Yaşam

Para yüzünden boşanıyorlar

Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 1940'tan 2000'e göre 60 yılda yaklaşık 720 bin çift boşandı.

10 Ocak 2010 02:00

T24 - Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 1940'tan 2000'e göre 60 yılda yaklaşık 720 bin çift boşandı. 2000-2010 seneleri arasında boşanan çiftlerin sayısı da 720 bin olduğu açıklandı. Boşanma davalarında birinci sırayı ekonomik sebepler alıyor. bilgisayar, internet gibi son yıllarda gelişen iletişim imaknları ise boşanma sebeplerinde ikinci sırada. Yine boşanma sebeplerinden biri olan zina da ise geçmiş yıllara oranla bir düşüş yaşandığı açıklandı.

Habertürk gazetesinde, avukat Fırat Pektaş'la röportaj yapan (10 Aralık 2010) Helin Avşar'ın "Para yüzünden boşanıyorlar" başlıklı yazısı şöyle:

Avukat olmaya ne zaman karar verdiniz?
14 yaşından beri avukat olmak istiyordum. Bunun nedeni de okuduğum tarih kitapları. Adalet için yüzyıllar boyu kan dökülmüş, insanlar çılgınca şeyler yaptırmış. Dışarıdan seyretmektense içinde olayım dedim...

Çocukken de mücadeleci bir yapınız var mıydı?
Genelde arka plandaydım, daha çok izlerdim ama olaylara diğerlerinin baktığı gibi bakmıyordum. Örneğin evli çiftler birbirini aldatmış; bu durumda taraflar sadakatsiz olarak değerlendirilir. Ama benim bakışım biraz daha farklıydı. İmzayı inkâr etmiş ya da iffetsiz bir yaşam sürüyor diye düşünürdüm.

Olaylarla hep avukat gözüyle bakıyordunuz yani...
Tam avukat gözüyle değil de farklı bir pencereden bakıyordum. Herkes böyle bakıyor tamam ama bir de buradan baksak nasıl olur görünür diye düşünüyordum.

Avukatlık zor bir meslek gibi görünüyor. Mesela ceza avukatlığı ile boşanma avukatlığı arasındaki farklar nelerdir?
Kimileri kendilerine bir dal seçiyor ve o konuda uzmanlaşıyor. Ama bu şirketler hukukuna bakan bir avukat ceza hukuku yapamaz demek değildir. Avukat olduğun zaman her türlü davaya bakabilirsin.

Hiç tehdit aldınız mı?
En çok haciz davalarında tehditle karşılaşıyoruz. Ama bizi tehditten çok o sırada yaşadıklarımız üzüyor. Düşünsenize 2500 TL borç için insanların evine gidiyorsunuz. Hacze gittiğimiz kişi kendini öldürmek istiyor. Geçenlerde başımıza geldi böyle bir şey. Adamı güç bela ikna ettik.

Borcunu ödeyemediği için mi kendini öldürmeye kalktı yani?
Bir günde fabrikasını kaybetmiş, insanların gözünde dolandırıcı duruma düşmüş. Ekonomik krizin sonuçlarından biri. Eşi de sırf bu yüzden boşanma davası açmak istediğini söylüyor...

Boşanma davalarında tarafların maddi çıkarları olduğu anlaşılıyor mu hemen?
Başlangıçta anlamıyordum, insanları tarafsız olarak değerlendirmek adına kendi yargılarımı işin içine katmamaya çalışıyordum. Ama meslekte ustalaştıkça insanları da daha iyi tanımaya başladım. Daha çok eşinden ayrılmak isteyen kadın müvekkillerin başvurularında karşılaşıyoruz bu tip olaylarla. Adam zenginleşmeye başlıyor tam o sırada kadın sıkıldığı için boşanmak istiyor ya da adam işi batırıyor kadın yine boşanmak istiyor. Birtakım planlar giriyor işin içine...

Severek ayrılan bir çiftin davasına girdiniz mi hiç?
Birbirlerini seviyorlar ama erkek ya da kadın yani taraflardan biri ailesiyle yaşamak istiyor. Annesinden babasından ayrılamıyor. Diğeri de yalnız yaşamak istiyor. Yargıtay böyle bir durumda çiftin boşanmasına karar veriyor. Ağız kokusu da mesela boşanma sebebi...

Kocam klozet kapağını kapatamadı ya da karım sevişirken başkasını hayal ediyor gibi nedenlerle gelen dava var mı?
Tabii tabii... Eşle cinsel ilişki kurmamak da boşanma sebebi.


Avukatla tokalaştığında parmaklarını sayacaksın

Dünya genelinde boşanmalar gerçekten çok arttı, artık eskisi gibi sağlam bir evlilik kurumundan söz etmek mümkün değil... Türkiye’de durum nasıl?
Türk İstatistik Kurumu’nun verdiği ilginç bir veri var. 1940’tan 2000’e yani 60
yılda yaklaşık 720 bin çift boşanmış. 2000- 2010 arasında boşanan çiftlerin sayısı da yaklaşık 720 bin. Yani Türkiye’de son 10 yılda boşanan çiftlerin sayından acayip bir artış olduğunu görüyoruz. 60 yılda boşananların sayısıyla 10 yılda boşananların sayısı neredeyse aynı.

Çiftler en çok hangi sebeple birbirinden ayrılmak istiyor?
Ekonomik sebep birinci sırada. Bilgisayar, internet gibi son yıllarda ortaya
çıkan iletişim olayları da ikinci sırada yer alıyor. Öte yandan zina sebebiyle
boşanmalarda düşüş var.

“Evlilik kurumuna inanç giderek azalmaya başladı, bu durumdan yola çıkarak kadınlar da özgürlüklerine sahip çıkıyor” diyebilir miyiz?
İnsanlar sorumluluktan kaçıyor. Nişanlılık bile belli bir külfet altına girmek olarak değerlendiriliyor. Nişan töreninde alışılmışın dışında verilen ev, araba gibi hediyeler de dava konusu olabiliyor.

Boşanma avukatı olmak o avukatı evlilikten soğutur mu?
Evli olmadığım için bilmiyorum ama boşanma sebepleri insanları etkileyebilir.

İyi bir avukatı nasıl anlarız?
Her avukat birilerinin en iyi avukatıdır. Müvekkiller genelde davadan önce
kazanma yüzdesi ister, ama böyle bir rakam verilemez kimseye...

Avukatlar için çok tehlikelidirler, herkesi kandırırlar deniyor doğru mu?
Avukatla tokalaştığın zaman parmaklarını sayacaksın derler...

Avukatlar çok para kazanır mı?
Avukatların aç kalacaklarını tahmin etmiyorum. Vergi rekortmenliğinde ilk 20’ye giren avukatlar var mesela.


Vicdanı dışarıda tutmak gerekiyor

Cem Garipoğlu’nu savunmanız istense ne yapardınız?
Düşünürdüm... Bu meslekte vicdanı birazcık dışarıda tutmak gerekiyor.

Peki bir seri katili savunmanız istense mesela 20-30 kişiyi öldürmüş, buzdolabına saklamış biri...
Tabii ki savunabilirim. Akli dengesi yerinde olmayabilir, dışarıda tutulmaması gerekiyordur. Ama o insanında savunulma hakkı var, akli dengesi yerinde olmadığı için kendini savunamayacak bir halde veya cinayet işlemeden duramıyor olabilir.

Peki böyle bir davaya girdiniz mi hiç?
Yok bu denli ciddi bir davayla karşılaşmadım.


Evlilik sözleşmesi mutlaka yapılmalı

Sizce evlilik sözleşmesi yararlı mı? Yapılması gerekiyor mu?
Bence çok yararlı, kesinlikle yapılmalı. Mal rejimi deniyor buna. Mal ayrılığı sözleşmesi yapılıyor. Sözleşme nişanlılık döneminde, evlenmeden önce de yapılabilir.

Peki bu sözleşme kadından yana bir şey mi?
Kadının da erkeğin de evlenirken bunu kurtuluş bileti olarak görmemesi gerekiyor. Ortada mal varlığı varsa sözleşme hem kadını hem de erkeği koruyor.

Peki çiftler maddeleri istedikleri gibi mi koyuyorlar?
Tabii... Mesela bir daha evlenmeyeceksin gibi bir şart konulamaz.

Evlilik sözleşmesi yaparsınız yani...
Evet ben evlilik sözleşmesi yapacağım. Kız arkadaşım da hukukçu. O da istiyordur muhakkak.


Hakimlerin üzerinde iş yoğunluğu var

Yolda yürürken birinin kafasına bir şey düşüyor “Amerika’da olsaydım ne
tazminat alırdım” diyorlar... Türkiye’de bu tür davalara rastlanmıyor pek değil mi?

Amerika’da ilginç kararlar var. Mc Donalds’ta kadının eline kahve dökülmüş, milyon dolarlık davalar açılmış... Türkiye’de bu konuda çok fazla örnek yok ama yapılamayacak, böyle bir şey olmaz diye bir hüküm de yok.

Hâkimlerin üzerinde de ciddi bir yük var değil mi?
Avukatların da hâkimlerin de üzerinde ciddi iş yoğunluğu var. Bazı icra daireleri pasajdan bozma binalarda görülüyor.