Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında gözaltı kararı verilen pedofili ifadeler içeren kitabın yayıncısı Alaattin Topçu, emniyete teslim oldu.
Kurgu Kültür Merkezi Yayınları etiketiyle basılan kitaptaki satırlar tepki çekmiş daha sonra Yazar Abdullah Şevki hakkında, “Zümrüt Apartmanı” adlı kitabında çocuğa yönelik cinsel istismarı anlatan ifadeler nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. Kitabın yazarı Abdullah Şevki de dün gözaltına alınmıştı.
TIKLAYIN - 'Pedofili' içeren ifadelerin bulunduğu kitabın yayıncısı gözaltında
Abdullah Şevki'nin Kurgu Kültür Merkezi Yayınları etiketiyle yayınlanan Zümrüt Apartmanı kitabında pedofili satırların yer aldığı belirtilmiş; bu sözlerin yer aldığı satırlar sosyal medyada gündeme oturmuştu. Ardından çıkan bu haber üzerine birçok yayınevi, internet sitelerinde kitabın satışını durdurmuş veya satıştan kaldırmıştı.
Kurgu Kültür Merkezi Yayınları Müdürü Alaattin Topçu, "Kurgu Kültür Merkezi Yayınları" adlı Instagram hesabından, pedofili ifadelerin yer aldığı kitabı ve yazarı savundu. Alaattin Topçu, "Sizin o karga beyniniz Abdullah Şevki'yi Alaattin Topçu'yu ve kurguyu kaldıramaz. O nedenle sizin linç kültürünüz tarihin her döneminde yenilgiye ve zavallılığa mahkumdur" ifadelerinde bulundu. Topçu daha sonra paylaşımını sildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığının suç duyurusu üzerine kaleme aldığı kitapta yer alan bazı ibarelerle ilgili Abdullah Şevki hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca "müstehcenlik" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı bildirilmişti.
Peki TCK’nın 226. Maddesi ne diyor?
Çocuklara Karşı İşlenen Müstehcenlik Suçu ve Cezası (TCK 226)
Ceza hukukunda çocuk; başka suretle ergin olsa bile “henüz 18 yaşını doldurmamış kişi” olarak kabul edilmektedir (TCK m.6/1-b ve Çocuk Koruma Kanunu md.3/1-a). Çocukların cezai ehliyeti, yaş gruplarına, algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğine göre belirlenmektedir. Özellikle belirtelim ki; ceza hukukunda 15 yaşını tamamlamamış çocuğun cinsel suça rıza göstermesi halinde, rızası geçerli kabul edilmemektedir.
Müstehcenlik suçunda genel olarak korunan hukuki menfaatin, toplumun ar ve duyguları olduğu ifade edilmektedir. Çocuklara karşı işlenen müstehcenlik suçlarında korunan hukuki yarar da özel olarak “çocuk haklarıdır”. Çocuklara karşı işlenen müstehcenlik suçu ile çocuğun cinsel istismara karşı korunması da sağlanmak istenmiştir.
Çocuklara karşı işlenen müstehcenlik suçları ve cezaları şunlardır:
Müstehcen Ürünleri Çocukların Görüp Duyabileceği Şekilde Alenileştirme (TCK 226/1-a-b),: Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri verme ya da bunların içeriğini gösteme, okuma, okutma veya dinletme (TCK 226/1-a), bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde sergileme, okuma, okutma, söyleme, söyletme (TCK 226/1-b), çocuklara karşı işlenen müstehcenlik suçu olarak kabul edilir. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri çocuklara sergileme, okuma, okutma, söyleme, söyletme suçunun cezası; 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır.
Müstehcen Ürünlerin Üretiminde Çocukların Kullanılması (TCK 226/3-birinci cümle): Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/66 sayılı kararıyla, çocuğun herhangi bir müstehcen ürünün üretilmesinde profesyonel, amatör veya bir kereye mahsus kullanılması arasında fark olmadığını kabul etmiştir. Örneğin, bir çocuğun çırılçıplak görüntülerinin cep telefonu ile kaydedilmesi müstehcen ürünün üretilmesinde çocuğun kullanılması suçunu meydan getirir. Yargıtay çocuğun müstehcen ürünün üretilmesinde kullanılmasını şu şekilde ifade etmiştir: Çocuklara karşı müstehcenlik suçunu da düzenleyen TCK’nın 226. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi, müstehcen ürünlerin şekli şartları ya da bu ürünlerin üretiliş şekil ve amaçları konusunda bir sınırlama getirmemiştir. Buradaki müstehcen ürün içeriğinde müstehcenlik unsuru olarak çocuğun kullanıldığı resim, film, video, fotoğraf, grafik, imge, heykel, çizgi film, animasyon gibi görsel veya sesli ürünler ile şarkı sözü, roman, hikaye gibi yazılı ürünleri ifade etmektedir. Bu konuda bir sınırlama söz konusu değildir. Çocuğun bu müstehcen ürünün üretilmesinden haberinin ya da rızasının olup olmamasının da bir önemi yoktur. kanun bir kimsenin müstehcen görüntülerin profesyonel olarak hazırlanmasını aramamış, müstehcen ürünlerin şekli şartları ya da bu ürünlerin üretiliş biçimi ve amaçları konusunda bir sınırlama getirmemiştir. Bunun yanında suçun unsurlarının oluşması bakımından müstehcen ürünlerin izlenmesi, izlettirilmesi, satılması ve dağıtılması gibi bir zorunluluk da söz konusu değildir. Bu müstehcen ürünlerin hiç izlenmemiş olması ya da bireysel amaç için üretilmiş olması da sonucu değiştirmeyecektir. Önemli olan bir çocuğun müstehcen ürün üretiminde kullanılmasıdır. Bu nedenlerle 15 yaşından küçük mağdure ile girdiği cinsel ilişkiyi kayda alan, mağdurenin çıplak fotoğraflarını çeken ve bu kayıtları cep telefonunun hafıza kartında saklayan sanığın eyleminin en ağır cezayı gerektiren TCK’nun 226. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesindeki müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukların kullanılması suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Çocukların Kullanıldığı Müstehcen Ürünleri Ülkeye Sokma, Çoğaltma, Satma, Depolama, Bulundurma ve Kullanıma Sunma Suçu (TCK 226/3-ikinci cümle): Çocuklar kullanılarak üretilen müstehcen ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Abdullah Şevki kimdir?
Abdullah Şevki, 1953'te İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. İktisat ve Felsefe dallarında yüksek lisans yaptı. Çeşitli kamu görevlerinde, uzun süre yurtdışında bulundu. İngilizce ve Fransızcadan çeviriler yaptı. İlk şiirini 1980 yılında Oluşum dergisinde yayımladı. Sonraki yıllarda dergilerde şiir, şiir çevirileri, eleştiri, deneme, araştırma ve öyküler yayımladı.