Yaşam

Perihan Mağden: Yaşayan yosmaların onur mücadelesi...

"Ben şahsen yosmanın yosmalığıyla iftihar ettiği bir ülkede yaşamak isterdim..."

07 Mart 2016 11:37

*Perihan Mağden

Amerika'da "slut shaming" diye bir kavram ortaya atıldı.

Şimdi bu ''slut'' kelimesi kaltak, ya da sürtük ya da daha ağır kelimelerle çevrilebilir Türkçe'ye.

(Artık o sizin meşrebinize kalmış!)

Ben daha havai, sevimli dursun diye yosma kelimesini tecih ettim.

Diyelim bir kadını ''Vay, yollu bu!'' diye hor görüyorsun. Hakkında ileri geri (pis pis) konuşuyorsun.

Görüntülerini internette yayıyorsun, hakaret ve küfür ediyorsun; vesaire vesaire vesaire.

İşte artık kadınlar fena halde ''Ve dahi duralar!'' oldular.

''Slut shaming yapıyorsun alenen. Gözüne izine dursun!'' yapıyorlar. Yapabiliyorlar.

Yosmalar da haklarına sahip çıkıyor yani.

Yosmaysam, yosmayım. İftihar ederim- çizgisi.

Niye çıkmasınlar ki?

Hatta SlutWalk'lar (KaltakYürüyüşü) düzenlemeye başladılar muhtelif şehirlerde.

İlk SlutWalk bir grup öğrenciye bir polis memuru yosma gibi giyinmezlerse, tacize uğramayacaklarını söylediği için Toronto'da düzenlendi.

Sonra yaygınlaştı hareket. Bir sürü yerde bu yürüyüşler yapıldı. Yapılıyor.

''Arkadaş! Erkekler istedikleri gibi giyinip kendilerini gönüllerince teşhir ederken, ben niye paşa gönlümün istediği gibi açık saçık, seksi, teşhirci giyinemeyecek mişim yani?'' yanı da var bu hareketin.

''Benim hakkımda ileri geri KADIN OLDUĞUM için konuşuyorsun! Bu NE çifte standart!'' yanı da.

Şimdi bakın Survivor'a; ciddi anlamda erkek (yarışmacı) bedeni pazarlanıyor orda.

Zaten erkekler bedenlerini gönüllerince sergileyebilmek için, gym'lerden çıkmaz, protein tozu içmeden güne başlamaz oldular.

''Kiralık Aşk'' dizisinin başarısının bir sırrı da, kameranın Barış Arduç'un vücudunu göstermelere doyamaması.

Özellikle yaz dizisi olarak başladığı için dayadı Arduç'un vücudunu. Durdu muhtelif vesilelerle.

Hani bu yıl düzenlenen Sosyete Kadınları Yemeğinde (evet! var öyle fantastik bir kavram: yardım seviyoruz kisvesi altında) Sosyete Kadınlarımız (bizim kadınlarımız) ''Barış Arduç!'' dediler de, başka bi şey demediler.

Tamamiyle bu yüzden!

Muhtelif adamlar gep gep geğirerek dolaşırlar ya; çapkınız! hovardayız! playboy'uz! diye diye.

E, şimdi Yosma Kadınlar da ''Öyleyim, var mı diyeceğin?'' diye dolaşmak istiyorlar hayatın koridorlarında.

Ben şahsen nefret ederim ''Erkeğe çapkınlık yakışır! Erkeğe küfür yakışır! Erkeğe içki yakışır!'' teranelerinden.

Erkeğe yakışıyorsa, kadına da yakışır bal gibi.

Yok kadına yakışmıyorsa, hem de hiç yakışmıyorsa, o zaman erkeğe NE HALT ETMEYE YAKIŞIYOR Kİ tüm bu naneler?

Benim indimde, kimselere yakışmayan yalan dolan, sahtecilik, sahtekarlık.

''Ay, yanlışlıkla eteğim açılmış!'' yapacağına, madem açıp eteğini bacaklarını göstermek istiyorsun, göğsünü gere göstere, aç eteklerini de!

Bu yalnızca seni ilgilendirir. Seni ilgilendirmeli.

Ben kadının çapkınını çok beğenir, severim.

Açık ve dürüst olsun. Arkasında dursun. Diil mi ama?

Los Angeles'ta da Amber Rose düzenledi SlutWalk'u.

Kanye West adisi, Amber Rose hakkında pis pis konuştu. Twitter'da saçmaladı filan.

İki yıllık bir beraberlik geçmişleri varken-

Rose'dan sonra, Kim Kardashian'la birlikte olabilmek için 30 kere yıkanması gerekmişmiş, şuymuş buymuş.

Seks kaseti sayesinde ünlü olan Kim Kardashian (ki, ticaret dehası annesinin sızdırdığı düşünülüyor kasetini) cici, temiz, zengin aile kızı.

Striptizcilikten gelen Amber Rose pis, mundar, hata, kaka!

Yok öyle! Yemezler.

Amber Rose harbiden itin muhtelif yerlerine soktu Kanye West şımarığını muhtelif kere.

Acayip şuursuz biri Kanye West. Kendini Walt Disney'le, Picasso'yla, Einstein'la eşit görüyor; ve Kim sahtekarının, uluğ çiftyüzlünün kocası!

Kadının ağzından samimi bir ünlem dahi çıkmıyor!

Böylesi çift standartlara karşı topyekün savaşlar açılıyor Batı'da.

Her cephede tek tek savaşmaktan, en ufak konu üstüne tartışma başlatmaktan imtina edilmiyor.

Önyargının yamuk cetvelleri, dizlerin üstüne alınıp tek tek tek kırılıyor.

Ya da kırılmaya çalışılıyor.

 

Ben şahsen yosmanın yosmalığıyla, Gürcü'nün Gürcülüğüyle, geyin geyliğiyle, Ermeni'nin Ermeniliği, Kürt'ün Kürtlüğü, dindarın dindarlığı, ateistin ateistliği , Alevi'nin Aleviliğiyle iftihar ettiği bir ülkede yaşamak isterdim.

Açık açık. Kıvançla. Ele güne karşı.

Herkesin neyse o olduğu bir ülke!

Olduğu şeyden gurur ve onur duyduğu bir Türkiye.

İyice uçtun! Diyeceksiniz.

Tayyip Erdoğan'ın mesela Gürcülüğüyle övündüğü zamanlar, konuşmalar mevcut. Vardı. Oldu.

Sonra gün oluyor, devran dönüyor.

Bi gün takside giderken ''Benim için Gürcü, affedersiniz Ermeni dahi dediler!'' diye bir konuşmasını duydum.

Pardon?

NE olduğunu bilmek, kabul etmek ve arkasında durmak.

İkiyüzlülükle bitmeyen bir sınavımız var m-illetçek.

Herrr defasında, biz çakıyoruz sınavda; ikiyüzlülük kazanıyor.

Üstelik elem ve keder içinde de değiliz bu denli ikiyüzlü olduğumuz/ yaşadığımız için.

Burda NORM BU! kafasındayız.

Oysa norm bu değil, normal bu değil ve olmamalı.

Samimiyetten iyisi yok! diye bitiriyorum.

Ve samimiyet için, hakikatçilik için gereken her türlü mücadeleyi vermekten iyisi yok. Bu dünyada.

Fevkalade ders verici, toparlayıverdim olayı!


Bu yazı Nokta Dergisi'nde yayımlanmıştır