Antik A.Ş.'nin gerçekleştirdiği müzayedede Osman Hamdi Bey'in ‘Yeşil Cami Önü’ tablosu toplam 13 milyon 509 bin liraya satılarak Türkiye'de satılan en değerli sanat eseri rekorunu kırdı
‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ rekor fiyata satılan Osman Hamdi’nin ‘Yeşil Cami Önü’ tablosu, 13 milyon 509 bin TL’ye satıldı TÜRK resminin en önemli isimlerinden Osman Hamdi Bey’in 1882’den günümüze gizli kalmış başyapıtı, 132 yıl sonra ortaya çıkmıştı. 2004’te ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ isimli eseri 5.5 milyon TL’ye satılarak rekor kıran Osman Hamdi’nin 'Yeşil Cami Önü' konulu eseri, dün 10 milyon TL ile bedelle açık artırmaya çıktı.
Habertürk'ün haberine göre, Antik A.Ş. Müzayede Evi’nde düzenlenen açık artırmada tablo 13 milyon 509 bin TL’ye satıldı. Hamdi Bey’in Osmanlı mimarisinin süslemeleri ve ince işçiliğindeki detayları sergilediği 'Yeşil Cami Önü' eserinde, 16 insan figürü de yer alıyor. Tuval üzerine yağlıboya olan, 185x100 cm ebadındaki eser, sanat tarihçileri, müze direktörleri ve sanat uzmanları tarafından “başyapıt” olarak nitelendiriliyor. Eserin, Osman Hamdi Bey’in bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane’yi kurduğu yıl olan 1882’de tamamladığı biliniyor.
Mirasçılar nedeniyle satılamamıştı
Osman Hamdi Bey’in ‘Yeşil Cami Önü’ tablosu, 2014’te 10 milyon TL bedelle satışa sunulmuş, ancak mirasçılarının anlaş- mazlığı sebebiyle mahkemeye intikal ederek satışı durdurulmuştu. 2 yıl boyunca süren davalar neticesinde olaylı tablo yeniden satışa sunuldu. 10 milyon TL’yle satışa açı- lan tablo; 13 milyon 509 bin TL satış bedeliyle Türkiye’nin gelmiş geçmiş en pahalı tablosu oldu.
Osman Hamdi'nin 5 tablosu 43 milyon
-İstanbul Hanımefendisi: 8 milyon
-Vazo Yerleştiren Kız: 3.2 milyon
-Kuran Okuyan Adam: 3 milyon sterlin (Yaklaşık 12.7 milyon)
- Kaplumbağa Terbiyecisi: 5.5 milyon
Paris'te eğitim gördü
Müzeci, arkeolog ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nin kurucusu Osman Hamdi Bey 1842-1910 arasında yaşadı. Osmanlı sadrazamlarından İbrahim Edhem Paşa’nın en büyük oğlu olan Osman Hamdi Bey, 1860’ta hukuk öğrenimi için Paris’e gönderildi ve hukuk eğitiminin yanı sıra iyi bir resim eğitimi de gördü. İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni kuran Osman Hamdi Bey, resim çalışmalarını sürdürdü ve figürlü kompozisyonlarıyla Türk resim sanatının başarılı bir temsilcisi oldu.