Yaşam

"Öz annem beni erkeklere sattı, fuhuşa teşvik etti"

"Kafanız karışıyor ama o yaşlarda neyin ne olduğunu çıkaramıyorsunuz"

15 Ağustos 2017 12:14

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, öz annesi tarafından fuhuşa teşvik edilen 18 yaşındaki bir genç kadının öyküsünü yazdı. Devlet korumasında olduğu için ismi paylaşılmayan genç kadın, "Küçük yaşlarda, annenizi başka bir adamla, babanızı başka bir kadınla görüyorsunuz. Kafanız karışıyor ama o yaşlarda neyin ne olduğunu çıkaramıyorsunuz. Daha sonra cinsellik hakkında bilgi sahibi olunca, durumun farkına varıyorsunuz. Resmen ahlaksızlık. Çünkü işin içinde para vardı. Sadece beni değil; annem, teyzemi de sattı" ifadesini kullandı. 

Ayşe Arman'ın "Beni öz annem sattı!" başlığıyla yayımlanan (15 Ağustos 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

18 yaşına yeni girdi.İsmini veremiyorum, devlet korumasında. Yaşadıkları akıllara ziyan.


Bir insan evladının, asla karşı karşıya kalmaması gereken bir durum.

Öz annesi tarafından fuhuşa teşvik ediliyor.

Bitmedi! Satılıyor! Defalarca.

Bu anne-baba, daha büyük bir fuhuş çetesine bağlı çalışıyor.

Ve kendi evlatlarını kurban vermekte bir sakınca görmüyorlar, aynı şekilde kız kardeşlerini de... Kız kardeş yani teyze kaçmayı başarıyor ama küçük kız ne zaman kaçsa, bir şekilde eve iade ediliyor. Çünkü bu ülkede yasalarda boşluklar var.

Anneden kaçıp polise sığındığında, yurda verildiğinde, baba gidip çıkarabiliyor.

Kolluk kuvvetleri, “Annesidir, babasıdır!” deyip kızın şikâyetlerini ciddiye almıyor.

Sonunda kız ne yapıp edip teyzesinin yanına kaçmayı başarıyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun desteğiyle, bakanlıktan yardım alınıyor, bu iki kadının kimlikleri, adresleri karartılıyor, başka bir şehre götürülüyor... Fakat sonuçta, bu iki kadını korumaya çalışan devlet öyle bir hata yapıyor ki, adreslerini, yaşadıkları şehri, yeni isimlerini, anneye ve onların bağlı olduğu çeteye iletiyor... Şimdi onlar bu çetenin tehdidi altında ne yapacaklarını bilemez halde bekliyor.
Eğer başlarına bir şey gelirse, bunun sorumlusu kim olacak?

Kendini bize tanıtır mısın?

18 yaşındayım. Türkiye’nin güneyindeki bir ilde doğdum. Lise 2’ye kadar okudum sonra aldılar beni okuldan...

Nasıl bir aile...

'Aile' demeye bin şahit ister. Anne-baba demeye de. Biz üç kardeşiz. Kardeşlerimin biri 16, biri 4 yaşında. Kardeşlerimi de bu insanlardan kurtarmaya çalışıyorum. Normal bir ev hiçbir zaman olmadı bizimki. Babam da, annem de alkol ve uyuşturucu kullanıyordu. Eve girip çıkanın haddi hesabı yoktu, erkekler, kadınlar, kavga, gürültü, şiddet, her türlü pislik. Daha açık söylemek gerekirse, genelev gibi kullanılan bir yerdi bizim ev...

Ve siz üç kardeş bu ortamda büyüdünüz, öyle mi?

Evet. Sabit bir evimiz hiç olmadı. Evler sürekli değişiyordu. Ev sahipleri durumu fark ettikten sonra çıkarılıyorduk. Fuhuşun ortasında büyüyen çocuklardık. Annem ve babam, kendimi korumam gereken, bana kötülük yapabilecek insanlardı. Nitekim yaptılar da. Annem, babam beni sattı. Erkeklere pazarladı. Fuhuşa teşvik etti...

Sen ne zaman fark ettin bütün bu rezaleti?

Küçük yaşlarda, annenizi başka bir adamla, babanızı başka bir kadınla görüyorsunuz. Kafanız karışıyor ama o yaşlarda neyin ne olduğunu çıkaramıyorsunuz. Daha sonra cinsellik hakkında bilgi sahibi olunca, durumun farkına varıyorsunuz. Resmen ahlaksızlık. Çünkü işin içinde para vardı. Sadece beni değil; annem, teyzemi de sattı.

Bu nasıl bir anne ya! Aklım almıyor! Nasıl yapar bunu!

Para için her şeyi yaptılar. Onlar çukurda yaşayan insanlar. Fakat annem ve babam, bu zincirin sadece bir halkası. Daha büyük bir çetenin halkası. Onların bir önemi yok. Başlarında daha çok güçlü insanlar var. Kızlara tuzak kuruyorlar ve o kızlar, bir daha paçayı kurtaramıyor. Ben ve teyzem de bu durumdaydık.

Teyzen nasıl yanınıza geldi?

Anneme, eşiyle sorunları olduğunu söylüyor, o da “Buraya gel, kafanı dinlersin!” diyor. Onu da fuhuş batağına çekiyorlar. Bir buçuk yıl boyunca zorla çalıştırıyorlar. Sonunda kaçtı, kurtardı kendini.

Peki hiç şikâyet etmediniz mi? Bir şey yapmadınız mı?

Sözünü ettiğim ilçe, küçük bir yer. Ve bu çete her yere hâkim. Ben birkaç kere polise gittim, “Annem pazarlıyor” dedim. Sığınma evine koydular. Sonra babam geldi, “Ben onun vasisiyim!” dedi, beni aldı, geri eve getirdi. Her yerde bağlantıları var, kaçıp kurtulmak o kadar da kolay değil.

Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz