17 Ağustos 2015 18:38
Hakkari, Batman illeri ile Van’ın Edremit ve İpekyolu, Diyarbakır’ın Silvan ve Sur ilçelerinde de öz yönetim ilan edilmesiyle birlikte ‘öz yönetim’ ilan edilen bölge sayısı on üçe yükseldi.
İlk olarak Şırnak Halk Meclisi Silopi'de yaşanan çatışmaların ardından 10 Ağustos'ta toplanrak öz yönetim ilan ettiklerini duyurdu. 12 Ağustos 2015 tarihinde açıklama yapan KCK, Şırnak'ın yanı sıra Silopi, Cizre ve Nusaybin'de de öz yönetim ilan edildiğini bildirdi. KCK'nın "Kürdistan halkı için öz yönetimden başka bir seçenek kalmamıştır" açıklamasının ertesinde Hakkari’nin Yüksekova, Muş’un Bulanık ile Varto ilçeleri de halk meclisi kararıyla öz yönetim ilan ettiklerini açıkladı.
Öz yönetim ilanları ve yapılan açıklamalar şöyle:
Şırnak’ın Silopi ilçesinde biri polis, dört kişinin yaşamını yitirdiği olayların ardından hafta başında toplanan ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) de içinde olduğu Şırnak Halk Meclisi, 10 Ağustos 2015’te “öz yönetim” ilan ettiğini açıklamıştı.
Halk Meclisi’nden yapılan açıklamada, Suruç saldırısının ardından “AKP hükümeti Kürdistan’a savaş ilan ettiği” iddia edilerek “Son olarak Silopi’de halkımıza yönelik topyekun imha saldırılarında, 3 masum insanımızı katletmiştir. Gerçekleştirilen bu katliam karşısında biz Şırnak Halk Meclisi olarak, devleti reddetmeyip, ancak bu şekilde devletin kurumlarıyla yürüyemeyeceğimizi, bunun için kentte bulunan devletin tüm kurumları bizim için meşruiyetini kaybetmiştir. Bu şekli ile devletin hiçbir atanmışı bizi yönetmeyecektir. Bundan sonra halk olarak öz yönetimimizi esas alarak, demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz. Bundan sonra da tüm saldırılar karşısında demokratik öz savunmamızı gerçekleştireceğiz” denildi.
Açıklamanın ardından DBP İl Başkanı ve parti yöneticilerinin evlerinin de aralarında bulunduğu 10 adrese düzenlenen operasyonlarda bir belediye meclis üyesi ile iki DBP yöneticisi gözaltına alındı.
Operasyonun ardından açıklama yapan DBP Şırnak İl Eşbaşkanı Salih Gülenç, “Özerklik ilan etmedik, kanton kurmadık, bu faşist devleti tanımadığımızı söyledik” dedi. “Saldırıların sürmesi durumunda halkın alternatifsiz olmadığını” söyleyen Gülenç, “Kentteki devletin tüm kurumları bizim için meşruiyetini kaybetmiştir. Halk olarak öz yönetimimizi esas alarak, demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz” ibarelerinin “kasıtlı olarak yanlış aktarıldığını” savundu. Gülenç, konuşmasının devamında ise "Devlet demokratikleşmezse, elbette ki halklar kendilerini ifade edecek biçimler bulurlar, kanton ya da özerklik zorunluluk haline gelebilir. Bu halk alternatifsiz değil" diye konuştu.
KCK tarafından 12 Ağustos 2015 yapılan açıklamada "Silopi, Cizre, Nusaybin ve Şırnak halk meclisleri bundan sonra devlet kurumlarını tanımayacaklarını ve onlarla hiçbir işlerinin olmadığını, kendi işlerini kendilerinin yapacağını; kendi öz yönetimlerini kuracaklarını ilan etmişlerdir. Öz yönetimlerine saldırıldığı takdirde meşru öz savunma haklarını kullanacaklarını açıklamışlardır" denildi.
KCK’dan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Cizre, Silopi, Nusaybin ya da başka yerlerde Türk devletinin halka saldırarak birçok insanı öldürmesi böyle bir demokratik kurumlaşmayı ortadan kaldırmak amaçlı gerçekleşmektedir.
AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan halkın demokratik iradesine saygılı olacağına, tüm halkı terörist ilan ederek tek bir terörist kalmayıncaya kadar savaşı sürdüreceklerini ilan etmişlerdir.
AKP hükümeti ve demokrasi düşmanı Cumhurbaşkanı'nın tutumu ve halka yönelik saldırı politikası karşısında Silopi, Cizre, Nusaybin ve Şırnak Halk Meclisleri, bundan sonra devlet kurumlarını tanımayacaklarını ve onlarla hiçbir işlerinin olmadığını, kendi işlerini kendilerinin yapacağını; kendi öz yönetimlerini kuracaklarını ilan etmişlerdir. Öz yönetimlerine saldırıldığı takdirde meşru öz savunma haklarını kullanacaklarını açıklamışlardır.
Önder Apo’nun ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin makul çözüm yaklaşımlarını istismar eden, demokratik siyasal çözümü reddeden, Türkiye'nin demokratikleşmesi temelinde Türkiye'nin tüm sorunlarının çözümü yerine tekçi ulus-devletçi anlayışta ısrar eden; demokratik ulus anlayışıyla geliştirilmek istenen yerel demokrasi tanımayan bir siyasi zihniyet karşısında Kürdistan halkı için başka bir seçenek kalmamıştır.”
KCK’nın açıklamasından bir süre sonra Yüksekova’da da öz yönetim ilan edildi. Gever (Yüksekova) Demokratik Toplum Meclisi tarafından yapılan açıklamada "En son Gever'de şantiyedeki işçilere insanlık dışı bir işkence yapılmıştır. Kürt Özgürlük Hareketi'ni ve halkının meşruiyetini tanımayan bir devletin kurumlarını, yasalarını, hukukunu ve sistemini tanımıyoruz” denildi ve “Kendi öz savunmamızı sağlayacağız” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Yüksekova’da geçen günlerde yaşanan ve özel harekât mensuplarının inşaat işçilerini yüz üstü elleri arkadan bağlanmış şekilde tutarken "Ne yaptı lan size bu devlet” dediği görüntülere işaret edildi. Gever Demokratik Toplum Meclisi Eş Başkanı Şerafettin Dede şunları söyledi:
"En son Gever'de şantiyedeki işçilere insanlık dışı bir işkence yapılmıştır. Bu işkence uygulaması ise en faşizan tarzda gerçekleştirilmiştir. Kürt Özgürlük Hareketi'ni ve halkının meşruiyetini tanımayan bir devletin kurumlarını, yasalarını, hukukunu ve sistemini tanımıyoruz. Tüm bu işkenceci, inkarcı ve faşizan devlete karşı kendi öz savunmamızı da sağlayacağız. Bu temelde özgür yaşamı inşa edeceğiz."
Muş’a bağlı Varto ilçesinde, 13 Ağustos 2015 günü öğlen saatlerinde öz yönetim ilan edildi. Varto Kent Meclisi Eşbaşkanı Mustafa Doğan benzer bir açıklama yaparak şunları söyledi:
"Bizler merkezden dayatılan, Ankara'dan toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorunda değiliz. Bizler devletin atadığı vali ve kaymakamlar tarafından yönetilmek istemiyoruz. Bizler Kürt halkı olarak demokratik ve meşru yöntemlerle kendimizin seçtiği yönetimler tarafından yönetilmek istiyoruz. Bu nedenle biz artık kendimizi ve kentimizi öz yönetimimizle yönetmek istiyoruz.”
Muş’a bağlı Bulanık ilçesinde de öğlen saatlerinde öz yönetim ilan edildi. DBP İlçe Örgütü önünde yapılan açıklamaya HDP, DBP, mahalle meclisleri, MEYADER yöneticileri ve belediye eş başkanları da katıldı. DİHA’da yayımlanan habere göre, kitle adına yapılan açıklamada konuşan DBP İlçe Eşbaşkanı Zeynep Topcu, “Devletin ve meşru olmayan AKP hükümetinin yaptığı atamalar neticesinde yönettikleri devlet kurumlarını meşru görmediklerini” ifade etti.
“Kent Meclisi olarak halka yönelik geliştirilen topyekun imha rejimine karşı tutum olarak bu günden itibaren öz yönetimlerini yöneteceklerini” söyleyen Topcu şu ifadeleri kullandı:
"Bizleri temsil etmeyen bu rejim ve tüm kurumları meşru görmediğimizi açıkça beyan ediyoruz. Bulanık'ta seçilmiş Demokratik Kent Meclisi olarak faşizan ve meşru olmayan rejime karşı toplumun öz yönetimi olarak kendimizi beyan ediyoruz. Kent Meclisi olarak halkımıza yönelik geliştirilen topyekûn imha rejimine karşı tutum olarak bu günden itibaren kendimizi öz yönetim ve iradeyle yöneteceğimizi ilan ediyoruz."
Hakkari'de DBP ve HDP'nin de aralarında bulunduğu Hakkari Demokratik Kent Meclisi 'Öz yönetimlerini' ilan ettiklerini (14 Ağustos 2014) açıkladı.
Hakkari Belediye Eş Başkanları Dilek Hatipoğlu, Nurullah Çiftçi, HDP Hakkari il Eş Başkanları Zeynep Besi Dara, Rahmi Temel, DBP Hakkari il Eş Başkanları Musa Çiftçi, Emine Berivan Akboğa, Hakkari Kent Meclisi Sözcüsü Perihan Kahraman'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 200 partilinin katıldığı basın açıklaması, DBP il binası önünde yapıldı.
Basın açıklamasının metnini okuyan DBP Hakkari Merkez ilçe Eş Başkanı İbrahim Çiftçi, "gerçekleştirilen katliamlar karşısında Hakkari Demokratik Kent Meclisi olarak 'Öz yönetimlerini' ilan ettiklerini" söyledi.
Çiftçi, "Demokratik Kent meclisi olarak devleti reddetmeyip, ancak bu şekilde devletin kurumlarıyla yürüyemeyeceğiz. Bunun için de kentte bulunan devletin tüm kurumları bizim için meşrutiyetini kaybetmiştir. Bu şekliyle devletin hiç bir atanmışı bizi yönetemeyecektir. Bundan sonra halk olarak öz yönetimimizi esas alarak demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz. Bundan sonra da gelişecek tüm saldırılar karşısında demokratik öz sa vunmamızı gerçekleştireceğiz. Bundan sonra kentimizi de kendimizi de bizler yöneteceğiz" dedi.
Diyarbakır Sur Halk Meclisi de özyönetimlerini Hasırlı Mahallesi Özgür Yurttaş Derneği önünde yaptığı basın açıklaması ile ilan etti. Diyarbakır Sur Halk Meclisi, "Bizler Sur ilçesinde yaşayan seçilmişler olarak, demokratik kent meclisi olarak faşizan ve meşru olmayan rejime karşı toplumun özyönetimi olarak kendimizi beyan ediyoruz" açıklaması yaptı.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinin 4 mahallesinde günlerdir devam eden çatışmaların ardından, Silvan Halk Meclisi açıklama yaparak, (15 Ağustos 2015) öz yönetimini ilan etti.
Aralarında DBP İlçe eşbaşkanları Aynur Sümer ve Barış Gülenyüzlü, Belediye eşbaşkanları Yüksel Bodakçi ve Melikşah Teke'nin de bulunduğu yüzlerce kişi, çatışmaların günlerdir devam ettiği Mescit Mahallesi Azizoğlu Meydanı'nda bir araya geldi.
Silvan Halk Meclisi adına açıklama yapan DBP Silvan İlçe Eşbaşkanı Barış Gülenyüzlü, son dönemde devletin ve AKP hükümetinin, gözaltı, katliam politikasının halkı "yeter artık" dedirtecek noktaya getirdiğini söyledi.
DİHA'da yer alan habere göre, “AKP hükümeti, halka ve gençlere karşı siyasi soykırım operasyonları, işkence ve tecavüzleri arttırdı” diyen Gülenyüzlü, halk barışı istedikçe saldırıların dozajının arttığını söyledi.
"Biz Silvan halkı olarak bu yaklaşım tarzı ile yönetilmek istemiyoruz" diyen Gülenyüzlü, “Her an katledilme tehlikesiyle, gözaltında işkence tehlikesiyle yaşamak istemediklerini” söyledi. Mevcut sistemi kabul etmediklerini dile getiren Gülenyüzlü, AKP hükümetinin "Herkes benim emrimde olmalı ve istediğim şekilde hareket etmeli" dayatmasının kabul edilmediğine ifade etti. Gülenyüzlü, "Biz Ankara'dan yönetilmek istemiyoruz. Bu yüzden kendimizi ve kentimizi öz yönetimimizle yönetmek istiyoruz. Ve tabi ki yöneteceğimiz bu alanda bu halkın önderi olan Önder Apo ile bu sistemi uygulayacağız. Bu bizim en meşru hakkımızdır. Önder Apo'nun özgürlüğü Kürdistan halkının özgürlüğüdür. Bizler Farqîn'de yaşayan seçilmişlerin Demokratik Kent Meclisi olarak faşizan ve meşru olmayan rejime karşı toplumun öz yönetimi olarak kendimizi beyan ediyoruz" diye konuştu.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) de aralarında bulunduğu Batman Demokratik Kent Meclisi, 15 Ağustos 2015'te bir açıklama yaparak 'özyönetimlerini' ilan ettiklerini duyurdu. Açıklamada, "Bizler, artık devletin atadığı vali ve kaymakamlar tarafından yönetilmek istemiyoruz. Bizler Kürt halkı olarak demokratik ve meşru yöntemlerle kendimizin seçtiği yönetimler tarafından yönetilmek istiyoruz. Bu nedenle biz artık kendimizi ve kentimizi öz yönetimimizle yönetmek istiyoruz" denildi.
Batman Belediyesi Eş Başkanları Sabri Özdemir ve Gülistan Akel’in de aralarında bulunduğu bazı sivil toplum kuruluşu liderleri ile partililer Bağlar Mahallesi Demokratik Kent Meclisi önünde basın açıklaması yapıldı.
Açıklama, Bağlar Mahallesi Demokratik Kent Meclisi Yöneticisi Şirin Kaplan tarafından okundu. Devletin atadığı vali ve kaymakamlar tarafından yönetilmek istemediklerini” söyleyen Kaplan, şunları kaydetti:
"Bizler Kürt halkı olarak demokratik ve meşru yöntemlerle kendimizin seçtiği yönetimler tarafından yönetilmek istiyoruz. Bu nedenle biz artık kendimizi ve kentimizi öz yönetimimizle yönetmek istiyoruz. 20. yüzyıl boyunca uygulanan tekçi ulus devlet zihniyetinin halkların taleplerine cevap olmadığı her yönüyle ortaya çıkmıştır. Çözüm üretmeyen bu tekçi ulus devlet zihniyetinin giderek toplumsal iradeyi hiçe saymış ve topluma nefes aldırmaz duruma getirmiştir."
Van'ın merkez Edremit ve İpekyolu ilçeleri ile Hakkari'de demokratik halk meclisleri tarafından "öz yönetim" ilan edildi. 15 Ağustos 2015 tarihinde açıklama yapan Edremit Demokratik Halk Meclisi'nın açıklamasında "devletin hiçbir atanmışı kabul edilmeyecek” denildi.
DİHA’da yer alan habere göre, Van'ın merkez ilçesi Edremit'te Demokratik Halk Meclisi tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla öz yönetim ilanında bulunuldu. DBP ilçe binası önünde düzenlenen açıklamaya, DBP ve HDP ilçe yöneticileri, Edremit Belediyesi eşbaşkanları Sevil Rojbin Çetin ve Abdulkerim Sayan, KJA aktivistleri, Demokratik Mahalle Meclisi üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamayı yapan DBP İlçe Eşbaşkanı Abdulkerim Batmaz, 2013 yılından itibaren PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın başlattığı çözüm sürecinde AKP hükümetinin çözümden çok oyalayan politikalarla seçim süreçlerinde de Kürt halkına dönük inkar ve imhayı geliştirdiği vurgusunda bulundu, AKP hükümetinin 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşadığı mağlubiyet karşısında topyekun saldırı başlattığını ekledi.
Van'ın merkez ilçesi İpekyolu'nda da Hacıbekir Mahallesi'nde Demokratik Halk Meclisi tarafından öz yönetim inşasına başlandığı duyuruldu.
Hakkari Demokratik Kent Meclisi bileşenleri de ortak bir açıklama ile devlet kurumlarının artık meşruiyetinin kalmadığı için öz yönetim inşa çalışmasına başladıklarını açıkladı.
© Tüm hakları saklıdır.