Gündem

Polis aileleri: Darbe yapılmışsa topraklarımızı yandaşlarına peşkeş çeken tiran bozması siyasiler yapmıştır

17 Aralık polislerine yönelik başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınanların yakınları 'Hukuk sistemi yapboz tahtası gibi allak bullak edildi' dedi

08 Eylül 2014 14:43

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapan ve 1 Eylül’de tutuklanan polislerin aileleri ortak bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, “Eğer bir darbe yapılmışsa bu darbeyi; en profesyonel tiyatro sahnelerini aratmayan operasyonlarda gözaltına alınan polisler değil, hırsızlık yaparken suçüstü yakalanmış, yetimin malını, vatanımızın kutsal topraklarını hainlere ve yandaşlara peşkeş çeken tiran bozması siyasiler yapmıştır” denildi.

Açıklamada ayrıca operasyonun adli yıl açılışına getirildiğine dikkat çeken aileler, “Hukuk sistemini yapboz tahtası gibi allak bullak edildiği bir ülkede başlayan adli yıl değil olsa olsa yeni bir hukuksuzluk yılıdır” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Değerli basın mensupları

17 Aralık sabahı milletin cebine el uzatan hırsızların yakalanmasıyla uyanan Türkiye, bugün yavuz hırsızın ev sahibini bastırmasıyla uyanmıştır. Milyon dolarlık vilları, 700 binlik saatleri, para sayma makinalarını, ayakkabı kutularını unutturmak için 8 aydır denemedik yol bırakmayanlar, bugün çareyi Türk halının bu acı gerçeklerle tanıştıran şerefli Türk polislerini gözaltına almakta bulmuşlardır.

Burada yalnızca şerefli Türk polislerinin aileleri aileleri olarak değil, yolsuzlukla, rüşvetle ve hakkı yenen yetimlerin ve buna sessiz kalmayan tüm vicdan sahiplerinin de aileleri olarak bulunuyoruz.

Bizler, hırsızdan korksak polis olmazdık diyen, yaptığım işler hukuksuzsa bin yıl cezaevinde yatmaya razıyım diyen vatan evlatlarının aileleri olmaktan gurur duyuyoruz. Acaba bu kanunsuz operasyonları yapan hakimler, savcılar ve polisler ile onların aileleri de kendileri ile gurur duyuyor mu?

Yargının konuşmasından korkup adli yıl açılışından kaçan, gözaltına alınan polislerin konuşmasından korktuğu için ağızlarını kapatmaya çalışan korkaklar! Gerçeklerden ne kadar daha kaçabileceğinizi düşünüyorsunuz?

Klasörler dolusu delillerle yapılan operasyonları darbe girişimi diye sıfatlandırmaya çalışanlar buradan size sesleniyoruz. Eğer bir darbe yapılmışsa bu darbeyi; en profesyonel tiyatro sahnelerini aratmayan operasyonlarda gözaltına alınan polisler değil, hırsızlık yaparken suçüstü yakalanmış, yetimin malını, vatanımızın kutsal topraklarını hainlere ve yandaşlara peşkeş çeken tiran bozması siyasiler yapmıştır.

Hukuk sistemini yapboz tahtası gibi allak bullak edildiği bir ülkede başlayan adli yıl değil olsa olsa yeni bir hukuksuzluk yılıdır.

“Benim istediğim gibi karar vermez, benim işime geldiği gibi düşünmez, benim dediğimi yapmazsan seni hain ilan ederim, hedef gösteririm”,

“Tarih hukukla sınırlanmamış bir yönetimin vatandaşları  için büyük bir tehdit haline geldiğine pek çok defa tanıklık etmiştir.”

Bu cümleler bugün sabah operasyonun devam ettiği saatlerde hukukçular tarafından bu sözlerin muhatabı olan sorumlulara haykırılmıştır.

Bu söylemler bize bize ülkemizde sadece para şıkırtılarının sesi değil vicdanının sesini dinleyen yargı mensuplarının da olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Şunu herkesin bilmesini istiyoruz . Bu dosyalara ne kadar takipsizlik verirseniz verin, bizler yaptığınız hukuksuzlukların, milletin cebinden çaldığınız milyonların takipçisi olmaya, hakkın sesini her geçen gün daha gür bir seda ile seslendirmeye , dört değil on dört dalga yapsanız da hak bildiğimizi yolda yürümeye devam edeceğiz.

Ve son olarak Allah’tan korkmayan,kuldan utanmayan zorbalara, bizi yıldıramayacaklarını üstad Necip Fazıl’ın dizeleriyle haykırıyoruz.

“Şurada bir geldik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgar ! Artık ne yandan esersen es”

Yakın bir gelecekte gerçeklerin vicdanının sahibi, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanmış tüm kesimler tarafından anlaşılacağına olan inancımız tamdır.

Ancak;

Kutu denince aklına para istifleme yeri gelenler, tayini çıkınca makam odasını sadece bir kutuya sığdıranlar anlayamaz!

Yeşil denince aklına dolar, katledilecek orman gelenler, aklına tabut örtüsü getirenleri anlayamazlar!

Kefen deyince aklına dantelli masa örtüsüne, evindeki perdeye sarılanlar, kefensiz ölmeye gözü kapalı gidenleri anlayamaz!

Sıfırlama denince aklına evlerine istifledikleri milyar dolarlar gelenler, ay sonu gelmeden sıfırlanan maaşla çalışanları anlayamaz!

Motivasyon denince aklına aldıkları villa, makam ve arabalar gelenler, motivasyonu sadece milletin duası olanları anlayamaz!

Temel gıdası haram para ve necis havuz suyu olan söz sahipleri için artık yolun sonu görülmeye başlamıştır. Şu anki hıçkırıklarının nedeninin köşeye sıkışmışlık ve çaresizlikten olduğunu bizler çok iyi biliyoruz.

ABD, İngiltere ve Almanya’nın casusluk faaliyetlerine ses çıkartmayarak ülkemizin uluslar arası arenade sıfırlanan itibarını kurtarmak yerine hırsızlarla, yolsuzluklarla sıfırladığınız itibarınızın derdine düştüğünüzü de çok iyi biliyoruz.

Ama ne yaparsanız yapın , hangi zırha bürünürseniz bürünün, hangi makamı işgal ederseniz edin ülkemizin istikbalini kendi ikbalinize heba edemeyeceksiniz.”