Eskişehir'de özel bir hastanede beyindeki tümörün alınması için ameliyata giren Muhammed Pınar (29), hayatını kaybetti. Pınar'ın ailesi, ihmal iddiasıyla ameliyatı yapan doktor M.K.T. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında doktorun ifadesi alınırken, aile sonuna kadar yasal süreci takip edeceklerini söyledi.
Otomotiv mühendisi olan Muhammed Pınar'a, 3 yıl önce rahatsızlığı nedeniyle gittiği bir hastanede 'zona' teşhisi konuldu. Tetkikler sırasında da beyninde bir kitle olduğu tespit edildi.
3 yıl boyunca yapılan düzenli takipler sonucunda kitlenin büyüdüğünü tespit edilirken, doktorlar ameliyat ile tümörün alınması gerektiği söyledi. Muhammed Pınar ve ailesi, ameliyat için Eskişehir'deki özel bir hastaneye gitti. 18 Kasım'da doktor M.K.T. tarafından ameliyat edilen Muhammed Pınar, operasyon sonrası yoğun bakıma alındı. Durumu kötüye gidince Pınar, 20 ve 22 Kasım'da 2 kez daha ameliyat edildi. Muhammed Pınar, 8 Aralık'ta hayatını kaybetti.
Pınar'ın ailesi, ihmal iddiasıyla doktor M.K.T. hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Soruşturma kapsamında doktor M.K.T.'nin de ifadesi alındı. Suç duyurusunun ardından Pınar'ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere özel hastaneden Eskişehir Şehir Hastanesi morguna götürüldü. Otopsi sonrası Pınar'ın vücudundan alınan bulgular incelenmek ve kesin ölüm raporunun hazırlanması için Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderildi.
"Ameliyatın çok iyi geçtiğini söyledi"
Özel hastane doktorunun ihmali olduğunu öne süren Muhammed Pınar'ın ablası Emine Pınar Özdağ (31), suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Ameliyat öncesi doktorun ölüm riskini yüzde 1 olarak anlattığını belirten Özdağ, "Benim düşüncem, ailemin düşüncesi; bir ihmalin olduğunu düşünüyoruz. Kendi fikrimiz bu. Ameliyat öncesi yapılan tetkiklerin yeterli düzeyde olmadığını ya da sonrasında gelişecek komplikasyonların öngörülmediğini düşünüyoruz. Çünkü her süreçte yanındaydım. Bize ameliyat riskinin doktor tarafından yüzde 1 olduğu iletildi.
Aslında bu yolda yürürken bile taşıdığımız bir oran. Çok ikna edici olduğu için haliyle, bizde çok güven duyduk. Bize ameliyatın 4,5 saat süreceğini söyledi, ameliyat 2 saat 31 dakika sürdü ve ameliyat sonrasında bana ameliyatın çok iyi geçtiğini ve tümörün tamamını temizlediğini söyledi. Ancak raporlarda bu işin böyle olmadığı ortaya çıktı. Üst üste 3 kez operasyon geçirdi. Yargıdan şu yönde bir karar bekliyorum, biz gerçekten inandık, bize risk çok basit düzeyde geldi. Hani bir başkasının bu kadar kolay umutlarını yeşertip, çok kolay bir şekilde bu operasyonu geçirmesini göze almak istemiyoruz. Hani bunların tamamının değerlendirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum ve komplikasyonların hekimler tarafından açıkça beyan edilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
"Her geçen gün kötüye gitti"
Pınar'ın eniştesi Niyazi Özdağ (33) da doktor ihmali olduğunu öne sürerek şunları söyledi:
"Doktorun bize söyledikleri ile ameliyattan sonra gelişenlerin arasında çok büyük bir fark vardı. Muhammed'e hiçbir zaman tetkik yapmadı. Sadece kan alarak ameliyata aldı. Ameliyattan sonra her geçen gün boyunca kötüye gitti.
Zaten ilk ameliyata girer girmez bize, 'Tümörü temizledim' demişti. Ama 3'üncü ameliyattan sonra tümörün tamamını temizlediğini öğrendik. Belgelerde de her şey var zaten. Doktorun bir dediği ile başka bir dediği tutmadı. Bize hep, 'Ameliyat şöyle geçti, böyle geçti' denildi. Kötüye giden hiçbir şey söylemedi. Ameliyatın ne kadar başarısız olduğunu, tümörün ilk ameliyatta temizlenmediğini bunların hiçbirinden bize bahsetmedi ve Muhammed'i kaybettik. Soruşturma sürüyor." (DHA)