Sağlık Bakanlığı, özürlülere yönelik geliştirilen politikalarda; özürlüleri ve ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli olanakların ilgili kurumlarca sağlanması, etkin bir tıbbi bakım şartının devlet tarafından güvence altına alınmasının öncelikli konular olduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanlığından 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, özürlülüğün ''doğuştan, kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı'' olarak tanımlandığı belirtildi.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unun özürlü olduğuna dikkat çekilen açıklamada, az gelişmiş ya da gelişmekteki ülkelerde engelli sayısının hızla arttığı kaydedildi.
Türkiye'de ise Özürlüler Araştırması 2002 verilerine göre, ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel özürlülerin oranı yüzde 2.58 iken, süreğen hastalığı olanların oranının yüzde 9.70 olduğu ifade edildi. 'Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi''nin Mayıs ayında yürürlüğe girdiği kaydedilerek, bu yılın Dünya Özürlüler Günü temasının, ''Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi: Hepimiz için Onur ve Adalet'' olarak belirlendiği belirtildi. Sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorunlarda özürlü vatandaşlar için büyük fırsat eşitsizlikleri yaşandığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:
'
'Özürlülere yönelik geliştirilen politikalarda; özürlüleri ve ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli olanakların ilgili kurumlarca sağlanması, etkin bir tıbbi bakım şartının devlet tarafından güvence altına alınması, özürlülerin kendi kendine yeterlik ve işlevsellik konusunda olabilecek en iyi düzeye çıkarılması ve bu düzeyin korunması için rehabilitasyon programlarının kurgulanması ve özellikle araç gereçlerinin de bu kapsamda ele alınacağı yardım servislerinin geliştirilmesi öncelikli konulardır. Bu anlamda geliştirilen; sağlık,rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam konularındaki politikalar, özürlülerin topluma başarılı bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır.''
Doğuştan özürlülük ve genetik hastalıklar (akraba evlilikleri, kalıtsal hastalıklar, Rh uyuşmazlığı), annenin sahip olduğu kronik hastalıklar (diabet, hipertansiyon, epilepsi, kalp hastalıkları), gebelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları (kızamıkçık, toksoplazma, Hepatit B, suçiçeği, cinsel yolla bulaşan hastalıklar), annenin yaşı ve hamilelik döneminde karşılaştığı sorunlar (doktor kontrolünde kullanılmayan ilaçlar, tehlikeli kimyasal maddeler sonucu zehirlenme, röntgen ışınlarına maruz kalma, annenin kötü ve yetersiz beslenmesi, stres),
doğum esnasında karşılaşılan sorunlar (uzun süren doğum süreci sonucu bebeğin oksijensiz
kalması, doğum esnasındaki yanlış uygulamalar, erken veya geç doğum), doğum sonrasında karşılaşılan sorunlar (bebekte yüksek ateş ve havale görülmesi, kafa travmaları, kazalar), uzun süren sarılık, zehirlenmeler, aşırı derecede antibiyotik veya diğer ilaçların kullanılması, yenidoğan döneminde rastlanan metabolik sorunlar, psiko-sosyal örselenmeler, iş kazaları ve meslek hastalıkları, ev ve trafik kazaları, çevresel faktörler, yaşlılık, doğal afetler gibi sebeplerin özürlülüğe yol açan başlıca faktörler olduğu bildirildi. Açıklamada, özürlülüğün önlenmesine yönelik şu 3 aşamaya dikkat çekildi:
-Birincil Düzey Koruma: Genel eğitim ve sağlık eğitimi, hijyen ve sağlık önlemleri, aşılama, mesleki kazaları azaltmaya yönelik yasalar çıkartma, güvenli iş koşulları sağlama, beslenme ve bakımı iyileştirme.
-İkincil Düzey Koruma: Erken tanı ve hastalıkların, bozuklukların tedavisi, mesleki olarak erken müdahaleler ve ampütasyon, zararlı ajanların veya diğer risk faktörlerinin azaltılması, mesleki ve eğitimsel danışmanlık, işe uygun gerekli koşulların sağlanması.
-Üçüncül Düzey Koruma: Ameliyat, fizyoterapi, meslek terapisi, konuşma terapisi, kendine bakım eğitimleri, teknik yardımlar sağlama, sosyal ve mesleki danışmanlık, rehberlik, mesleki eğitimler, eğitimin ve uygun işlerin sağlanması, özürlülüğe yönelik davranışları ve tutumları düzeltmek için toplumsal eğitim vermek, fiziksel engelleri ortadan kaldırmak.
Özürlülere yönelik hizmetler
Açıklamada, vatandaşların özür durumlarının belgelendirilmesi amacıyla düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporlarının ''Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'' hükümleri doğrultusunda düzenlendiği, bununla hastalık ve özür durumlarına ilişkin tüm vücut fonksiyon kaybı oranlarının bilimsel kurullar marifetiyle uluslararası standartlar göz önünde bulundurularak hazırlandığı belirtildi. Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili 377 hastanede hizmet sunulduğu kaydedilen açıklamada, özürlülerin sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını kolaylaştırmak üzere sağlık hizmetlerinin verildiği mekanların çevresel ve mimari açıdan düzenlenmesi ve özürlü bireylerin özel durumları gereğince muayene ve diğer hizmet birimlerinde öncelik verilmesi hususunda
genelgeler yayımlandığı ifade edildi.