Politika

Osetya'yı tanıma Kıbrıs'ı da etkiler

Talat, Gül ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma kararının Kıbrıs’ın konumunu etkileyeceğini d&uum

29 Ağustos 2008 03:00

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çalışma ziyareti için Ankara'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la Çankaya Koşkü'nde bir ara ya geldi. Gül ile Talat'ın görüşmesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan da katıldı. Bu dörtlü görüşmenin ardından iki Cumhurbaşkanı, Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.

 

3 Eylül’de başlayacak kapsamlı müzakereler öncesinde, Kıbrıs sorunu dün Çankaya Köşkü’ndeki zirvede ele alındı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın katıldığı zirveye, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma kararı damgasını vurdu.

 

Talat, Gül ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma kararının Kıbrıs’ın konumunu etkileyeceğini düşünüyorum. Ama bunun ne yönde olacağını şu anda kestiremiyorum” dedi. Gül ise “Kıbrıs’ın durumu farklı. Çok daha haklı ve meşru... Kıbrıs meselesinin kendine nevi, daha pozitif, daha avantajlı yanları var. Öncelikle soğuk savaş dönemlerinin bir neticesi değil bu mesele” diye konuştu.

 

Kıbrıs’ta çözüm; BM çatısı altında, BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde, adadaki gerçekler temelinde, iki eşit halk ve iki kurucu devlet tarafından oluşturulacak yeni bir ortaklıkla bulunacaktır” diyen Gül, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin de devam edeceğini söyledi. “Bizim hedefimiz 2008 yılı içinde çözüme erişmektir” diyen Talat da, Türkiye’nin görantörlüğünün vazgeçilmez nitelik taşıdığını söyledi.

 

Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın “Güzelyurt verilmeden çözüme ulaşılamayacağı” sözlerini de, “Görüşme sürecini torpilleyici” diye niteledi.

 

“Çünkü buna verilecek cevabın ne olduğunu herkes tahmin edebilir. Eğer ben o cevabı verirsem, bugün burada, görüşme sürecinin önüne önemli bir engel konulmuş olur. Günahkâr ben olmasam da, sonuç o olur. O yüzden müzakere ve pazarlık masada olacaktır. Müzakere ve pazarlık masada olacağına göre, basın yoluyla bir şeyleri önceden kotarıp, cebine koyup, avantajlı konumda yola başlama taktiği görüşme sürecine büyük zarar verir. Ben Hristofyas’ı basın yoluyla değil yüzy üze müzakere etmeye çağırıyorum. Eğer bir çözüme varabileceksek bunu, müzakerelerle gerçekleştireceğiz. Alıp kaçarak ,cebine koyup göstermeden bir yerlere giderek bu iş olmaz”

 

Gül, Talat onuruna bir çalışma yemeği de verdi.