Paris banliyösünde copla tecavüz iddiası; protestocular karakola saldırdı

Fransa'nın başkenti Paris'te polisin, bir gence copla tecavüz ettiği iddiaları üzerine sokağa dökülen protestocular kentin güneyindeki bir banliyöde polis karakoluna saldırdı.

Fransız medyasına göre, Pazar gecesi Les Ulis mahallesinde meydana gelen olayda eylemciler karakola taş ve molotof kokteylleriyle saldırırken, üç polis aracı ateşe verildi, onlarca kişi de gözaltına alındı.

Bölgedeki eylemciler hafta sonu da polisle çatışmıştı.

Eylemler 2 Şubat günü bir banliyöde Theo adlı bir gencin polis tarafından dövüldüğü ve tecavüze uğradığına yönelik haberlerin ardından başlamıştı.

Theo, bazı bölümleri çevredeki bir kişi tarafından kameraya da kaydedilen olayın ardından hastaneye kaldırılmış ve anüsünden ağır bir ameliyat geçirmek zorunda kalmıştı.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da iyileşmesi üç ay sürecek olan Theo'yu hastanede ziyaret etmişti.

Polisler ise Theo'nun pantolonunun kendiliğinden düştüğünü, açılır kapanır copun da yanlışlıkla açıldığı sırada Theo'nun anüsüne denk geldiğini öne sürerek kendilerini savunmuştu.

Yüksek işsizlik ve ırklar arası gerilimin yaşandığı Paris banliyölerinde polisler sıklıkla sert yöntemlere başvurmakla eleştiriliyor.

Bir gençlik merkezinde çalışan Theo, polisin saldırısına uğramanın yanı sıra ırkçı küfürlere maruz kaldığını, cinsel organına darbe aldığını ve polisin kendisine tükürdüğünü söylemişti.

Olayın ardından bir polis hakkında tecavüz, üç polis hakkında da saldırı suçlamasıyla soruşturma başlatılırken Le Monde gazetesi de Cumhurbaşkanı Hollande'ın Salı günü tansiyonu düşürmek için Paris banliyölerinden Aubervilliers'i ziyaret etmeyi planladığını yazdı.

Paris banliyölerindeki isyanın 2005 yılında olduğu gibi kitlesel bir isyana dönüşmesinden korkuluyor. 2005'teki isyanlar birden fazla kente yayılmıştı.

Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimi için yürütülen kampanyalar da ülkedeki siyasi gerilimi etkiliyor.

Seçimde ikinci tura kalması beklenen aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen, ülkeyi yönetenleri banliyölere göz yummak ve radikal düşüncelerin burada güçlenmesine olanak sağlamakla suçlıyordu.