Politika

Özdağ : Devlet aklı olsaydı teğmenleri TSK’dan atmaya ve Öcalan'ı İmralı'dan çıkarmaya kalkarlar mıydı?

19 Ocak 2025 22:38

Güncelleme: 19 Ocak 2025 22:46

TSK’dan ihraç istemi ile savunmaları alınan teğmenlere ilişkin Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli'ye, sanki bu ülkede şehitler verilmemiş gibi davrandıklarını söyleyerek tepki gösterdi. Özdağ “Eğer ortada bir devlet aklı olsa bugün Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyen teğmenleri Türk Silahlı Kuvvetleri'nden atmaya ve Abdullah Öcalan'ı, İmralı'dan çıkarmaya kalkarlar mıydı? Biz de sevgili teğmenlerimiz gibi Mustafa Kemal'in askerleriyiz ve öyle kalacağız” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Antalya, Konyaaltı Meydanı’nda partisinin “Mehmetçik Katillerine Af Yok” mitinginde konuştu. Mitinge katılan Antalyalılar, ellerinde “Öğretmen Katiline Af Yok”, “Fırat’ın katiline af yok”, “Bebek Katiline Af Yok” ve “Mehmetçik Katiline Af Yok” dövizleri taşırken, “Hainler Zafer’e hesap verecek” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attılar.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için af istediğini savunan Özdağ, af kapsamında birçok hükümlünün de tahliye olacağını öne sürdü ve şunları söyledi:

“Sevgili Antalyalılar, bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir nedeni var. Türk devletinin ve Türk milletinin bütünlüğüne karşı emperyalistler tarafından desteklenen PKK çetesinin İmralı'daki elebaşısına umut hakkıyla İmralı'daki hapishanesinden çıkmak ve Meclis'te konuşma yaparak, PKK'ya çağrıda bulunması istendi, Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli tarafından.

Sadece Abdullah Öcalan denilen terörist başı bu affla dışarı çıkmayacak. Ayrıca PKK'lı dağdaki teröristler, hapishanedeki teröristler de bu affa dahil olacaklar. Tabii onlar dahil olunca bu genel affa yol açacak FETÖ'cüsü, IŞİD’lisi, uyuşturucu taciri, torbacı, baronlar, tecavüzcüler yani herkes hapishanelerden salınacak.”

“PKK terör örgütüyle anayasa üzerinde pazarlık yapıyorsunuz”

Zafer Partisi’nin “Mehmetçik Katillerine Af Yok” ismiyle başlattıkları mitinglerin iktidarın ve MHP’nin söylemlerinde geri adım attırdığını belirten Özdağ, sözlerine şöyle devam etti:

“Abdullah Öcalan denilen terörist başı Ankara'da bir villaya getirilecekmiş. Ve Türk milleti bu plana karşı sesini yükseltince, ‘hayır’ sesi Anadolu'da Zafer Partisi'nin öncülüğünde yükselmeye başlayınca, Cumhur İttifakı'nın temsilcileri Erdoğan ve Bahçeli, milletin yükselen tepkisini yatıştırmak için açıklamalar yapmaya ve yaptırmaya başladılar. ‘Abdullah Öcalan, İmralı da kalacak, çıkmayacak ama PKK terör örgütü silah bırakacak’ diye daha önce yaptıklarına benzer psikolojik operasyonlar yapmaya başladılar.

Sizler de hatırlayacaksınız birinci terörle müzakere döneminde Abdullah Öcalan'la görüşüldüğü Oslo'da PKK'larla pazarlık yapıldığı ortaya çıktığı zaman Ne dediler ? ‘Yok öyle bir şey. Terör örgütüyle görüşülür mü?’ Ama aradan altı ay geçti, ‘Ben emir verdim MİT görüştü ve görüşür istihbarat örgütleri terör örgütüyle’ dedi. Sonra ‘Görüştüysek ne oldu?’ dedi. Sonra Dolmabahçe'de Terör örgütü siyasi temsilcisiyle AK Parti'nin temsilcilerini yan yana fotoğraf çektirirken gördük.

Onun için bizim Türk milleti olarak bu yalanlara karnımız tok, bu psikolojik operasyonlara karnımız tok. İnanmıyoruz size. Siz yine birinci açılım sürecinde yaptığınız gibi PKK terör örgütüyle anayasa üzerinde pazarlık yapıyorsunuz. Öcalan'ın çıkartması için pazarlık yapıyorsunuz. Anayasamızın temel maddelerini değiştirmek Türk milletini anayasadan çıkarmak için pazarlık yapıyorsunuz ve bunu Türk halkından gizlemeye çalışıyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz.

“Bu devlet aklı 15 Temmuz'da neredeymiş?”

Yaşanan sürecin kamuoyunda ve basında“devlet aklı” olarak nitelendirilmesini eleştiren Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Türk milletine yönelik ‘devlet aklı’ diyerek bir psikolojik operasyon yapıyorlar. Bu devlet aklı 15 Temmuz'da neredeymiş? Eğer devlet aklı denilen şey olsaydı FETÖ yıllarca cumhuriyetimize paralel devlet kurup, devlet içerisinde örgütlenip 15 Temmuz gecesi devletimize ve milletimize o hain suikastı yapabilir miydi? Eğer devlet aklı olsaydı birinci terörle müzakere süreci sonunda Dolmabahçe'de o fotoğraf çektirilip ‘anlaştık’ denilip sonra bu devlet hendek teröründe jandarmanın ve polisin yüz akı kahraman evlatları olan jandarma özel harekat ve polis özel harekattan 794 tane şehit verir miydi?

500 şehitle Kıbrıs'ta devlet kurduk. Ama birinci açılım, birinci terörle müzakere sürecinin sonunda 794 şehit verip terör örgütünün eline geçen ilçelerimizi geri almak zorunda kaldık. Neredeymiş devlet aklı? Devlet aklı olsa Bir casusluk örgütü olan FETÖ, bir terör örgütü olan FETÖ, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yapabilir miydi?

Türk Deniz Kuvvetleri'nin en seçkin amiralleri, en seçkin kurmay albayları tutuklanıp adeta donanmamız navarim mağlubiyetine uğramış gibi kayıp verebilir miydik? Devlet aklı olmuş olsaydı Bingöl'de otuz üç erimizi elli beş kurşun sıkarak öldüren terörist çetenin oradaki elebaşısı katillerin katili Türk ordularının başkomutanı genelkurmay başkanı tutuklu halde gelip onun aleyhine şahitlik yapabilir miydi? “

Konuşmasında TSK’dan ihraç istemi ile savunmaları alınan teğmenlere de değinen Özdağ şunları söyledi:

“Değerli arkadaşlar, eğer ortada bir devlet aklı olsa bugün Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyen teğmenleri Türk Silahlı Kuvvetleri'nden atmaya ve Abdullah Öcalan'ı, İmralı'dan çıkarmaya kalkarlar mıydı? Biz de sevgili teğmenlerimiz gibi Mustafa Kemal'in askerleriyiz ve öyle kalacağız. Arkadaşlar size başka Mustafa Kemal'in askerlerinin adlarını vereceğim; Jandarma Yüzbaşı Yasin Kurt, Mustafa Kemal'in askeri 10.12.2020’de Resulayn'da şehit oldu. Antalya'nın bir evladı, Antalya'nın şehidi aramızda mı?

Topçu Er Yusuf Önder, Şemdinli Hakkari'de şehit oldu PKK'yla çatışırken. Aramızda mı? Piyade Er Yusuf Polat, 2009'da Mardin Nusaybin'de terör örgütüyle çatışırken şehit oldu. Aramızda mı? Uğur Yıldız, Piyade Er kardeşim, 27.2. 2020'de Suriye'de Resulayn'da şehit oldu. Aramızda mı? Erdoğan Sönmez, 2.9.2012'de şehit oldu. Açılım vardı güya. Terör örgütü güya yurt dışına çıkıyordu. O da Şırnak'ta, Beytül Şebap'ta şehit oldu. Antalya'nın bir evladı Fatih Uysal şehit oldu. Abdülkadir Güler, Antalya'nın bir evladı şehit oldu.

Adnan Kırkar şehit oldu. Ali Yılmaz, Alper Balcı, Aşkın Çağatay, Atilla Nizam bunların hepsi terör örgütüyle çatışırken hayatlarını kaybeden vatan evlatları. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üniformasıyla vatani görevini yaparken şehit olan 6 bin 845 general, subay, astsubay ve erimiz var. 868 polisimiz var, bin 484 korucumuz var.

Toplam 9 bin 197 güvenlik görevlisi bu vatan uğruna, Abdullah Öcalan denilen caninin çetesiyle vatanın birliği devletin bütünlüğü için savaşırken terörle mücadele ederken hayatını yitirmiş ve 6 bin 416 da vatandaşımız terör örgütünün hedefi olmuş ve hayatlarını yitirmişler. “

“Mühendis kardeşimizin kanı kurumadı, bunlar Abdullah Öcalan'ın çıkarılmasından bahsedebiliyorlar”

Terör örgütü PKK tarafından yapılan TUSAŞ saldırısını hatırlatan Özdağ sözlerine şöyle devam etti:

“Daha bir ay önce Ankara'da Tusaş'a yapılan saldırıda hayatını yitiren güvenlik görevlilerinin ve orada çalışan mühendis kardeşimizin kanı kurumadı kanı ve bunlar Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan çıkarılmasından bahsedebiliyorlar.

Özdağ, basında ve kamuoyunda konuşulan Öcalan’ın evlenmek istediğine ilişkin iddialara yönelik de şunları söyledi:

“İktidarın daha önceki birçok açılımda saçılımda borazanlığını yapan adlarını anmak bile istemediğim o malum psikolojik harp elemanları şimdi televizyonlarda, sosyal medyada sırıtarak ‘Abdullah Öcalan'ın evi hazır çıkacak üstelik evlenecek o da insan tabii evlenir’ diye bahsediyorlar utanmadan. Jandarma trafik kontrolü yapıyormuş.

Bir çifti durdurmuşlar. Demişler ki ‘çok hızlı gidiyordunuz ve onun için kuralları uygulamak ve ceza kesmek durumundayız’ dedikten sonra vatandaş ‘Olur evladım’ demiş ve cezasını ödemiş. Cezasını ödedikten sonra şoför demiş ki jandarma astsubaya, ‘sana sarılabilir miyim?’ Demiş ki Jandarma astsubayda ‘İlk defa ceza kestiğim birisi bana sarılmak istiyor. Sarıl amca’ demiş ve sarılmış. Ve sonra jandarma uzaklaşırken dönmüş, şoför de arabasına binmiş.

Fakat astsubay merak etmiş. Tekrar arabaya gitmiş, bakmış ki içeride yaşlı hanım da ağlıyor, amca da ağlıyor ceza kestiği. Demiş ki ‘Ne oldu, niye ağlıyorsunuz’. ‘Bizim oğlumuz Cizre'de şehit oldu. Eğer şehit olmasaydı şimdi sen yaşlarda olacaktı’ demiş. Şimdi düşünebiliyor musunuz arkadaşlar? Bu ülke böyle acıları yaşadı.

Binlerce ocağa ateş düştü. Bakın aşağıda bir arkadaşımız ben buraya gelirken tekerlekli sandalyenin içinde beni karşıladı. Bir bacağı yoktu. Şu anda aranızdadır. Güneydoğu'da çarpışırken bacağını kaybetmiş, gözünü kaybetmiş, kolunu kaybetmiş.

Bir hanım fotoğraf çektirdi. Sonra dedi ‘ben şehit eşiyim, lütfen devam edin’. Sanki bu ülkede Türk milleti hiç yaşamıyormuş gibi Bahçeli ve Erdoğan davranıyorlar. Sanki biz bu şehitleri hiç vermemişiz gibi davranıyorlar. Bunu kabul etmeyeceğiz.

“Devlet aklı Türk milletinin vicdanıdır”

Türk milletinin bir terör örgütüne yenilmesine, yüzünün kızarmasına izin vermeyeceğiz. Kimse bize devlet aklı demesin. Devlet aklı Türk milletinin vicdanıdır. Bu vicdana uymayan hiçbir şey Türk Devleti'nin aklı olamaz. Türk Devleti'nin aklı Mustafa Kemal Atatürk'tür, Türk Devleti'nin aklı İstiklal Harbi'dir, Türk Devleti'nin harbi büyük kurtuluş mücadelemizdir. Bundan taviz vermeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz.

“Terör tarihinde hiçbir zaman bir terör örgütü böyle silah bırakmadı”

‘Terörsüz Türkiye’ diyorlar ama aslında bahsettikleri terör örgütüne teslim olan bir Türkiye. ‘Abdullah Öcalan sadece af karşılığında terör örgütüne silah bırak diyecek, terör örgütü de silah bırakacak’ diyorlar. Bu büyük bir yalan. dünya tarihinde terör tarihinde hiçbir zaman bir terör örgütü böyle silah bırakmadı ve yine iktidarın mensuplarının yapmış olduğu açıklamalardan anlıyoruz ki çok kapsamlı bir pazarlık yapılmış ve bu pazarlık karşılığında genel afla bu konuyu kapatmak istiyorlar. Zannediyorlar ki Türk milleti de buna’ evet’ diyecek. Hayır, Türk milleti bu rezil mütabakata, müzakereye’ evet ‘ demeyecek.

“Siz anayasanın birinci, ikinci, üçüncü maddesinin İstiklal Harbi'nde Türk süngüsüyle yazıldığını bilmiyor musunuz? “

Bakın arkadaşlar Türkiye'de iki tane parti var. PKK'ya affa, Öcalan’a affa, evet deyip devleti PKK terör örgütü önünde diz çökertecek parti, diğeri de PKK'yı, IŞİD'i, FETÖ'yü ezecek Türk Milleti'nin partisi. Anayasanın altmış altıncı maddesi Yani Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür. Bu maddeyi değiştireceklermiş. İzin vermeyeceğiz. O maddeyi İstiklal Harbi'yle yazdık. Anayasanın 42. maddesi eğitim dili Türkçedir. Değiştireceklermiş, hayır izin vermeyeceğiz. Anayasanın 42. maddesi kalacak. Anayasanın birinci, ikinci, üçüncü maddesini değiştirmeyi tartışacaklarmış. Siz anayasanın birinci, ikinci, üçüncü maddesinin İstiklal Harbi'nde Türk süngüsüyle yazıldığını bilmiyor musunuz? Onu dolma kalemle değiştirtmeyiz biz adama.

“Terör örgütlerinin tayin edebileceği hiçbir şey yoktur”

Abdullah Öcalan denilen terörist başı İmralı'dan mektup yazıyor, ‘Halkların kaderlerini tayin hakkı’ diyor. Türk milleti Hakkari'den Edirne'ye Muğla'dan Kars'a kadar uzanan büyük Anadolu coğrafyasında kaderini istiklal harbinde tayin etti ve cumhuriyeti kurdu. Terör örgütlerinin tayin edebileceği hiçbir şey yoktur.

Sonra bizi Gazze'ye benzer Türkiye, Suriye'ye benzer diye tehdit ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri 99'a kadar 84'den devam eden 15 senelik başarılı bir terörle mücadele sonunda terör örgütünün belini kırdı, canını okudu. Öcalan'ı yakaladı, içeriye attı. Parmaksız Zeki denilen iti Kuzey Irak'ta yakaladı, getirdi. Türk devletinin ve Türk milletinin terör örgütünden korkacak, çekinecek hiçbir şeyi yok. Ne Türkiye'yi Gazze yapabilirler, ne Suriye. Türk milletini hiç kimseyle arkalarına hangi emperyalist güçleri alsalar da kıyaslamasınlar canlarını okumaya bu millet tekrar ve tekrar hazırdır."

“Amaçları 22 ilimizi Türkiye'den kopartmak”

PKK terör örgütünün ve Öcalan’ın amacının 22 ili Türkiye’den kopartarak su kaynaklarını almak olduğunu öne süren Özdağ şu ifadeleri kullandı:

“Amaçlarının ne olduğunu biliyoruz. Amaçları insan hakları değil Amaçları demokrasi değil Değerli kardeşlerim Amaçları 22 ilimizi Türkiye'den kopartmak 22 ilimizin sahip olduğu ve Türkiye'nin sahip olduğu zengin su kaynaklarını Türkiye'den kopartmak.

Nasıl 20. yüzyılın başında emperyalizm içerideki işbirlikçileriyle Şeyh Said denilen alçaklarla Musul'u, Kerkük'ü bizden kopartıp petrol kaynaklarımızı almışsa şimdi de Abdullah Öcalan denilen hainle Türkiye'yi su kaynaklarından mahrum etmek istiyorlar. Kavga toprak kavgası, kavga devlet kavgası, kavga millet kavgası ve Türkiye bu terör örgütüne ve arkasındaki emperyalistlere yenilmeyecek.”

“İmralı'da kurulan Türk milletine tuzağı yine İmralı'da bozacağız”

Ben İngilizce ve Almanca biliyorum. Aranızda Fransızca, Rusça, Arapça, Farsça, Yunanca bilenler de vardır muhakkak. Ama şunu biliyorum ki hiçbir milletin dilinde ‘Allah devlete, millete zeval vermesin’ diye bir deyiş yok.

Bu ancak Türk milletinin , 4 bin senelik bir devletin köylüsünün devlet meselesidir. Allah devlete millete zeval vermeyecek inşallah. PKK terör örgütüne bir daha bir müzakereyle teslim oluşla af çıkarmalarına, anayasayı değiştirmelerine izin vermeyeceğiz.

Artık Türk milleti buraya kadar yeter artık dedi ve millet ayağa kalkıyor. İçimiz rahat olsun. Bu mücadele başarıyla büyüyerek devam edecek. ve İmralı'da kurulan Türk milletine tuzağı yine İmralı'da bozacağız.” (ANKA)


Kızılcık Şerbeti kamera arkası: Nursema, Pembe, Fatih, Doğa ve diğer karakterler konuştu

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir