T24 - A Milli Kadın Basketbol Takımı oyuncuları uzun boyları yüzünden çektikleri sıkıntıları anlattı. 'Potanın perileri'nden Nevriye Yılmaz "Milli Takım’a ‘Peri’ ismi uygun bulundu. Güzel ama biraz yumuşak kalıyor. Çünkü kıran kırana bir spor yapıyoruz. Peri kelimesi bu spora biraz hafif kalıyor, bizimle tam bağdaşmıyor" dedi.
Hürriyet gazetesinde Hakan Gence'nin "45 numara ayaklarımız var ‘peri’ biraz yumuşak kaçıyor" başlığıyla yayımlanan (10 Temmuz 2011) yazısı şöyle:
45 numara ayaklarımız var ‘peri’ biraz yumuşak kaçıyor
A Milli Kadın Basketbol Takımı geçen hafta tarihinin en büyük başarısına imza atarak Avrupa ikincisi oldu. Biz de ‘Potanın Perileri’nin üç yıldızıyla buluştuk. Onlara basketbolcu kadınların boy yüzünden çektiği sıkıntılardan modaya kadar her şeyi sorduk.
Kıyafetler küçük gelince hayal kırıklığına uğruyorum
ŞAZİYE İVEGİN (29 YAŞINDA, 1.80 METRE BOYUNDA)
Adanalıyım; dört kız, iki erkek altı kardeşiz. Hepimiz basketbol oynadık. Hâlâ da üç kardeş basketbol oynamaya devam ediyoruz. Annem ev kadını, babam da basketbolcuydu. Ama babamı 2007’de pankreas kanserinden kaybettim. Babamın boyu 2 metreydi. Annemin boyu da 1.70 civarında. Yani ailemizin boy ortalaması yüksek. Basketbol maceram Adana’da, BOTAŞ takımının yeni sporcular bulmak için bölgedeki okulları gezmesiyle başladı. Üç kardeş aynı gün okulda basketbola başladık. 10 yıl orada oynadım. Ardından Fenerbahçe, Beşiktaş ve Spartak Moskova gibi takımlar geldi. Mersin Büyükşehir Belediye’de bir sezon geçirdim. Geçen yılı Galatasaray’da oynadım.
Milli takımda forvet pozisyonunda oynuyorum. Fiziğim ve sağlığım el verdiği sürece de oynayacağım. Çünkü vücuduna ne kadar iyi bakar ve kendini ne kadar iyi korursan 35, hatta 40 yaşına kadar profesyonel sporculuğu sürdürebilirsin. Profesyonel sporu bıraktığım zaman da yine okul ve eğitimle sporun içinde olmayı düşünüyorum.
Boyum 1.80 olduğu için yıllarca sınıfta arka sırada oturdum. Ama sosyal hayatta fazla zorluk çekmedim. Çünkü beni görenler basketçi olduğumu tahmin ediyordu. Ama esprilere de maruz kaldım: “Bunu da giymeseydin. Bizi komplekse sokuyorsun” diyenler çıkıyordu.
Boyum uzun olsa da kadınlara topuklu ayakkabının yakıştığını düşünüyorum ve bu yüzden de özel hayatımda topuklu giymeyi seviyorum. Ayaklarım 40 numara, bu yüzden ayakkabı seçerken sorun yaşamıyorum. Nişanlımın boyu da 1.80 bu yüzden şanslıyım. Kendisi iki sene önce milli takım kondisyoneriydi.
Bizi hep daha maskülen sanıyorlar ama maç izleyenler bizi saha dışında gördüğünde gerçekten çok şaşırıyor. “Nasıl yani? Saha dışında farklı görünüyorsunuz. Sanki başka biri gibisiniz” diyorlar. Çünkü şu an basketbol kalitesi yüksek güç ve kondisyona dayalı. Kaslı vücutlarımız nedeniyle maçlarda formayla daha erkeksi görünebiliriz.
Herhalde milli takımdaki oyuncuların en bakımlısıyım. Eskiden kuaföre daha çok giderdim. Şimdi antrenman ve maç tempomuz çok yoğun. Güzel giyinmeyi ve şık olmayı seviyorum. Bazen markaların kıyafetleri bana küçük gelince hayal kırıklığına uğruyorum. Genelde makyajla sahaya çıkılmaz ama eskiden makyajla maçlara çıkardım. Şimdi de sahaya çıkarken parfüm ve krem sürüyorum. Maça uygun deodorant spreyleri kullanıyorum. Kızların soyunma odası da hep parfüm kokuyor. Mutfakta da iyiyim. Bir sürü yemeği iyi yapabiliyorum.
Hangi pantalonu seçsem boyu bana kısa kalıyor
NEVRİYE YILMAZ (31 YAŞINDA, 1.92 METRE BOYUNDA)
Bulgaristan göçmeniyim. Annemin sporla hiç ilgisi yok, babam da gençliğinde amatör futbol oynamış. Erkek kardeşim de basketbolcu. Bulgaristan’a basket seçmelerinde keşfedildim.
1989’da Türkiye’ye göç ettik ama iki yıl oynayamadım. Yeniden basketbola başlamak istiyordum. Milli Takım’ın pivotuyum. 12 kişilik bir takımız, hepimiz farklı karaktere sahibiz. Milli Takım’a ‘Peri’ ismi uygun bulundu. Güzel ama biraz yumuşak kalıyor. Çünkü kıran kırana bir spor yapıyoruz. Peri kelimesi bu spora biraz hafif kalıyor, bizimle tam bağdaşmıyor.
Altı sezondur Fenerbahçe’de oynuyorum. 1998’de ABD’de, kadınlar NBA ligi WNBA’de oynayan ilk Türk oyuncu oldum. Sonraki sezonlarda kendimi yormamak için yazın oynanan bu lige devam etmedim. Aynı zamanda çok çalışkan bir öğrenciydim, bu yüzden uzun boyum yüzünden sınıfta hiç arka sırada oturmadım. İstanbul Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksekokulu’nu kazandım. Devamsızlık yüzünden okuldan ayrıldım ama bundan sonra eğitimimi tamamlamayı düşünüyorum.
Basketbolcu kadınların daha erkeksi göründüğüne inanmıyorum. Sadece kişisel bakım için çok fazla zamanımız yok. Bunu illa deşifre etmeye gerek yok. Sade giyinerek de seksi olunabilir. Ben 45 numara ayakkabı giyiyorum. Türkiye’de istediğim ayakkabıları bulma lüksüm yok.
Ayakkabılarımı İtalya ya da ABD’den alabiliyorum. Hele yaz aylarında ufak topuklu, taşlı ayakkabılara özeniyorum ama alamıyorum. Sadece çok şık yerlere giderken ufak topuklu ayakkabılar giyiyorum. Genelde düz topuk ve babet tercih ediyorum. Etek ve elbise seçerken bir sorunum yok. Ama hangi pantolonu seçersem seçeyim boyu kısa kalıyor. Bu yüzden yaz aylarında şort ve kapri giyiyorum. Aksesuvar olarak küpe ve yüzük takıyorum.
Fiziğimden dolayı flört konusunda seçim yapabileceğim kişi sayısı çok daha az. Kadın arkadaşlarımla ilişkimdeyse pek sorun yok. Zaten arkadaşlarımın çoğu sporun içinden geliyor. Ama sokakta yürürken beni tanımayanlar boyum yüzünden dönüp bakıyor.
Bol şort ve kıyafetlerle göze hitap etmiyoruz tabii
BİRSEL VARDARLI (27 YAŞINDA VE 1.73 METRE)
İzmirliyim. İki kız ve bir erkek kardeşim var. Babam emekli kaynakçı, annem ev kadını. Çocukken de spora çok meraklıydım. Sokakta erkeklerle futbol oynardım. Sokakta çok maç yapıp hastalandığım için annem beni bir spor okuluna yazdırmak istedi. Bir basketbol okuluna yazıldım. İlkokulda antrenörümün beni yetenekli bulmasıyla devam ettim. Öğrenimi de ihmal etmedim. İlk, orta, lise derken Marmara Üniversitesi Spor Akademisi’nde Beden Eğitimi Öğretmenliği’ni de bitirdim. Birkaç yıldır Fenerbahçe’de oynuyorum, anlaşmam sürüyor.
Çok uzun boylu sayılmam. Hatta biraz daha uzun olmayı isterdim. Ama boyum rakip takımı savunmada rahatsız edip daha hızlı koşmamı sağlıyor. Spor ayakkabıda 42 numara giyiyorum. Narin ve küçük modeller bana pek uymuyor. Bana göre çeşit az ama yine de bazı takım arkadaşlarıma göre şanslıyım. Özel hayatımda sadelikten yanayım ama giyinip kendime bakmayı seviyorum. Hafif bir makyaj yapıyorum. Maçlara çıkarken aktığı için koyu bir makyajı tercih etmiyorum. Ama bazen krem sürüyorum.
Voleybol düzgün fizik ve vücut getiriyor. Futbolda oyuncuların fizikleri daha kaba. Basketbolcu kadınlara karşı da ön yargı var. Bol şort ve kıyafetlerle göze hitap etmiyoruz tabii. Bizi televizyonda izledikten sonra dışarıda ilk kez görenler “Ne kadar zarifsiniz” diyor.
Ev işleriyle aram hiç iyi değil. Ailemle yaşıyorum annemle babam bana yardımcı oluyor. Kışın sinemaya gitmeyi, müzik dinlemeyi ve kitap okumayı seviyorum. Her çeşit kitabı okurum.