İngilizler'in 6 kişi için 1 milyon sterlin tazminat kazanması avukatları da şaşırttı. Avukatlar "Bu kadarını biz de beklemiyorduk" dedi
Kuşadası'nda 4 yıl önce minibüse bomba konularak gerçekleştirilen terör saldırısının ardından İngiliz ailenin Türk mahkemesinden kazandığı 1 milyon sterlin tutarındaki tazminat, ailenin İngiliz avukatını bile şaşırttı. Aydın'ın Kuşadası ilçesinde 16 Temmuz 2005'te Kadınlar Denizi seferini yapan minibüste patlayan bomba sonucu, 6 kişilik İngiliz aileden Helyn Bennett (21) hayatını kaybetmiş, Bennett'in nişanlısı Stephen Stables (23), erkek kardeşi Adam Megoran (16), kuzeni Sam Punshon (14), teyzesi Toni Punshon ve teyzesinin arkadaşı Mickey Aspinall ağır yaralanmıştı. Bomba koltuğun altında olduğu için hasar daha çok bacaklarında olmakla birlikte, yaralılarda yanık, sağırlık ve körlük meydana gelmişti. Aynı saldırıda minibüste bulunan İrlandalı Tara Whelan (17) ile Türk vatandaşları Deniz Tutum (21), Eda Okyay (21) ve Ufuk Yücedeniz de (23) ölmüştü.
Avukat bile şaşırdı
Telefonla ulaştığımız Bennett ailesinin Londra'daki avukatı Mark Bowman, yurtdışında terör saldırısına uğrayan vatandaşlarının zararının karşılanması için İngiltere'de tazminat talebi istemiyle dava açılması mümkün olmadığı için, Türkiye'de davayı açtıklarını söyledi. Avukat "Türkiye mahkemesinde hukuk davası açma olasılığı doğunca, Türkiye'deki avukatlarla işbirliği yaptık. Minibüste ağır yaralanan 5 kişi ile ölen Helyn Bennett'in annesinin zararının karşılanması Türk hükümetinden talep edildi" dedi. Türk hükümetinin başlangıçta 5 bin sterlin civarında tazminat önerdiğini belirten Bowman, bunu kabul etmediklerini, ancak dava sonunda 1 milyon sterlin almayı da ummadıklarını belirterek, "Ailenin kaybını karşılamaya yetecek herhangi bir rakam olmasa da, gerçekten büyük bir rakam, bu kadar beklemiyorduk" dedi. Bowman, dava için İngiliz avukatların Londra'dan, İstanbul'daki Türk avukatlarla birlikte çalıştığını, ancak İngiliz avukatların mahkemelere katılmadığını söyledi. Davada alınan sonucu Türk avukatların başarısı olarak niteleyen Mark Bowman, "Türk avukatlar olmadan yapamazdık. Onlarsız kazanamazdık" dedi. Müvekkillerinin açtığı diğer davaların devam ettiğini belirten Bowman, tazminat rakamının yükselmesi ihtimali bulunduğunu da sözlerine ekledi.
İki ülke içinde emsal
Bennett ailesinin Türk avukatı Semih Sander'in verdiği bilgiye göre, 2008 başında açılan ve "terör ve terörle mücadeleden doğan zararın karşılanması hakkındaki kanuna" dayanarak açılan tazminat davası, 17 Temmuz 2009'da sonuçlandı. Aynı şahısların açtığı beş davanın daha sürdüğünü belirten Semih Sander, "Bildiğim kadarıyla daha önce yabancıların Türkiye'de açtığı benzer bir dava yok" dedi. Tazminat miktarı hakkında da Semih Sander, "Mahkemenin atadığı bilirkişi tarafından hesaplanmıştır. Biz de hakkaniyete uygun olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu ve dava sırasında mağdurların zararının daha yüksek olduğu ortaya çıkınca diğer beş davanın açıldığını söyledi.
İngilizler sırt çevirdi
Ailenin öteki avukatı Jill Greenfield de yaptığı açıklamada, "Bu dava emsalsiz. İlk başta Türk hükümetine karşı dava açmak fikri çok uzak göründü, çok fazla prosedür ve engel vardı. Bir Türk avukatlık firmasıyla çalışarak yardım aldık. Bu daha önce yapılmayan bir şeydi. Karışık bir hukuk davası olacağını biliyorduk. İngiliz hükümeti aileye acılarını paylaştığını söylemekten başka birşey yapmadı. Acıyı paylaşmak faturaları ödemiyor. Türk hükümeti sayesinde aile artık faturaları nasıl ödeyeceğinden endişelenmek zorunda kalmayacak' dedi.
Valilik temyiz edecek
Aydın Valiliği de konuyla ilgili bir açıklama yaparak, davayı temyize götürecekleri belirtti. Vali Avni Coş, terörle Mücadele Komisyonu'nun mağdurların yakınlarına teklif ettiği miktarın kabul edilmediğini belirterek, açılan davayı kazandıklarını söyledi. Hukuki sürecin devam ettiğini belirten Vali, dosyanın Danıştay'a temyize gönderileceğini bildirdi.
Anne: Blai'e mektup yazdım
Bombalama olayında 21 yaşındayken hayatını kaybeden Helyn Bennett'in annesi Sharon Holden ve ailesi saldırı sonrasında başlattıkları kampanya ile maddi kayıplarını İngiliz hükümetinden karşılamanın yollarını aradı. Ancak İngiltere'de cezai işlem gerektiren bir şiddet eylemi sonucu fiziksel veya zihinsel hasara uğrayanlaraın başvurduğu Cezai Hasarlar Tazminat Programı, yurtdışındaki terör saldırılarında mağdur olanları kapsamadığı için, aile taleplerinin karşılanması konusunda hukuki bir yol bulamadı. Olayın yaşandığı 2005'te İngiltere Başbakanı olan Tony Blair'e mektup göndererek yardım isteyen Sharon Holden, "Bizimle irtibata geçeceklerini söylediler ama yardım etmek için bir şey yapmadılar. Türk yetkililere de yazdım. Kendi hükümetimiz maddi destek versin isterdim ama yardım eden olmadı" dedi.
Maddi destek
Sharon Holden, 'Oğlum Adam şimdi 19 yaşında ve panik ataklar geçiriyor. Yaralanan diğer genç Sam şimdi 18 yaşında. Orduya katılmak istiyordu ama yaralarından dolayı katılıp katılamayacağı meçhul. Maddi destek en çok bu iki gence yardımcı olacak' diye konuştu.
