ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin 'Suriye'den alınan örneklerde sarin gazı tespit edildiği' açıklamasının ardından, bazı İngiliz siyasetçilerin Suriye'ye olası askeri müdahale konusunun parlamentonun gündemine yeniden getirilmesi ve ikinci bir oylama için İngiltere Başbakanı David Cameron'a baskı yaptıkları belirtiliyor.
Muhafazakar Partili Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, kaleme aldığı makalede, Suriye'de çok sayıda kişinin ölümüne neden olan kimyasal silah kullanımının cezasız kalmaması gerektiğini yazdı.
Johnson, 'Eğer Esad'ı suçlayan yeni ve daha iyi kanıtlar olursa İngiltere'nin askeri müdahaleye dahil olmasını kapsayan yeni bir önergenin parlamentoya sunulmaması için bir neden göremiyorum. Böylece Cameron değil, muhalefet lideri Ed Miliband utanç duyacaktır' ifadesini kullandı.
Boris Johnson'ın yanı sıra koalisyon hükümetindeki bazı üst düzey yetkililer de Cameron'ın yeniden düşünmesini istiyor. Muhafazakar Parti'nin eski lideri Lord Howard, Liberal Demokrat Parti'nin eski lideri Lord Ashdown ve Muhafazakar Partili eski Dışişleri Bakanı Sir Malcolm Rifkind, İngiltere'nin saygınlığının zedelenmemesi için konunun parlamentonun gündemine yeniden getirilmesi ve yeniden oylama yapılması gerektiğini savundu.
Ancak İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague dün yaptığı açıklamada, 'Parlamento görüşünü ortaya koydu. Her hafta, cevabı hayır olan bir soruyu parlamentoya sormanın gerçekçi olmadığını düşünüyorum' demişti.
İngiliz parlamentosu 'hayır' demişti
Koalisyon hükümetinin büyük ortağı, Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti'den yaklaşık 80 milletvekili, İngiltere'nin Suriye'ye askeri müdahalesine karşı çıkıyor. Fakat karşı çıkanların bazıları, sarin gazının kullanıldığına dair kanıtlar artarsa görüşlerinin değişebileceğini bildiriyor.
İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası geçen hafta, 'Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği' yönündeki hükümetin prensip önergesini, 272'ye karşı 285 oyla reddetmişti. Hükümetin verdiği önergenin 13 oy farkla reddedilmesi, Cameron için 'büyük bir yenilgi' olarak değerlendirilmişti.