Alevi kurumları olarak yapılan ortak basın açıklamasında, "Pensilvanyalı Hoca Efendi ve İzzettin Doğan Hoca Efendi ortaklığında yapılan “Cami, Cemevi iç İçe” projesi “Barış projesi” değildir. Her iki inanç açısından da bir meşruiyeti ve hakkaniyeti yoktur. Arsasından, imar projesine, temelinden, harcına kadar yöntemi korsan zihniyeti gayrı meşrudur! Bu bir Asimilasyon projesidir, Aleviliği “ılımlı Siyasal İslam” içinde eritmeyi amaçlamaktadır." ifadeleri kullanılarak proje sert bir dille eleştirildi.
"Alevilerin Sünni toplumu ile çözümlenemeyecek bir sorunu yoktur"
Açıklamanın devamında Fethullah Gülen ve İzzettin Doğan hedef alınarak, "İki Hoca Efendinin “Mukaddes maksadı” Alevi Toplumunu demokratik hak taleplerinden uzaklaştırmak, hak ve özgürlükler mücadelesinde toplumsal muhalefetten koparmak ve “Ehlileştirme” çalışmasıdır. Mevcut anlayış tarafından bilinçli ve kasıtlı olarak “Alevileri, Sünnilerle barıştırma” kavramı kullanılmaktadır. Biz Alevilerin Sünni toplumu ile çözümlenmeyecek, kavgayı gerektirecek bir sorunumuz yoktur." denildi.
Alevi kurumları tarafından yapılan ortak basın açıklaması özetle şöyle:
"Aleviler, Sünnilerden değil, devletten hak istiyorlar. Alevileri ötekileştiren, meşru demokratik haklarımızı gasp eden, Aleviliği yasaklayan Sünni Toplumu değil ırkçı, gerici, asimilasyoncu devlet anlayışıdır. Biz Aleviler Laik, Demokratik Türkiye ve Eşit Yurttaşlık İstiyoruz. Aslında biz Aleviler hak alma noktasında bile değiliz! Varlık yokluk noktasındayız!!! AKP eliyle Türkiye’nin dört bir yanında ve Suriye’de Alevilere karşı yürütülen devletin geleneksel inkarcı politikası haklarımızı ve inancımızı tanımak yerine kendi siyasetine göre bir Alevilik tanımı yapıyor."
"Mamak ve Tuzluçayır Alevilerin yoğun olduğu çok kültürlü ve köklü demokratik mücadele geleneği olan bir yerleşim birimidir. İki Hoca Efendi ve proje ortakları Mamak/Tuzluçayır’ı özellikle seçmiştir. Hoca Efendilerin proje ortakları evlerimizin içine kadar girip adına “Gaz bombası” dedikleri kimyasal silahlarla beşikteki bebeklerimizi, yatak odalarımızı zehirlemişlerdir. Gezi Eylemlerinde genç canlarımızı hunharca katleden polis güçleri dün yine Hatay’da Ahmet Atakan Canımızı katletmiştir. Polisin insan hakları, demokrasi ve toplum düşmanlığı, kimyasal gaz terörü, katliam tutkusu bizzat Başbakanın talimatlarıyla yürüyor. Soruyoruz, Gezi Eylemlerinde katledilen canlarımızın katilleri nerede? Bunca somut delil ortada iken, neden katilleri koruyup saklıyorsunuz?... Hangi hukuk katilleri koruma, kollama ve saklama hakkını size veriyor???"
Alevi kurumları olarak oyunun farkındayız!
"Hoca Efendilerin ve AKP Hükümetinin aktör olduğu bu asimilasyon, ırkçılık ve katliam senaryosunun uygulanmasına izin vermeyeceğiz."
"Türkiye’de ve Avrupa’da örgütlü olan Alevi Kurumları olarak bir araya geldik, Laik, Demokratik Türkiye ve eşit yurttaşlık hakkı için bir kere daha Türkiye’nin her yerinde “Gezi Ruhu” ile alanlara çıkmaya, demokrasi mücadelesini yükseltmeye karar verdik. Ekim (2013) ayı içinde Adıyaman, Mersin, İzmir, İstanbul’da yüz binlerce canımızla yapacağımız mitingleri Türkiye genelinden Ankara yürüyüşümüzle sürdüreceğiz."
"Hiç kuşkusuz hak almanın, demokrasi ve özgürlükleri edinmenin yolu sokağa çıkmaktan, baskı ve katliam politikasına inat meydanlarda buluşmaktan geçiyor. Demokratik Alevi Hareketi olarak eylem programımızı yerel örgütlerimizle dost ve müsahip kurumlarla paylaştıktan sonra takvimlendirip, uygulamaya koyacağız."
Alevi Bektaşi Federasyonu (Federasyon üyesi 34 Dernek)
Avrupa Alevi Konfederasyonu (Avrupa’da 12 Federasyon ve 250 Alevi Kültür Merkezi-Cemevi)
İngiltere Alevi Kültür Derneği ve Cemevi (İngiltere’de 9 Alevi Kültür Merkezi)
Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (43 Şube)
Alevi Kültür Dernekleri (110 Şube)
Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (75 Şube)
Şahkulu Sultan Vakfı (İstanbul)
Garip Dede Dergahı (İstanbul)
Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği (İstanbul)
Hacıbektaş Kültürünü Yaşatma Derneği (İzmir)
2 Temmuz Pir Sultan Abdal Kültür Vakfı