bir çözüm üretemedikleri için olayların dışında kalmayı tercih etmektedirler” ifadeleri yer aldı.
Cinayetlerin yüzde 15'i konutta, yüzde 3.3’ü sokakta işlendi
Rapora göre, öldürülen kadınların yüzde 7.1'i 66 yaş ve üzerinde.
En sık karşılaşılan cinayet mekanlarının yüzde 72.8 ile ev, meskun veya metruk bina olduğu belirtilirken, cinayetlerin yüzde 15’i konutta, yüzde 3.3’ü sokakta, yüzde 3.2’si açık arazi veya kırsal alanda, yüzde 5.7’si işyerinde, yüzde 5.7’si diğer mekanlarda işlendi.
Cinayetlerin yüzde yüzde 9.9’u ağustosta, yüzde 9.7’si aralık, yüzde 8.9’u mayıs ve yüzde 8.5’i temmuzda işlendi.
Olayın mevsimlere dağılımlarına bakıldığında yüzde 25.1’inin sonbahar, yüzde 26.7’sinin kış, yüzde 24.2’sinin ilkbahar ve yüzde 23.9’unun yaz döneminde işlendiği ortaya çıktı.
Maktullerin yüzde 46.1 ilkokul, yüzde 5.8’inin üniversite mezunu olduğu, yüzde 3.9’unun hiç okula gitmediği ancak okuma-yazma bildiği, yüzde 6’sının ise okuma-yazma bilmediği ortaya konuldu. Öldürülen kadınların yüzde 0.4’ü ise yüksek lisans veya doktora mezunu.
Maktullerin yaş dağılımları ise yüzde 8.6 0-17 yaş, yüzde 19.2 18-15 yaş, yüzde 25.7 26-35 yaş, yüzde 20.2 36-45 yaş, yüzde 12.4 46-55 yaş, yüzde 6.9 56-65 yaş ve yüzde 7.1 ise 66 ve üzeri yaş dilimi olarak ortaya konuldu.
Yabancı uyruklu mağdurların dağılımı ise yüzde 34.6’sı Suriye, yüzde 15.4’ü Bulgaristan, yüzde 11.5’i Azerbaycan, yüzde 7.7’si İran, yüzde 7.7’si Kırgızistan, yüzde 7.7’si Özbekistan, yüzde 3.8’i Afganistan, yüzde 3.8’i Almanya, yüzde 3.8’i Irak şeklinde sıralandı.