Politika

'PKK, benim Kürt vatandaşlarımın sözcüsü değildir'

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

15 Haziran 2010 03:00

T24 - AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, "Terör örgütü benim Kürt vatandaşlarımın asla sözcüsü değildir, olmayacaktır. Terör örgütü açık biçimde kirli oyunların parçasıdır. Demokrasinin ve milletin karşısındadır. Benim aziz milletim bu vicdansızlığa bugüne kadar prim vermemiştir" dedi.


Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Çetelerle, mafyayla üzerimize geldiler. Terör örgütleriyle üzerimize geldiler. Zaman oldu, hukuku zorladılar, hukuku çiğnediler. Zaman oldu iftira ithamlarla bizi baskı altına almaya çalıştılar. Ak Parti kaybetsin de Türkiye’ye ne olursa olsun dediler.  

Başbakalarının yaptığı gibi yalana, iftiraya pirim vermeden biz birbirimizle gönül bağını muhafaza etmeye, hizmet ve eser üretmeye devam edeceğiz.  

Büyüklerimizden öğrendiğimiz bir şey var. Laftan anlamayanlara, lafın ağırlığını taşıyamayanlara, en güzel cevap sükut etmektir derler. Muhatap olmak bile bir seviye ister. Bir ağırlık ister. Koltuklar insanları değerli yapmaz, önemli yapmaz. İnsanlar donanımlarıyla, vizyonlarıyla, koltuklara değer katarlar. Hak etmeye laf söylemek bile bazen israf olur.

Biz polemiklere girseydik, mesaimizi siyasetsin münakaşalarına ayırsaydık, Ankara’ya kendimizi hapsedip, 80 vilayete sırtımızı dönseydik, Türkiye’yi bu seviyeye ulaşamazdık. Onun için biz susacağız, eserlerimiz konuşacak.


Barış, barış demekle barış gelmiyor

Bir süredir terör örgütünün saldırılarına hız verdiğini görüyoruz. Dün Şemdinli’de bir Mehmetçiğimiz şehit oldu. Tunceli’de sivil araca saldırı sonucu 13 mehmedimiz yaralandı. Osmaniye’de teğmen Cumhur Akdağ’ın eşi Pınar Akdağ’ın eşi hayatını kaybetti.

Terör eylemleriyle cana kastetmek, insanları katletmek, büyük bir vahşettir. Oradan nemalanarak siyaset yapmak, hiçbir zaman barışı getiremezler.

Barış barış demekle barış gelmiyor. Terör örgütüyle direk yada endirek irtibatı olanlar bu ülkeye barış getiremezler. Milleti aldatmak mümkün değil.


Sizin ne olduğunuzu millet iyi biliyor

Millet sizi çok iyi anlıyor. Millet kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Ama terör yöntemiyle bir yere ulaşacağını zannediyorsanız, bu mümkün değil. Demokratik bir mücadele verecekseniz, bunu demokrasi yöntemleriyle verin. Örgütün desteğiyle bir yere gelmek istiyorsanız, bu ülkede bu millet buna fırsat vermeyecektir.

Terörden nemalanan,  en az teröristler kadar, terörün bu kanlı yüzüne ortaktırlar. Şunu da söylüyorum, onlara destek verenlerde ortaktırlar.


“İlk defa açıklıyorum"

Güneydoğu ve doğuda yatırım yapamıyorlarsa, terör örgütü ve onun yandaşlarıdır. Girişimci ve yatırımcı huzur dolu bir yer ister. Onların kalkıp intihar edecek hali yok. Huzur yoksa yatırım yapmaz. Bunun bedelini geçmişte ağır ödediler. Her şeyleri çalındı, paraları alındı. Bunlar yaşandı. Terör var diye yatırım yapılmadı.

Şu anda güneydoğuda öyle belediye var ki, TOKİ’ye, burada niçin yatırım yapıyorsunuz, size destek veremeyiz diyorlar. Öyle belediyelerimiz var. Yapmayın burada yatırım diyorlar. Böyle bir mantık olur mu? Hem bu çatının altında olacaksın, hemde bu ülkede yatırım yapan devletin kurumuna oradaki benim garip gureba vatandaşımı konut sahibi yapmak için yapılmak istenen yatırıma, imarda planda hayır biz destek vermeyiz diyorsunuz. Ama bunlara rağmen biz bunları devam ettireceğiz.


Cezaevinde anadilde konuşulmuyordu

Neden şimdi sorusunu herkes kendisine sorsun. Lütfen bu sorunun cevabını arasın. Bu ilk kez yaşanmıyor. Son 30 yıla bakınız. Ne zaman Türkiye’de huzur dolduysa, ne zaman ekonomi atılıma geçtiyse, ne zaman hükümet hak ve özgürlükler alanını genişletmeye çalıştıysa bu saldırılar artmaya başladı.

Sadece OHAL kalksın diyenler vardı yahu. Biz bunu yaptık mı? Yaptık. TRT Şeş. 24 saat yayın yapılıyor. Ana dil kursu açıldı mı? Başladı. Ana dilleriyle yayın yapma hakkı verildi. Cezaevinde anadilini konuşamıyordu benim vatandaşım. Bunun da önü açıldı. Ekonomik alt yapı üst yapı, bütün bu alanlarda devlet hiçbir dönem görülmeyen yatırımları yaptı.

Dağ köylerine varıncaya kadar bu adımlar atıldı mı? Hala da devam ediyor mu? Ediyor. Bütün bunlara rağmen, bölgeye devlet elini uzatmadı demek insafsızlık değil de nedir?

Türkiye ekonomisi büyük bir atılım yapıyor. Şu anda Türkiye, milli birlik ve kardeşlik projesiyle Türkiye teröre çözümler üretiyor, birliğimizi kuvvetlendiriyor. İşte böyle bir zamanda terör örgütü çıkıyor, kardeşlerin arasına nifak sokmak için devreye giriyor.


Terör örgütü kirli oyunların parçasıdır

Terör örgütü benim Kürt vatandaşlarımın asla sözcüsü değildir, olmayacaktır. Terör örgütü açık biçimde kirli oyunların parçasıdır. Demokrasinin ve milletin karşısındadır. Benim aziz milletim bu vicdansızlığa bugüne kadar prim vermemiştir.

Doğu ve güneydoğunun yıllarca ihmal edilmesinin nedeni, terör örgütünün bizzat kendisidir. Orada yatırımı, eğitimi, sağlığı, hizmetleri engellediler. O bölgeyi hizmetten mahrum bırakmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu işi çözecek güçlü bir iktidar olduğunu da görüyorlar.


Silah baronları çözüme direniyor

Biz dış politikadaki adımlarımızla, reformlarımızda artık bu sorunun çözmek yolunda güçlü bir irade gösteriyoruz. İstismar zeminini kaybeden terör örgütü, çözüme karşı direniyor. Eli kanlı çevreler, şehit cenazelerinde rant peşinde koşanlar, silah baronları çözüme karşı direniyor.

Şehitleri istismar edenler, siyasi rant peşinde koşanlar, çözüme karşı direniyor. Türkiye her türlü sorunun üstesinden gelebilecek bir ülkedir. Tabiî ki bunun bir bedeli var. İnancımız, azmimiz ve kararlılığımızdan hiçbir şey kaybetmeyeceğiz. Türkiye çetelerin terör örgütün değil, statükonun değil, milletin rotasındadır.
 
CHP, MHP, BDP, örgüt ve İmralı. Karşıda Ak Parti. Bunu bizzat müzakerelerde yaşadık. Oy kullanamadılar.


“İsrail ilk kez kınandı”

Asya Birliği zirvesinde ortak bildiri yayınlandı. İsrail kınandı. İlk kez uluslararası bir metine, İsrail’in işlediği suçun bir devlet terörü olduğu yazıldı.

Perşembe günü dünya yatırım konseyi toplantı yaptı. IMF Başkanı, Dünya bankası başkan yardımcısı, Avrupa Yatırım Bankası başkanı toplantıya katıldılar.


“İşsizlik yüzde 10'a düşecek”

Geçtiğimiz yıla göre işsizlik 2.1 azaldı. Bakalım şimdi muhalefet ne diyecek? 27 AB ülkesinde işsizlik 1.2, ABD’de 1.2 artış oldu. Biz de işsizlik var. İşsizliği tekrar yüzde 10’lara düşüreceğiz.

Türk – Arap ekonomik forumu önceden belirlenmişti. Ancak iki önemli uluslar arası olayla aynı günlerde gerçekleşti. İsrail 31 Mayıs’ta gemilere korsanca bir saldırı düzenledi. İsrail bugüne kadar uyguladığı devlet terörünün bir kez daha unutulacağını, hoş görüyle karşılanacağını bekliyordu.  Uluslar arası basını harekete geçirildi. Bizde de var bunları da söyleyeyim.

İçeridekilerin hastalıkları nereden geliyor? Ak Parti iktidarından geliyor, bunlar zavallı. Siz ne kadar böyle düşünürseniz düşünün, benim milletim sizin gibi düşünmüyor.


“Ağır ifadeler kullanacağım”

Milletimin nabzı farklı atıyor. Uluslar arası basında Türkiye aleyhtarı haberler çıkmaya kara propaganda yürütülmeye başlandı bizdekilerle de paslaşarak.

Ağır ifadeler  kullanacağım yakışmıyor. İsrail bu yönetimden, Türkiye’de Ak Parti’den kurtulmadıkça Türkiye-İsrail ilişkileri düzelmez yazıyorlar.

Şu lafa bak ya, sen kimin avukatısın ya? Kimin avukatısın sen. Türkiye bu iktidarla şu ana kadar nereye geldi. Zerre kadar onurunuz varsa, çıkarsanız rakamlarla bunu konuşursunuz.

Medeniyet çöktü Irak’ta? Bir Saddam yok edilsin diye değer miydi bu? Ama ne yazık ki o mantığa göre değdi. O zaman nerede demokrasi. Bir tarafta demokrasi diyeceksiniz, ama ondan sonra anti demokratik ne gerekiyorsa onu yapacaksınız. Ben bunu demokrasi anlayışıma sığdırmıyorum. Halkın iradesine saygı duyacaksak, herkes saygı duysun.

Halk madem böyle istiyor, biz halkın iradesi istikametinde adım atalım. Demokrasinin kitabında bu yazıyor. Yeri geldiği zaman otoriter yönetimlerle yan yana olacaksınız, diğer yandan demokrasi diyeceksiniz.

Kusura bakmayın kimse bunları yutmuyor. Türkiye bu onurlu duruşunun, eksen tartışmalarını getirdiğini görüyorsunuz.


“Eksen meksen kaymadı”

Neymiş? Eksen kaydı. Sevsinler sizi. Eksen meksen kaymadı, sizin ekseniniz kayıyor. Biz tam eksendeyiz, yolumuza devam ediyoruz. Dere yatağında akıyor, su yatağını buldu.