Pluxee Türkiye'nin kurumlarda kadının yeri, toplumsal cinsiyet eşitliği ana başlıklarında gerçekleştirdiği araştırmada; çalışanların büyük çoğunluğunun kurum içi ücret artışlarında kadın-erkek eşitliğinin gözetilmediği ön plana çıkıyor. Araştırmaya göre çalışanların yüzde 44'ü ücret artışlarında kadın-erkek eşitliğinin gözetilmediğini düşünüyor.
Pluxee Türkiye'nin gerçekleştirdiği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve ötesinde kurumlarda kadının yeri, toplumsal cinsiyet eşitliği başlıklarında gerçekleştirdiği araştırmada, ana konu başlıkları üzerinden çalışanların kurumlarda terfi süreçleri, performans değerlendirmeleri ve ücret artışları süreçlerinde cinsiyet eşitliğinin hangi oranda sağlanıp sağlanamadığı inceleniyor.
Çalışanlara göre, cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda kurumlarının aksiyon alması gereken en öncelikli alan performans değerlendirmesi olarak ön plana çıkıyor. Ücret politikasında cinsiyet eşitliğinin sağlanması, fırsat eşitliği konusunda şirket içi eğitimlerin verilmesi ve aynı zamanda işe alım süreçlerinde cinsiyet dengesinin sağlanması öne çıkan diğer başlıca unsurlar.
Öte yandan, mavi yaka çalışanlar incelendiğinde, performans değerlendirmesi ve terfi sürecinde kadın-erkek eşitliğinin gözetilmediğine dair algı, beyaz yakalı çalışanlara göre daha yüksek.
Türkiye çapında 26 ilde gerçekleştirilen bu toplumsal cinsiyet araştırmasına göre çalışanların yüzde 44'ü ücret artışlarında kadın-erkek eşitliğinin gözetilmediğini düşünüyor.
İşyeri içerisindeki performans değerlendirmesi ve terfi süreçleri incelendiğinde, çalışanların yüzde 36'si cinsiyet eşitliğinin gözetilmediğini belirterek, erkekleri önceleyen bir tutum olduğu konusunda hemfikir bir duruşta yer alıyorlar.
Öne çıkan bir diğer önemli bulgu ise, tüm çalışanların yüzde 87 gibi çok yüksek bir oranının kurumlardaki toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi konusundaki ortak görüşleri.
Pek çok toplumsal ve kurum araştırmasında ön plana çıkan Z-kuşağı incelendiğinde, genç yaştaki çalışanların (18-29), 40-45 yaşındaki çalışanlara kıyasla kurum içi performans değerlendirmelerinde kadın-erkek eşitliğinin sağlandığına daha büyük bir inanç duydukları gözlemleniyor.
