Gündem

Gezi Parkı soruşturmasında Osman Kavala ve Memet Ali Alabora dahil 16 kişiye müebbet hapis talebi

Soruşturmanın iddianamesi  yaklaşık 16 ay sonra tamamlandı

20 Şubat 2019 16:25

1 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturmanın iddianamesi  yaklaşık 16 ay sonra tamamlandı. İddianamede şüpheliler hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu avukatları, medyadan bazı mecraların bilgilendirildiği iddianameye ulaşamamaktan yakındılar.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 657 sayfalık iddianamede, Osman Kavala, Memet Ali Alabora, Ayşe Mücella Yapıcı ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi şüpheli, 746 kişi de müşteki olarak yer aldı. 

İddianamede, şüphelilerin 2013'te meydana gelen olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonunun sağlanmasına yönelik eylemlerine de iddianamede yer verildi. 

Tüm şüpheliler hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen iddianamede, bazı şüphelilerin "mala zarar verme", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması", "ibadethane ve mezarlıklara zarar verme", "ateşli silahlar kanuna muhalefet", "nitelikli yağma" ve "nitelikli yaralama" gibi suçlardan da değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırlanan iddianameyi İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. 

"2011 yılından itibaren başlatmaya çalıştıkları..."

İddianamede, "2013 yılında meydana gelen Gezi Parkı olaylarının aslında bir kalkışma girişimi olduğu ve şüphelilerin söz konusu olayları 2011 yılından itibaren başlatmaya çalıştıkları, bu yönde hazırlık yaptıkları" belirtildi. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Memet Osman Kavala'nın tutuklu bulunduğu Gezi Parkı eylemlerine ilişkin soruşturma tamamlandı. 

Soruşturma sonunda hazırlanan 657 sayfalık iddianamede, tutuklu şüpheli olarak Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu, firari şüpheli olarak Ayşe Pınar Alabora, Memet Ali Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan ve Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, tutuksuz şüpheli olarak da Ali Hakan Altınay, Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, İnanç Ekmekçi, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin isimleri yer aldı. 

Tüm şüphelilerin, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, şüphelilerin ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312/2. maddesinde yer bulan, "Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur." hükmü gereği diğer suçlardan da cezalandırılması istendi. 

İddianamede şüphelilerle ilgili, "hükümete yönelik darbeye teşebbüs" suçunun yanı sıra, müşteki ve mağdur sayısına göre, "mala zarar verme", "nitelikli mala zarar verme", "tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi", "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme", "ateşli silahlar kanununa muhalefet", "nitelikli yağma" ve "2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından da çeşitli oranlarda hapis cezası verilmesi talebi de yer buldu. TCK'da 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülen "mala zarar verme" suçundan şüphelilere ayrı ayrı 409 kez ceza istendi. 

"Gezi Parkı olayları, kalkışma girişimidir"

İddianamede, 2013 yılında Türkiye'de meydana gelen ve kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen olayların aslında bir kalkışma girişimi olduğu belirtilerek, şüphelilerin söz konusu olayları 2011 yılından itibaren yönlendirme ve başlatmaya çalıştıkları, bu yönde hazırlık hareketlerinde bulundukları anlatıldı. 

Gezi Parkı olaylarının başladığı 2013 yılında kalkışma girişiminin sahneye konulduğu aktarılan iddianamede, bu girişimde olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonunun sağlanması hususunda şüphelilerin fiillerine yer verildi. 

İddianamede, şüphelilerin bu olayların tepe yönetiminde yer almaları sebebiyle ülke genelinde meydana gelen şiddet olaylarından TCK'nın 312/2. maddesi gereği dolaylı fail olarak sorumlu tutulduğu vurgulanarak, şüpheli Osman Kavala'nın başkanı olduğu Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür AŞ ile Taksim Dayanışması'nın kalkışmadaki rollerine değinildi. 

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi 

"Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantısı, ihbar ve ifadeler, Türkiye'yi uluslararası düzeyde zor durumda bırakmak için yapılan faaliyetler, Gezi kalkışmasının sui generis (kendine özgü) yapısı ve unsurları, şüphelilerin eylemleri ve ayrı ayrı değerlendirilmesi" gibi başlıklar olan 657 sayfalık 3 bölümlü iddianamede, 746 kişi müşteki, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu hükümet kabinesi de (Bakanlar Kurulu) mağdur sıfatıyla yer aldı. 

Hazırlanan iddianame, başsavcılık onayının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Memet Osman Kavala'nın, tutuklu bulunduğu Gezi Parkı eylemlerine ilişkin soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, tutuklu şüpheli Osman Kavala hakkında ''Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan, 1 kez ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli suçlardan 3 bin 158 yıla kadar hapis cezası istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Memet Osman Kavala'nın tutuklu bulunduğu Gezi Parkı eylemlerine ilişkin soruşturma sonucunda 2'si tutuklu, 6'sı firari 16 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında istenen ceza maddeleri de ortaya çıktı.

Tutuklu şüpheli Kavala dahil tüm şüpheliler hakkında, ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan, 1'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları talep edildi.

İddianamede, şüpheli Kavala hakkında, ''Mala zarar verme'', ''Mala zarar vermenin nitelikli halleri'', ''İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme'', ''Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi'', ''Kasten yaralama'', ''Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama'', ''Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Muhalefet'', ''Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'' ve ''Nitelikli yağma'' suçlarından 612 yıldan 3 bin 158 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Diğer 15 şüpheli hakkında da benzer suçlardan hapis cezasıyla cezalandırılmaları öngörülüyor.

Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala 18 Ekim 2017 tarihinde gözaltına alınmıştı. Ardından 1 Kasım 2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Ağırlaştırılmış hapis cezası istenen 15 isim şöyle:

1- Osman Kavala

2- Mehmet Ali Alabora

3- Ayşe Mücella Yapıcı

4- Ayşe Pınar Alabora

5- Can Dündar

6- Çiğdem Mater Utku

7- Gökçe Yılmaz

8- Handan Meltem Arıkan

9-  İnanç Emekçi

10- Mine Özerden

11- Hanzade Hikmet Germiyanoğlu

12- Şerafettin Can Atalay

13- Tayfun Kahraman

14- Yiğit Aksakoğlu

15- Yiğit Ali Ekmekçi

16- Ali Hakan Altınay

Can Atalay: Akla ziyan iddialarla Gezi karalanamaz

Konu ile ilgili Evrensel'e konuşan Avukat Can Atalay, Gezi direnişi sürecinde milyonlarca insanın anayasal hakkını kullandığını belirterek "Eğer mesele, hükümetin istifa edip etmemesi gerektiğini düşünüp düşünmememize geliyorsa, demokrasilerde hükümetlerin değişmesinin talep edilmesi en demokratik haktır. Gezi, bu toprakların gelecek umutudur. Akla ziyan iddialarla gezi karalanamaz" dedi.

Mücella Yapıcı: Gezi'yi kriminalize etmek için düzenlenmiş bir kumpas

Mücella Yapıcı da Evrensel'e verdiği demeçte, ceza istemini "Geziyi krimalize etmek için düzenlenmiş bir kumpas" olarak değerlendirdi. Yapıcı "Bu konuda yargılandık, beraat ettik. Dünya alem biliyor, seçimlere yönelik, Gezi’yi krimiliza etmek, insanlar üzerinde baskı yaratmak, gözdağı vermek için, hukukla hiç ilgisi olmayan bir iddia. Henüz iddianame bizim elimize ulaşmadı. Sorgularda hukuka aykırı, usulsüz dinlemelere dayandırılan 10 buçuk saat sorguya girdik. Henüz iddianame olmadığı için bir şey de söylemiyoruz. Geziyi krimalize etmek için bir operasyon. Hâlâ kavranılamamış bir şey. Geziyi yönlendiren idare eden hiç kimse yoktu. Bir halk hareketidir, halk itirazıdır" ifadelerini kullandı.