Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyası bugün sona erdi. Bundan sonraki Genel Yayın Yönetmenliğini üstlenen Zana Kaya, dayanışmanın amacına ulaştığını düşündükleri için kampanyayı sonlandırdıklarını belirtti. Basının yayın yapma hakkı tehlikesinin hala devam ettiğini dile getiren Kaya, bu dayanışma ağının bundan sonra çok daha güçlü ve başka biçimlerle süreceğinin altını çizdi.
Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla 3 Mayıs Dünya Basın Günü'nde başlatılan "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyası sona erdi. Kampanyayı şimdiye kadar 100 gazeteci, aydın, akademisyen, siyasetçi gibi çeşitli kimliklere sahip kişiler devralırken, bundan sonra ise gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini Zana Kaya üstlenecek.
24 Temmuz 2015'te çözüm sürecinin bitmesi ile özgür basın üzerinde yoğun bir baskının başladığını belirten Kaya, "Bu dönemde başlıca hedeflerden biri özgür basın geleneği oldu. Bunu en önemli temsilcisi de Özgür Gündem'di. Dolayısıyla bu süreçte yoğun baskı sürecine maruz kaldık. Genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürümüze yönelik tehditler vardı. Özgür basının diğer basın kurumlarına yönelik de baskılar sürdü. Özgür basın 90'lardan bu yana mücadele etmeye devam ediyor. Biz bu çerçevede bütün baskılara karşı daha güçlü bir cevap vermek için bir dayanışma kampanyası başlattık" dedi.
"Kampanya geri adım attırdı"
Gazetelerine yönelik yayın yapamayacak kadar yoğun davaların açıldığına dikkat çeken Kaya, kampanyanın bu kadar sahipleneceğini tahmin etmediklerini söyledi. Kampanyanın devlete geri adım attırdığını belirten Kaya, şunları aktardı: "Kampanyanın büyümesi bir telaş yarattı. Bunu kırmak için 3 Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenlerimizi tutukladılar. Ama bu da ters tepki yaptı. Giderek büyüdü ve dünyaya yayıldı. Bunun sonucu tutukladıkları yayın yönetmelerini bırakmak zorunda kaldılar."
"Farklı biçimlerde kampanya devam edecek"
Dayanışmanın amacına ulaştığını düşündükleri için kampanyayı sonlandırdıklarını söyleyen Kaya, "Ancak tamamen bir sonlandırma değil. Güçlü dayanışma ağı başka biçimde başka formatlarla sürecek. Çünkü özellikle 15 Temmuz'dan sonra basına dönük baskılar çok daha ciddi ve hayati bir hal aldı. Yayın yapma hakkı tehlikesi hala devam ediyor. Bundan sonra bu dayanışma ağı çok daha güçlü ve başka biçimlerle sürecek. Bu tehlike büyüdükçe bizim de mücadelemiz, mevcut karşı koyuşumuz artacaktır" diye konuştu. Başlattıkları kampanyanın özgür basın geleneğinin Türkiye halklarının gerçek sesi olduğunu ortaya koyduğunu belirten Kaya, özgür basının Türkiye toplumunun gerçeğe ulaşmasının en önemli kanalı olduğunu vurguladı.
"Özgür Gündem toplumun bağrından geliyor"
Kendilerine yönelmenin bir kaynağının öz yönetim direnişlerini vermeleri olduğunu kaydeden Kaya, şöyle devam etti: "Özgür Gündem gazetesi bizzat toplumun bağrına dayanan bir geleneğe sahiptir. Dolayısı ile bunu savunmak herkese duyurmak, bunun hakkını vermek için yayın yapan bir gazetedir. Bundan sonra bunu daha çok güçlü yapmaya devam edeceğiz. Bu süreçte bu sürecin risklerine karşı bu basın yayın organı topluma ve Türkiye'deki halklara dayanarak, Türkiye'nin demokratik bir ülkeye dönüşmesi için var gücü ile mücadeleye devam edecektir."
