T24 - Başından vurduğu kurbanı ölmeyince 500 bin lirasını alamayan kiralık katil İHD’ye başvurdu.
Bahar Kılıçgedik Budancir'in Taraf gazetesinde yer alan haberine göre; Adana’da akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Genellikle kayıp yakınları, işkence veya hak ihlallerine uğrayanların başvurduğu adres olan İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) kapısını bu kez bir tetikçi çaldı. Ö.A. başvuru dilekçesinde bir çete tarafından parayla tutulduğunu, hedef olarak gösterilen işadamını başından vurduğunu anlattı. İşadamını öldüremediğinden dolayı kendisine vaad edilen 500 bin TL’yi alamadığını belirten tetikçi, başvuru dilekçesinde çetede yer alan emniyet mensuplarının da adını vererek can güvenliğinin olmadığını belirtip yardım istedi. Saldırıya uğraşan işadamı Rahmi Bostancı da iddiaları doğrulayarak savcılık ve İçişleri Bakanlığı’na başvurdu.
Başvuru 6 Ocak 2011’de İHD Adana Şubesi’ne yapıldı. Ö.A. başvuru dilekçesinde olayı şöyle anlattı: “Ben Beşir Tan’ı çok uzun yıllardır tanırım ve yanında çalışıyordum. Rahmi Bostancı’yı 500 bin TL karşılığında vurmamı istedi. Cezaevine düşersem de ‘Seni en kısa zamanda çıkartırım’ dedi. Bunun üzerine ben Beşir Tan, Veysel Tan, Şehmuz Önder ve Polis Okulu Müdür Yardımcısı M.Ç, Emniyet Müdür Yardımcısı M.U. ve Emniyet Müdür Yardımcısı B.T, Beşir Tan’ın yazıhanesinde bir araya gelip Rahmi Bostancı’nın öldürülme planını yaptık. Üç kez pusu kurduk fakat bir türlü kendisini düşüremedik. En son Polis Okulu Müdür Yardımcısı M.Ç. arabayı durdurup Rahmi Bostancı’nın üstünü aradı. Üzerinde bir şey olmadığını görünce bana işaret etti. Ben de Bostancı’ya silahla ateş ettim. Bostancı’yı kafasından yaraladık ve kaçtık.
Yanımda Beşir Tan, Şehmuz Önder ve Veysel Tan vardı. Beyaz Evler’de Trip Kafe’ye gittik. Beşir Tan orada Emniyet Müdür Yardımcısı M.U. ile konuştu. Elimi yüzümü yıkamamı ve üzerimi değiştirip teslim olmamı söylediler. Ben de bunun üzerine teslim oldum ve çıkarıldığım mahkemece tutuklanıp sekiz ay hapis yattım. Bu dosya kapandıktan sonra Beşir Tan’ın istemi üzerine Rahmi Bostancı’nın tekrar evine sıktım. Fakat bana taahhüt ettikleri parayı vermediler ve beni kullandılar. ‘Konuşursan başına çok şey gelir’ diye tehdit ettiler. Vicdanen çok rahatsızım. Yaptıklarımdan pişmanlık duyuyorum çünkü Rahmi Bostancı gerçekten mağdur edildi. Ben de şu anda hedef halindeyim. Sizlerden bu konuda yardım talep ediyorum.”
İHD: İlk defa böyle bir başvuru oldu
Kendilerine yapılan bu başvuru karşısında şaşkın olduklarını belirten İHD Adana Şube Başkanı Osman Kara ise şu değerlendirmeyi yaptı: “İlk defa böyle bir başvuru ile karşılaştık. Can güvenliğinin olmadığını söyleyince biz de başvurusunu işleme koyduk. Zaten başvuruda emniyetin üst kademelerine kadar uzanan bir çeteleşmeden bahsediliyor. Aslında iddialar oldukça vahim. Umarım bu olay aydınlığa kavuşur.”
Silahla başından vurulan işadamı olayı doğruladı
Silahla başından vurulan işadamı Rahmi Bostancı, tetikçi Ö.A’nın anlatımlarını doğrulayarak şunları söyledi: “Söz konusu çete hile yoluyla yaklaşık 4 milyon TL yani 40 dairelik malıma el koydu. Bunun üzerine ben de Beşir Tan’ı telefonla arayarak neden beni dolandırdığını söyleyip, haksızlığa uğradığım için tehditler savurdum. Bunun üzerine Beşir Tan sesimi kaydedip beni emniyete şikâyet etti. Emniyete gittiğimde tetikçinin bahsettiği, emniyetçilerden bazıları oradaydı. Orada sorgulandım. Beşir Tan’ın benimle yüzleştirilmesini istedim ama benimle yüzleşmedi emniyetçilerle çıkıp gitti. Ben tehdit olayından dolayı sekiz ay hapis cezası aldım. Bu ceza da paraya çevrildi.”
Bu olaydan sonra çete tarafından kendisine üç defa pusu kurulduğunu ve son saldırıdan önce Adana Polis Okulu Müdür Yardımcısı M.Ç’nin aracını durdurarak üstünü aradığını belirten Bostancı şöyle devam etti: “M.Ç. üzerimi aradıktan sonra kenara çekildi. Daha sonra Beşir Tan ve oğlu Veysel Tan ile Ö.A. ve dayısının oğlu Ş.Ö. bana saldırmaya başladı. Ayağım kırıldı. Beşir Tan silahıyla bana birkaç kez ateş açtı. Daha sonra Ö.A’nın silahını çıkarıp bana ateş açması sonucunda başımdan vuruldum. Polis Müdürü M.Ç. ise olaya müdahale etmedi, etraf kalabalıklaşınca müdahale etmeye başladı. Olaydan sonra İHD’ye, savcılığa ve İçişleri Bakanlığı İnsan Hakları Bürosu’na başvurdum.”
Takipsizlik kararı verildi
Başına gelen bu olaylardan sonra Bostancı, aralarında emniyetçilerin de olduğu 11 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Adana Cumhuriyet Savcısı, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yağma, dolandırıcılık, ruhsatsız silah bulundurma, adam öldürmeye azmettirme, resmi makam sahibi kişilerin isim ve namlarını kullanmak suretiyle aldatma” iddiaları hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararda, görevliler hakkındaki iddiaların soyut olduğu belirtildi. Beşir Tan, Yusuf Veysel Tan ve Ö.A. hakkında ise olayla ilgili dava açıldığı ifade edildi. Tetikçi Ö.A. başka bir çete davasından halen cezaevinde bulunuyor.